Karabük’te çocukluktan beri kendi hayvanlarının çobanı olmak isteyen 23 yaşındaki ikiz kardeşler, Tarım ve Orman Bakanlığı’nın ‘Genç Çiftçi Projesi’ ile sahibi oldukları koyunları güderek hayallerini gerçekleştiriyor. Hiç köyde yaşamamalarına rağmen çocukluktan bu yana içlerinde bir özlem olan çiftçilik hayallerine kavuşmak için ilk adımlarını kiraladıkları fotoğraf makinesiyle çekim yaparak kazandıkları parayla lise yıllarında atan Fatihhan ve Emirhan Kapucuoğlu, biriktirdikleri parayla altı koyun aldı. Yine lise yıllarında devlet desteğiyle aldıkları tavukları babalarının köyünde besleyen ve yumurtalarını da satarak ticaret yapmaya çalışan ikiz kardeşler, okuldan mezun olunca ‘Genç Çiftçi Projesi’ne başvurdu ve 32 koyunun sahibi oldu. Böylece artık “çoban” olma hayallerine kavuşan ikizler, üniversiteyi de dışarıdan okumaya karar verdi. İstanbul ve Anadolu üniversitelerinde dışarıdan ders almaya başlayan ikizler, baba ocakları Ovacık ilçesi Kışlapazarı köyüne yerleşerek küçükbaş hayvancılığa başladı. Devletten aldıkları 32 koyunu 120’ye çıkaran ikiz kardeşler, hem ders çalışıyor hem de hayallerinin peşinde koşuyor.
‘BİZİM KÜÇÜKLÜKTEN BU YANA HAYALİMİZ VARDI’
Genç çiftçilerden Fatihhan Kapucuoğlu, ilk yıllarında hissettikleri hayvan sevgisinin lise yıllarında arttığını ve ailelerinin karşı çıkmasına rağmen bu işe atıldıklarını anlattı. Sırf hayvan sahibi olabilmek için lise yıllarında para kazanmanın yollarını aramaya başladıklarından anlatan Fatihhan, şöyle konuştu:
“Bizim küçüklükten bu yana hayalimiz vardı. Lisede okurken ailemizle paylaştık bu hayalimizi. Ailemiz önce onay vermedi, ‘Siz şehirde büyüdünüz nasıl olacak bu iş’ dediler. Önce ikizimle lise arkadaşımızın fotoğraf makinesini kiralayıp çekimlere gittik. Buradan kazandığımız parayla kendi fotoğraf makinemizi aldık. Lise 11’inci sınıfta öğretmenimiz ‘Ne olacaksınız?’ diye sordu. Hocamız yeni gelmişti. Sırayla sınıftakilere ‘Adınızı ve ne olmak istediğinizi söyleyin’ demişti. Sırayla herkes ‘doktor’, ‘öğretmen’ dedi. Sıra bana geldi, ben ‘Çoban olmak istiyorum, kendi hayvanlarımın çobanı olmak istiyorum’ dedim. Sınıftakiler bir kahkaha attı. Öğretmenimiz masaya vurdu ve bana ‘Ayağa kalk’ dedi. Kalktım ve ‘Seni alnından öperim’ dedi. Sınıfa da beni tebrik etmelerini önerdi ve bize maddi manevi destek sözü verdi.
6 KUZUYLA HAYVANCILIĞA BAŞLADIK
Fotoğraf çekerek kazandığımız para hayvan almaya yeterli değildi. Bu nedenle ailemizden yardım istedik. Onlar bize ısrarla eğitimimize devam etmemizi önerdi. İmam hatip mezunuyuz. Okuldan sonra memur olmamızı istediler. Biz hayvancılığa daha çok yöneldik. Önce hayvancılık yapan kişilerle irtibata geçtik. Para almadan aylık dört kuzuya çalışacaktık. Anlaştık ancak ailemiz bunu engelledi. Şevkimiz kırılmasın diye de köyümüzdeki bir komşumuzla anlaştılar. Komşumuz bize biriktirdiğimiz para karşılığında altı kuzu verdi. Bu kuzularla hayvancılığa başladık. Köyde beslediğimiz kendi hayvanlarımızı gütmenin mutluluğunu yaşıyoruz.”
‘AİLEMİZE ÇOK TEŞEKKÜR EDERİZ’
Tarım ve Orman Bakanlığı ‘Genç Çiftçi Projesi’nden de yaralandıklarını söyleyen Emirhan Kapucuoğlu ise proje kapsamında 32 koyun aldıklarını, şimdi 100’den fazla küçükbaş hayvanlarının olduğunu belirtti. Hedeflerinin işlerini büyütmek olduğunu anlatan Kapucuoğlu, şunları söyledi:
“Bu işe başlarken, cesaret, ekip ruhu ve aile desteği üzerinde yoğunlaştık. Cesaretli olduğumuzu düşünüyorum. Ekip ruhu zaten bizde doğuştan. Ailemize çok teşekkür ederiz, maddi ve manevi yanımızda oldular. Şu anda meyvelerini toplamaya çalışıyoruz. İnşallah iyi yerlere geliriz. İşlerimizi ilerletmeye çalışıyoruz. Okulu dışarıdan okuyoruz. İşe göre sırayla derslerimize çalışıyoruz. Çok zor olmuyor.”