Dünyada Lihtenştayn’dan sonra en yüksek milli gelire sahip ikinci ülke olan Katar hakkındaki ilk yazılı belge, milattan önce 5’nci yüzyılda yaşamış olan, Bodrumlu Heredot’a ait. Eski çağlardan beri yerleşim yeri olarak kullanılmış olan bu topraklarda fazla bir renk yok, yüzyıllarca fakir bir ülke olmuş. Osmanlı ile Portekiz arasında çıkan rekabet sonucu bölgede Osmanlı Devleti’nin egemenliği başlamış ve 1559’da Katar Sancağı kurulmuş.18’nci yüzyıl ortalarında Bahreyn Bölgesi’ni eline geçiren el-Halife ailesi Katar üzerinde de hâkimiyet kurmak istemiş. Ama tam da bu zamanlarda Orta Arabistan’dan bölgeye göç eden el-Sânî Ailesi de buradaki nüfuzunu arttırmış. Hala Katar üzerindeki etkisini devam eden aile, günümüzde Katar’da devlet yönetimini de elinde bulunduruyor.
Ülke bugün anayasal monarşi ile yönetiliyor ve devlet başkanlarına “Emir” deniyor. Emir, Savunma Bakanı ve Genelkurmay Başkanı. Aynı zamanda hem başbakanı hem de bakanlar kurulunu atıyor.
Ülkenin en büyük gelir kaynağı inci ticareti 1930’larda değerini yitirince yoksulluk almış başını yürümüş. Petrolün bulunması ise Katar’ın makûs talihini değiştirmiş. Ekonomisi petrol ve doğalgaza bağlı olan Katar, 25.3 trilyon metreküplük doğalgaz rezervi ile dünyada üçüncü sırada. Katar’ın ihracat gelirlerinin yüzde 49’u petrol, yüzde 40’ı doğalgazdan geliyor.
Gökdelenlerin ışıltısı
Kişi başına milli geliri en yüksek ülkelerden olmasının da etkisiyle Katar’ın başkenti Doha son derece modern bir şehir. Pek çok uluslararası petrol şirketinin merkezine ev sahipliği yapıyor. İslam Sanatları Anıtı ve Müzesi dünyada alanında en geniş koleksiyona sahip müze unvanını taşıyor. Projesi Louvre Müzesi’nin önündeki Piramit’i de tasarlayan dünyaca ünlü mimar Leoh Ming Pei’ye ait. İslam sanatına ait yüzlerce yıl toplanmış eserler şehirdeki bu etkileyici yapıda sergileniyor. Doha’daki en keyifli yerlerden biri de gökdelenlerin ışıltılı dünyasını ve Basra Körfezi’nin mavi sularını kendine manzara edinen Corniche. Bu bölge, 1980’lerden beri şehrin gözde mekânı. Yürüyüş yapmak, koşmak, bisiklete binmek ya da sadece gezmek isteyenlerin uğrak noktası Corniche’de, Basra’nın sularına muhteşem günbatımının kızıl tonları yansıyor.
Çarşılar geleneksel ve alışveriş merkezleri modern
‘Waqif Çarşısı’, Corniche’e sadece birkaç dakikalık yürüme mesafesinde. Türlü baharatlar, esanslar, parfüm veya oryantal kokular, Arap zevkine hitap eden mücevherler, takılar ve doğu esintili aksesuarlar hediyelik eşya alışverişi için ideal. Sadece alışveriş için değil, lezzetli yerel yemekler yemek ya da sadece dolaşmak için de uygun bir bölge burası. Waqif Çarşısı’na çok yakın olsa da daha modern ve yeni bir çarşı daha var. Adı ‘Falcon’, yani Şahin. İsmin izlerini çarşının her yanında görüyorsunuz. Öyle ki eğitilmiş şahinler bile var ve hatta 15-20 bin dolarınız varsa satın alabilmeniz de mümkün. West Koyu’ndaki suni bir ada olan The Pearl Katar’ın zenginliğinin bir ispatı gibi adeta. Adı, bölgenin inci dalışlarıyla ünlü olmasından geliyor. Alışveriş merkezleri, mağazalar, restoranlar ve kafeler şehrin modern yüzünün bir sonucu olarak boy gösteriyor The Pearl’de…
Geçmişle bugünün arasında
Katar Kültür Köyü, bölgeyi sanat merkezi yapma fikrinden ortaya çıkmış. West Koyu ve The Pearl arasındaki bu köyde Doha Tribeca Film Festivali’nin yanı nsıra, tiyatro, müzik, sinema, edebiyat, sergi ve fuarlar ve pek çok çeşitli etkinlikler düzenleniyor. Özellikle güvercin kuleleri (Pigeon Towers) en çarpıcı yapılar olarak öne çıkıyor. Size tavsiyem, ‘Dhow’ adı verilen geleneksel teknelerle Doha Körfezi’nde tur atmanız. Dhow’lar İstanbul’un Boğaziçi’ndeki dolmuş gibi çalışan motorlar gibi. Sizi eski ve yeni Doha arasında yolculuğa çıkarıyor. Körfezin tam ortasına gelince iki tarafa da bakın, Katar’ın kat ettiği inanılmaz yolu göreceksiniz.
Safari yapmadan, camileri görmeden dönme
Küçük bir ülke olan Katar’da yapılacak en güzel etkinliklerden biri de çölde safari. Doha’dan karayoluyla bir saatte çöle ulaşabilirsiniz. Dört çeker araçlarla kumun üzerinde adeta akrobasi yapıyorlar. Sonunda da denizin kenarında duruluyor ve kendinizi sulara atıyorsunuz. Gelelim birbirinden ilginç mimarili camilere… Doha gezilecek yerler listesinde şehirdeki görmeye değer camilerden bahsetmemek olmazdı. Özellikle farklı mimarisiyle Spiral Camii, kentin en büyük camii olan Amiri Diwan Camii, tamamen altın seramiklerle döşeli Golden Camii ve belki de Doha’nın en zarif camii olan Katara Camii’ni görmeden gezinizi tamamlamayın.
Resim altı veya ara spot
Ülkedeki hızlı zenginleşme beraberinde aşırı lüks tüketimi de getirmiş. Beden gücüne dayalı işlerin Güney Asyalı göçmen işçilere, nitelikli işlerin de yüksek ücretlerle ‘Batılılara’ yaptırılıyor.