Antalya’nın Kemer ilçesinde, kendisini aldattığı iddiasıyla beraber yaşadığı eski eşi Oya Aydoğdu’nun boğazını kesip, 5 yerinden bıçaklayan Poyraz Çavdar’ın yargılanmasına başlandı. Oya Aydoğdu ifadesinde, “Gece yarısı beni uyandırdı. ‘Kalk her şey açığa çıktı’ diyerek beni salona çekti. ‘Kalk seni ormana götüreceğim, seni keseceğim’ dedi” diye konuştu.
Cinayet girişimi zanlısı Çavdar “Yanlış anlaşılma, öldürme gibi bir niyetim yoktu” dedi…
Elindeki bıçağı alıyormuş…
Eşinin, elindeki bıçağı alırken yaralandığını öne süren Poyraz Çavdar, avukatının beyanlarına katıldığını ifade ederek, “Benim kesinlikle öldürme gibi bir niyetim olamaz. Bir yanlış anlaşılma olduğu kanaatindeyim. Bu yaşananlardan dolayı çok pişmanım. Ayrıca kaçma gibi bir durum olmadı. Kendim teslim oldum” diye konuştu.
Sanığın tutukluluğunun devamına karar veren mahkeme, duruşmayı erteledi.
Ölümden dönen genç kadın yaşadıklarını anlattı.
Poyraz Çavdar ile 2008 yılında evlendiğini söyleyen Oya Aydoğdu, ifadesinde şöyle dedi: “Evlendikten 1 ay sonra uyuşturucu ticareti suçlaması ile cezaevine girdi. 9 ay cezaevinde kaldı. Bu sürede bir kız çocuğumuz oldu. Ancak Poyraz’ın düzenli bir işi yoktu. Devam eden süreçte yavaş yavaş ben aldatmalarını da yakaladığım için 2012 yılında boşandık. Evli olduğumuz sürede bana sürekli sözlü ve fiziki şiddet uyguluyordu. Bir süre sonra kızımız için tekrar bir araya geldik. Yine bu sürede de bana sözlü ve fiziki şiddete devam etti. İstanbul’da düzgün bir işi ve ortamımız olmadığı için 2017 yılında Antalya’ya taşındık. Emlakçı olan Gökhan K.’yi de kayınvalidem internetten bulmuş. Evi tutan da kayınvalidemdir. Antalya’ya taşındıktan sonra iftarlarda, bayramlarda, özel günlerde Gökhan abi ve ailesi ile görüştüğümüz oldu. Poyraz Kemer’e taşındıktan sonra da kendine göre bir ortam kurdu ve burada da uyuşturucu kullanmaya devam etti” dedi.
Aydoğdu olay günü yaşadığı dehşeti ise şöyle anlattı
“10 Ekim’i 11 Ekim’e bağlayan gece 01.20 sıralarında Poyraz beni ‘Bebeğim kalk’ diyerek uyandırdı. Telefonum kendisinin elindeydi. Sürekli onu karıştırıp bir şeyler yapıyordu. ‘Kalk her şey açığa çıktı’ deyince ben bir anda afalladım. Zira açığa çıkacak bir şey yoktu. Beni salona çekti. O arada elinde av bıçağı vardı. Bıçağı bıraktı. Pantolonu giydi ve ‘Kalk seni ormana götüreceğim, seni keseceğim’ dedi. Ben de ‘Ne açığa çıktı bana da göster’ dedim. Bıçağı tekrar eline aldı. ‘Aldatmıyorum’ diye ağlamaya başladığımda yumruk attı, dudaklarım patladı. Bıçağın arka tarafı ile kafama vurdu. Yine bir tane daha vurarak dişimi kırdı. Ben yine ‘Yapmadım’ diyordum. Bu sefer döndü ve ‘Gökhan mı, Enes mi?’ diye sordu. Şok oldum. Ona ‘Madem ortaya çıktıysa, neden Gökhan mı Enes mi diyorsun. Konuşmalarında bir mantık yok’ dedim. Bıçağı boğazıma dayadı. Acısını hissedince, onun istediklerini yapmaya karar verdim. Sehpanın önünde çömeldi. Gözümün içine bakarak ‘Öl Oya öl’ diyerek bıçakla boynumdan vurdu. Yine göğsümden darbe aldım. Annesi geldi, onu üstümden aldı.”