Milli Eğitim Bakanı Ziya Selçuk Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde Milli Eğitim Bakanlığı (MEB) ile Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği işbirliğinde düzenlenen ‘Hatırla ve Hayal Et’ adlı liseler arası deneme, hikaye ve şiir yarışmasının ödül töreninde konuştu. Okullarda edebiyat konusunda daha zengin çalışmalar yapmak için adım atıklarını belirten Bakan Selçuk, Türkçe ile ilgili geniş çapta bir söz varlığı çalışması bulmadığını söyledi.
‘EDEBİYAT İÇİMİZİ ZENGİNLEŞTİRİR’
Bir dilin söz varlığının ne olduğunun bütünsel olarak ortaya konulduğu derleme çalışmasını çok önemsediklerini belirten Selçuk, konuşmasına şöyle devam etti:
“MEB olarak ilgili kurum ve kuruluşlarla irtibat halinde, yapay zeka temelli ilk derlemi bu yılın sonuna doğru ortaya çıkarma imkânına kavuşacağız. Türkçe’nin beceri temelli öğretilmesi konusunda da tedbirler aldık. Uluslararası testlerde dillerin konuşma, dinleme, yazma, okuduğunu anlama boyutları ayrı ayrı ölçüyor, dil eğitimi de bu beceriler üzerinden yapılıyor. Türkiye’de ise sınavlarda bir metin ya da paragraf altına yazılan bir soruyu cevaplama üzerinden bir kişinin Türkçesi’nin iyi olup olmadığı konusunda tespit yapılıyor. Her bir öğrencinin konuşma, dinleme, yazma, okuduğunu anlama becerisi ayrı ayrı ele alınmalı. Böyle yapılmadığı takdirde dil gelişemez, buna paralel olarak da matematik, fen, sosyoloji de anlaşılamaz. Türkiye’de ilk kez dört beceride dil yeterlilikleri ölçtük. Çocukların dört dil becerisini ölçen bir testimiz mevcut. Yetişkinler için de dört beceriye dayalı bir test hazırlığımız çeşitli üniversitelerle devam ediyor. Öğretmen alımlarında, dört beceriye dayalı bir alım sürecinin hayata geçirilmesi söz konusu. Bu konuda çalışmalar yürütülüyor. Aynı durum, yabancı dil öğretmenlerimiz için de söz konusu olacak. Bu anlamda müfredatta ortaya çıkan değişiklikler de dört becerinin dikkate alındığı bir tasarımla hayata geçirilecek. Bir insan, dışına ne kadar yatırım yaparsa içi o kadar fakirleşir. Edebiyat, bizim içimizi zenginleştirir, dil içimizi yüceltir. Dil üzerine inşa edilmiş bir medeniyet, eğitim sistemi ve dil üzerine inşa edilmiş bir insan, beşerlikten insanlığa doğru giden yolculuk çok değerli. MEB olarak bu bakış açısını tüm çalışmalarımızın merkezine yerleştirmeye gayret ediyoruz.”
Türkiye Dil ve Edebiyat Derneği Başkanı Ekrem Erdem de cadde ve sokakların yabancı kelimelerin işgali altında olduğunu anlattı. Bu konuda yerel yöneticilerin özen göstermediğini belirten Erdem, şehirlere ihanetin sadece çarpık yapılaşmayla olmayacağını, yabancı dildeki tabelalara izin vermenin de ihanet sayılacağını anlattı.
Konuşmaların ardından yarışmada dereceye giren öğrencilere ödülleri takdim edildi.