15 Temmuz darbesi sonrasında sözleşmeli üsteğmen olarak çalışan kişi 21/12/2017 tarihinde tutuklanmıştır. Sözleşmeli üsteğmen, ifadesinde, örgüte ait evlerde kalmadığını, dershanelerine gitmediğini, Bank Asya’da hesabının olmadığını ve örgüte ait derneklere üye olmadığını beyan etmiştir.
Ancak bir tanık, sözleşmeli üsteğmen ile istihkam okulu misafirhanesinde 4 ay kaldıklarını, 7-8 ay grup arkadaşlığı yaptığını belirtmiştir. Tanık beyanı doğrultusunda tutuklama kararı verilmiştir.
Sözleşmeli üsteğmen hakkında kovuşturma aşamasında bir tanık beyanı daha ortaya çıkmıştır. Ancak ikinci tanık, ilk kez gördüğünü beyan etmiş, önceki beyanlarının yanlış aktarıldığını belirtmiştir.
Mahkeme 22/12/2020 tarihli karar ile beraat kararı vermiştir.
Anayasa Mahkemesi, tanık anlatımlarının kişinin örgütsel bağlantılarına, hangi örgütsel eylemlerde bulunduğuna veya başvurucunun örgüt içindeki konumuna ilişkin herhangi bir vaka veya olguya dayanmaması nedeniyle kişisel kanaat açıklanması niteliğinde olduğunu belirtmiştir. Mahkeme, bu halde yargı makamlarının bu tür beyanları kuvvetli suç belirtisi olarak kabul edemeyeceğine dikkat çekmiştir.
Anayasa Mahkemesi kararında “Somut olayda başvurucu ile tanığın misafirhanede örgütsel amaçla birlikte kaldıklarına ilişkin bir delil hatta iddia yoktur. Bu nedenle tanık beyanlarının başvurucu ile FETÖ arasındaki herhangi bir düzeyde ilişkinin mevcut olup olmadığının belirlenmesi bakımından kuvvetli suç belirtisi olarak değerlendirilebilecek bir nitelik taşımadığı kanaatine varılmıştır. Kovuşturma mercileri ayrıca başvurucudan ele geçirilen dijital materyallerde “Kakaotalk, Coo, CoverMe, Threema” uygulamalarına ait kalıntılar tespit edildiğini belirtmiştir. Ancak beraat kararında da yer verildiği üzere başvurucunun bu programları yükleyip yüklemediği ve örgütsel amaçlı faaliyetlerde kullanıp kullanmadığına dair bir tespitin bulunmadığı anlaşılmaktadır” denildi.
Anayasa Mahkemesi, kuvvetli suç belirtisi olarak kabul edilmeyecek tanık beyanına bağlı tutuklamadan dolayı 1 milyon TL tazminat istemiyle açılan davada 40 bin TL tazminat kararı verdi. Karara Kadri Özkaya ve Basri Yağcı adlı Anayasa Mahkemesi üyeleri şerh koymuştur.
Kararı görmek için tıklayınız.