Salgın döneminde doktorların verdiği mücadelenin dozu her geçen gün artıyor. Hem vaka sayılarındaki artış, hem de entübe edilecek hastalarla kurdukları duygusal bağ doktorları psikolojik olarak yıpratıyor. Entübe edilecek hastaların birçoğu doktorlara son arzularını iletiyor…
‘Yoğun bakımdaki tedavi 20-25 gün…’
Yoğun bakım sorumlusu Doç. Dr. Öztürk, “Buradaki tedaviler hastalar için sıkıntılı bir sürecin başlangıcı anlamına geliyor. Hastalarımızın bir kısmı tedaviyle iyileşirken bir kısmı da soluk borularına bir tüpün yerleştirilmesi ve mekanik ventilatör cihazına bağlanmak durumunda kalıyor” dedi.
Vaka sayıları arttıkça yoğun bakımlara daha ağır hastaları almak durumunda kaldıklarını belirten Doç. Dr. Nilgün Kavrut Öztürk, şunları söyledi: “Pandeminin başında servislerde yatan hastalarımız biraz daha iyi durumdaki hastalarken, şu an neredeyse çoğunluğu entübe ihtiyacı olan hastalarımız. Hastaların yoğun bakımdaki tedavileri ortalama 20- 25 gün sürüyor. Sohbet ederek buraya aldığımız hastaların bir kısmı taburcu oluyor, bir kısmı kötüleşiyor.”
‘Son isteklerini söylüyorlar…’
Bu süreçte en büyük mutluluklarının hastaneden bir hastanın yürüyerek çıkması olduğunu söyleyen doktor şunları anlattı: “Entübe etmek durumunda kaldığımız hastalara öncesinden, uyutacağımızı ve soluk borularına bir tüp yerleştireceğimizi söylüyoruz. Hastalarımız bu aşamada ciddi ölüm korkusu yaşıyor. Hastalarla duygusal bir bağ kuruyoruz. Bir kısmı o sırada son isteklerini söylüyorlar. Ailelerinden kimse yanında olamazken, yanlarında olan kişi bizler oluyoruz. Bu bizim için de oldukça ağır bir psikolojik yük oluyor. 75 gün yatan ve daha sonra kaybettiğimiz hastalarımız oldu.”
Yoğun bakımda görev yapan Dr. Mustafa Deniz Sarı ise çok büyük bir özveriyle çalıştıklarını belirterek şunları anlattı