Biz fotoğraflarda kötü çıkanların derdine, çıkan bin çeşit filtre bile çare olamadı. Dağı taşı bile mükemmel bir manzara gibi gösteren o filtreler, biz söz konusu olunca hala pek bir işe yaramıyor. Fotojenik olmamak da bizim sınavımızmış. Halbuki ne kadar da ilik gibiyiz, kütür kütür.
1. Çok havalı olduğunu düşündüğün bir anda fotoğrafın çekilir. Sonuca bakarsın, havam batsın dersin.
2. Normalde alemin en yakışıklısı sensindir. Fakat o fotoğraf makinesi şerefsizdir, düşmanındır!
3. O yılan arkadaşlarınız, nasıl olur da hep en berbat halinizi çeker anlamazsınız!
4. Sırf fotoğraf çektirmemek için “Ay ben çekerim tamam.” deyip durursunuz. Dipçik gibi tipiniz vardır ama o fotoğraflarda kahvaltınızı uranyumla yapmış gibi çıkarsınız.
5. İtliğin kitabını yazmış arkadaşlarınız, fotoğraflarınıza bakıp bakıp kahkaha atar.
6. Orada burada çekilmiş fotoğraflarınız etiketlenecek diye ödünüz kopar. Evren size düşmandır.
7. O en berbat haliniz, nasıl her defasında yakalanıyor anlamazsınız. Halbuki o kadar da yamuk değilsinizdir.
8. En mükemmel pozu arayıp bulursunuz ama yine olmaz. Kendi fotoğrafınıza bakıp “Tipe bak ya!” dersiniz.
9. O şerefsiz flash, ya gözleriniz kapalıyken ya da ağzınız açıkken patlar. Delirirsiniz.
10. En süslü ve bakımlı anınızda çekilen fotoğraflarda bile bir çuval patates gibi görünürsünüz. 100 kat photoshop belki işe yarar.
11. Ortamlarda beğenilen biri olduğunuz halde fotoğraflarına kahkaha atılan insan olmaktan kurtulamazsınız. Bütün fotoğraf çeken aletleri yakmak istersiniz.
12. Bakmadığınız zamanlarda, habersizken çekilen fotoğraflar en büyük kabusunuzdur. Çünkü en korkunçları onlardır.
13. Özetle, hayat sizi fotoğraf çektirmeyi sevmeyen, sosyal medyadaki hesaplarında en fazla 3 fotoğrafı olan bir insana çevirir. Soranlara ‘bin fitiğrif çiktirmiyi sivmiyirim’ dersiniz.
Kabullenmek özgürleşmektir.