Yemekle sanatın kesişme noktası
ALINEA-Chicago, AMERİKA
Mekânın sahibi ve şefi Grant Achatz sadece başarısı değil hikâyesiyle de dünyanın en ünlü şefleri arasında. Dilindeki kanser nedeniyle tüm tat alma duyularını kaybeden ve buna rağmen hafızasındaki lezzet dengeleriyle inanılmaz tabaklar yaratmaya devam eden Achatz’ın mutfağından çıkan her şey görsel şölene dönüşüyor. Şefin mutfağa olan avangart yaklaşımı yemeklerinizde teatral bir performans izliyormuşsunuz hissi yaratıyor. Tatlınız önünüze bazen bir uçan balon şeklinde, bazen de masanızın tuval olarak kullanıldığı bir tablo olarak sunuluyor.
GİTMİŞKEN: Seyahatinizi eylül ayına denk getirirseniz bölgede her yıl düzenlenen ünlü şeflerle üreticilerin katıldığı çok renkli
Gastronomi Fuarı’na da katılabilirsiniz. Bob Chinn’s Crab House ve Eli’s Cheesecake de uğramanızı önereceğim mekânlar arasında.
Sadece 14 kişilik bir lezzet şovu
SUBLIMOTION-Ibiza, İSPANYA
Şef Paco Roncero, yemek sahnesine deneyim odaklı yaklaşan öncü isimlerden. Her akşam yemeğinde yalnızca 14 kişi ağırlıyor. Yemek yenen ufak odanın tavan ve tabanı dahil olmak üzere her yeri ekranlarla kaplı. Etrafınızı saran etkileyici görseller ve yaratılan gerçeküstü ortamda izlenen görüntülerle tabaklar aynı temada. Böyle bir yerde yemek servisinin de elbette sıradan giyimli garsonlar tarafından yapılması beklenemezdi! Yemeğiniz önünüze günün temasına uygun giyinmiş çalışanlar tarafından bazen bir uzay mekiğindeymişsiniz gibi anonslar yapılarak, bazen koreografik danslar eşliğinde geliyor. Milenyum Zeytin Ağacı, kırmızı fasulye sandviçi, somon ve miso külahında dana yanaklı taco, kaz ciğeri donut gibi yemekler Paco’nun mutlaka tadılması gereken lezzetlerinden.
GİTMİŞKEN: Rahat bir yemek için Es Verge aklınızda bulunsun, pizzaları adanın en iyisi. Amante ise Sol den Serra’da çok güzel bir plaj restoranı. Taptaze balıkların yanında müthiş peynirleri de var.
Masalsı bir lezzet cambazlığı
CIRQUE DU SOLEIL JOYA RESTAURANT-Playa de Carmen, MEKSİKA
Düşünsenize sahnede akrobatlar hikâyenin en heyecanlı kısmını canlandırırken bir anda önünüze aynı konseptte müthiş bir tabak geliyor! Şovlarıyla dünyaya nam salan Cirque du Soleil ekibinin bir kısmı, Meksika’nın Playa del Carmen şehrinde etkileyici bir işe imza atıyor. Geleneksel yemeklerden oluşan bir mönü misafirlere Meksika’nın kültürel miras ve birikiminden beslenerek hazırlanmış bir şovun parçası olarak servis ediliyor. ‘Maya lime’ ve avokado püresi üzerinde isli balık tartar, Meksika turpu jijama ve karidesli taco, tapiyoka ve sebzeli kinoa risotto’yu da deneyin.
GİTMİŞKEN: ‘Tulum’ mutlaka listenizde olmalı. ‘Locura Millesime’, harika bir plajda çok duyulu bir deneyim yaşatıyor. Şefin Meksika mutfağı mönüsüne 20’den fazla oyuncunun içinde olduğu teatral şovlar eşlik ediyor. Hatta sizleri de bu oyunun bir parçası haline getiriyorlar.
20 tabakla duyulara yolculuk
ULTRAVIOLET -Şangay, ÇİN
Evet, Çin’e gitmek şu an için belki bir hayal ama bu restoran aklınızın bir köşesinde kalsın. Ultraviolet, dünyanın en deneysel restoran deneyimi kabul ediliyor. Restorana her akşam sadece 10 misafir kabul ediliyor. Minibüs sizi karanlık bir ara yolda bırakıyor ve kendinizi tabelasız bir kapının önünde buluyorsunuz. İçeri girdiğinizde ise bembeyaz bir oda ile karşılaşıyorsunuz. Masaya oturduktan sonra şov başlıyor. Son teknoloji ekipmanlarla ses, video görüntüler, ışık şovları ve ortam kokuları kullanılıyor. Böylece yemek boyunca tüm duyular uyarılarak sessiz bir mini-drama sahnesi yaratılıyor. Şef bunu ‘20 tabakta yolculuk’ olarak adlandırıyor. Kül tablasını andıran bir tabağın içinde lahana külü ile birlikte servis edilen, içi kaz ciğeri ile doldurulmuş çıtır meyve kabuğu ‘Foie Gras Can’t Quit’ küçük akıl oyunu oynayan sunumlardan biri.
GİTMİŞKEN: İçi bir çeşit çorba ile doldurulan ve büyük Çin mantısı ‘xiaolongbao’ yemeden dönmeyin. Path in Shanghai Xiaolongbao Bike Ride, bu konuda en iyilerden biri.
Mezelerin oyun bahçesi
TICKETS-Barselona, İSPANYA
Yeme-içmeye meraklı olup da El Bulli’yi duymayan herhalde yoktur. El Bulli kapansa da efsanevi kardeşler Ferran ve Albert Adrià’nın ‘Tickets’ adında daha ufak çaplı başka bir oyun bahçesi var. Bir tiyatro salonu gibi dekore edilmiş restoran, tüm müşterileri aynı anda sırayla içeri alıyor. Kendinizi tıpkı bir oyuna girer gibi hissediyorsunuz. El Bulli’nin kimya ve bilim odaklı tekniklerinin neredeyse tamamını burada da görmek mümkün. Abi Ferran’ın bir zamanlar olay yaratan zeytini (işlemden geçirilmiş zeytin suyu) burada küçük kavanozlarda satılıyor. Tatlınız ise tavandan kocaman şekerlerin ve çilek figürlerinin sarktığı, şekerleme dükkânını andıran masalsı bir alanda servis ediliyor.
GİTMİŞKEN: Ticket’s’ın hemen karşısında yine iki kardeşe ait bir tapas bar var. Çok çok iyi malzemelerle yapılmış sade ve lezzetli bir mönüsü olan bu tapas bara da gündüz saatlerinde uğrayabilirsiniz.