Bilim insanları, camın sıvı ve katı hâli arasında meydana gelen dönüşümlerinin arasında gizlenmiş sıvı cam adlı maddenin yeni hâlini tespit etti.
Independent Türkçe’nin aktardığı haberde Cam, günlük hayatta birçok yerde kişilerin karşısına çıksa da bilim camiasında tam bir muamma. Zira camın gerçek doğası gizemini korurken kimyasal ve fiziksel özelliklerine ilişkin bilimsel araştırmalar hızla sürüyor. Bunun nedenleri arasında camın sahip olduğu istisnai bir özellik de bulunuyor.
Cam ve benzeri maddeler katıdan sıvıya geçerken kristalleşmeden önce donuyor
Maddeler sıvıdan katıya geçtiği zaman molekülleri kristal yapı oluşturmak için sıralanıyor. Fakat cam ve cam benzeri maddelerin molekülleri, katıdan sıvıya geçerken kristalleşmeden önce donuyor.
Camla ilgili araştırmalarda kolloid süspansiyonların kullanılması çok yaygın çünkü bunlar, camı meydana getiren maddelere ilişkin birçok fenomeni içeriyor. Bir mikrometre (bir metrenin milyonda biri) boyutundaki katı parçacıklar içeren karışım veya sıvılara kolloidal süspansiyonlar deniyor. Yine de bunlar, atomlardan ya da moleküllerden daha büyük ve bu yüzden incelemesi çok daha kolay. Fakat araştırmalar, genellikle küresel kolloidlere dayanıyordu.
Bilim insanları parçacıkların hareket edebildiğini fakat dönemediğini tespit ederek sıvı cam hâlini gözlemledi.
Phys.org’un aktardığına göre, Almanya’daki Konstanz Üniversitesi’ndeki yeni araştırmada, özel yapım elipsoit şeklindeki kolloid süspansiyonlar kullanıldı. Bilim insanları, parçacıkların hareket edebildiğini fakat dönemediğini tespit ederek sıvı cam hâlini gözlemledi.
Araştırmayı yöneten Fiziksel Kimya Profesörü Andreas Zumbusch, kullanılan parçacıkların, küresel parçacıkların aksine hareket edebildiğini ve bu sayede daha önce incelenmemiş tamamen yeni karmaşık davranışlara yol açtığını söyledi.
Araştırmada imzası bulunanlardan Yumuşak Yoğun Madde Profesörü Matthias Fuchs, gelişmenin teorik açıdan “inanılmaz derecede ilginç” olduğunu söyledi. Ayrıca bilim insanları, sıvı cam hakkında 20 senedir tahminler yürütüyordu. Fuchs, deneylerinin bir tür kanıt olduğunu belirtti.