Sivrisinekler nedeniyle her yıl yarım milyona yakın insan hayatını kaybediyor. Bilim insanları, sivrisineklerin insan kokusunu nasıl aldığı sorusunun yanıtı ile, yüz binlerce kişiyi kurtarabilir.
‘Sivrisinekler ısıracakları hedefi çoğunlukla kokuya göre seçerler’
‘Sineklerin koku alma duyularını kontrol edebilirsek, davranışlarını da ederiz’
Johns Hopkins Üniversitesi’nin Duyusal Biyoloji Merkezi’nde nörobilim doçenti Christopher Potter’a göre bu süreci anlamak, sivrisineklere karşı çok daha etkili kovucular geliştirmenin ve hayat kurtarmanın anahtarı.
Sıtma taşıyan ve sadece insanı ısıran sivrisinek türü Anopheles’i inceleyen Potter, “Bu sineklerin koku alma duyularını kontrol edebilirsek, davranışlarını da ederiz” diyor.
Hayvan kokularının kimyasal bileşimine dair bir kütüphane oluşturuldu
McBride’ın laboratuvarında çalışan yüksek lisans öğrencisi Zhilei Zhao, “Bu süreci araştırmak için, insan ve hayvandan alınan koku özlerine dişi sivrisineklerini maruz bırakmaya ve beynindeki sinirsel aktiviteyi kaydetmeye karar verdik” diyor.
Zung, yıllar süren çalışmalarda şimdiye dek sıçanlar ve bıldırcınlar da dahil olmak üzere yaklaşık 40 farklı hayvandan koku örnekleri topladıklarını ve hayvan kokularının kimyasal bileşimine dair bir kütüphane oluşturduklarını söylüyor:
Meslektaşlarıyla birlikte konuyla ilgişi eski araştırmaları tarayan Zung, insan cildine özgü doğal yağlardan biri olan sapienik asidin decanal oluşumuna yol açtığını ifade ediyor.
Sinek beynindeki aktivite
Sivrisineklerin neyin kokusunu aldığını keşfetmek, hikayenin sadece bir kısmı. Zira bu kokuyu nasıl aldıklarını anlamak da önemli. Bu süreci anlamak isteyen bilim insanları, genetiği değiştirilmiş Aedes aegypti türündeki sivrisinekler yetiştiriyor.
McBride, “Böylelikle minik kafalarını açıp onları bir mikroskopla izleyebildik ve insanla hayvan kokularına maruz kaldıklarında hareketlenen nöronları gözleyebildik” diyor.
McBride’ın araştırma ekibi, sivrisineklerin kokuları algılayan yaklaşık 60 farklı nöron türüne sahip olduğunu biliyor. Bu nedenle ilk başta böceklerin beyinlerinde çok fazla aktivite göreceklerini düşündü. Ama beyinler, şaşırtıcı şekilde sessizdi, yani aktivite belki de birkaç nöron türünden ibaretti.
McBride bu çalışma hakkında şu bilgileri veriyor: