Bu içerikte hepimizin konuyu çok iyi bildiği ama detayları fark etmediği şeylerden bahsedeceğiz. İçerik bittiğinde kocaman bir “Vay be!” diyeceğinizden çok eminiz.
1. MFÖ’nün “Peki Peki Anladık” şarkısı, hastası olduğumuz çok yönlü adam Ayhan Sicimoğlu için yazılmıştır.
2. Barış Manço’nun “Alla Beni Pulla Beni” şarkısındaki o tiz kadın vokal, Barış Abi’nin kuzeni Deniz Tüney Aliefendioğlu’dur.
Deniz Hanım aslında bir piyanist ancak vokal yapmakla ilgilenmemiş. Çeşitli film, dizi, reklam ve tiyatroların müziklerini yapmış uzunca bir süre. Barış Manço onun kapısını çaldığında ise sene 1981. “Hadi gidiyoruz” diyerek çekmiş kuzenini ve stüdyoya girmişler. Deniz Hanım’ın bu şarkıdan başka seslendirdiği bir şarkı yok. Kendisi müzik öğretmeni.
3. “Acıların Kadını” olarak bilinen ve genç yaşta aramızdan ayrılan Bergen, aslında konservatuar eğitimli bir viyolonsel sanatçısı.
İlkokulu bitirir bitirmez öğretmenlerininin teşvikiyle Ankara Devlet Konservatuvarı’nın sınavına giriyor ve piyano bölümünü birincilikle kazanıyor. İki yıl boyunca hem piyano hem de viyolonsel çalan başarılı bir öğrenci olarak hayatına devam ediyor ancak maddi imkansızlıklar sebebiyle okulunu bırakıyor. Onun hikayesi de aslında tam da bu noktada başlıyor…
4. Müslüm Gürses, geçirdiği bir trafik kazası sonrası öldü sanılıp morga konuldu ve yaşadığı tesadüfen anlaşıldı.
1978 yılında Tarsus’tan Adana’ya giderken ciddi bir kaza geçiriyor Müslüm Baba. Direksiyon başındaki şoförle öldü sanılarak hastanenin morguna kaldırılıyor. Şoför kazada hayatını kaybediyor evet ama Müslüm Gürses’in bacaklarının hareket ettiğini hasta bakıcı tesadüfen fark ediyor. Bu kazadan sonra Müslüm Gürses, küçük bir darbe karşısında bile kör olma tehlikesi ile yaşıyor. Hatta koku alma yetisini neredeyse tamamen kaybediyor ve her şeye rağmen o güzel şarkılarını bize hediye ediyor.
5. Tarkan’ın Megastar olarak hayatımıza girmesini sağlayan “Kıl Oldum Abi” klibindeki top sakallı dansçı, Yılmaz Erdoğan’ın abisi Mustafa Erdoğan’dır.
Sene 1992 ve ortam Tarkan diye yeni yeni kopmaya başlamış. Klibi görünce hepimizde bir mutluluk, bir sevinç… Break dance tarzı hareketler yapan gençlerin kim olduğunu bilmiyoruz o zaman tabii. (Evet, Gülben Ergen’in eski eşi)
6. “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminde Asya’nın oğlu rolünü oynayan Samet’i ünlü oyuncu Bilal İnci’nin kızı Elif İnci canlandırdı.
O dönem anne ve babası çok istemiş Elif’in Samet rolünü oynamasını. Saçlarının kesilmesi biraz canını sıkmış ama yıllar geçtikten sonra Elif İnci, bu film sayesinde “Sevgi benim için emektir” diyor.
7. “Vesikalı Yarim” filmindeki Halil’in hapishane sahneleri, İnönü Stadyumu’nun koridorlarında çekildi.
Başrollerini Türkan Şoray ve İzzet Günay’ın oynadığı film 1968 yılında çekildi. Filmin yönetmeni Lütfi Akad, senaryo gereği bir hapishane dekoru arıyor ancak ne öyle bir vakit var ne de o kadar para… Bu yokluk, onlara parlak bir fikir veriyor. İşte Manav Halil’in aşkından düştüğü hapishane sahneleri de şanlı İnönü Stadyumu’nun koridorlarında çekiliyor.
8. Barış Manço’nun “Gamzedeyim Deva Bulmam” şarkısındaki “Gamzedeyim” kelimesi, “Depremzede” gibi olumsuz bir niteleme.
Çoğumuz bunu ‘gamze’nin içinde bulunmak diye düşündük yıllarca ama burada bahsedilen şey ‘gam’ (dert, tasa, keder…)
9. Türkiye’nin ilk transseksüel şarkıcısı Bülent Ersoy değil, Aylin Berkay namıdiğer Serbülent Sultan’dır.
1952 doğumlu Aylin Berkay, cinsiyet geçiş ameliyatını 1972 yılında gerçekleştiriyor. Sahne hayatına önce dansöz olarak başlıyor ama daha sonra şarkıcılığa geçiş yapıyor. Hatta bir dönem plakları Türkiye’nin çok satanlar listesine giriyor. Bülent Ersoy’un çıkışıyla birlikte Aylin Berkay isminin yerine Serbülent Sultan ismini kullanmayı tercih ediyor. Pembe kimliği olmasına rağmen 12 Eylül döneminde yaşadığı zorluklar sebebiyle yurt dışına gitmek zorunda kalıyor ve yaşamına orada devam ediyor.
10. Orhan Veli’nin hayatını kaybetmesine sebep olan belediye çukuru, Ankara – Hacı Bayram civarındadır.
Ankara’yı bilenler Ulus’u, Ulus’u bilenler ise Hacı Bayram’ı çok iyi bilirler. Anafartalar Caddesi üzerinde bulunan Üç Nal Lokantası, Orhan Veli’nin liseden arkadaşı olan Şinasi Baray’ın açtığı ve edebiyat dünyasının müdavimi olduğu bir meyhane. Yine her zamanki Üç Nal ziyaretini yapan Orhan Veli, buradan dönerken bir belediye çukuruna düşüyor ve başından yaralanıyor. Fakat bu konunun çok üstüne düşmeden İstanbul’a gidiyor. Arkadaşı ile öğlen yemeği yerken fenalaşıyor ve hastaneye kaldırılıyor. Hastanede “Alkol zehirlenmesi” teşhisi konuluyor önce ama sonradan beyin kanaması geçirdiği anlaşılıyor.
11. Vizontele’de Fikri’nin Deli Emin’e bedava kıyafet verdi diye dayak attığı çırak, Grup Vitamin’den Sertaç Demirtaş’tır.
Evet fark etmemeniz normal ama kabul edin, hep beraber şaşırdık :)
12. Kemal Sunal’ın “Şiki Şiki Baba”lı, ağzına kadar dolmuş minibüslü filmi “Atla Gel Şaban”da Şaban diye birisi yok; Kemal Sunal’ın adı Niyazi.
Kimsenin de gözüne batmamış ilginç bir durumdur. Aslında yapımcı firmanın bir hatasıymış bu Kemal Sunal’ın dediğine göre. Fakat kimse de çıkıp “Bir dakika!” demediği için işin büyüsü hiç bozulmamış. Bizim için hala daha fark eden bir şey yok gerçi…