◊ Mazlum Bey proje albümünüz “Benim İçin Söylenenler” çıktı, hayırlı olsun. Hayaliniz miydi bu çalışma?
– Hiç böyle bir albüm hayal etmemiştim açıkçası. Aklımda bile yoktu. Hatta karşıydım böyle bir şeye.
◊ Neden?
– Ne proje albümü, ben daha ölmedim diyordum.
◊ Peki nasıl oldu da böyle bir albüm yaptınız?
– Bizim çocuklar böyle bir harekete başladı ufak ufak. Sonra beni de ikna ettiler. Sonunda ihtiyarlamadan, ölmeden kendi şarkılarımı başkalarından dinleyeyim dedim. İyi de oldu. İyi ki yapmışız diyorum şimdi.
◊ Albümde yer alan sanatçılardan ilk kimin kapısını çaldınız?
– Halil Sezai’nin. “Abi ben mutlaka bir şey okumak istiyorum” dedi. Onun o deli derviş tavrından “Dilber” geldi aklıma. Direkt söyledim, onu okudu.
◊ Kimler için “İyi ki albümümde yer almış” dediniz? Ya da performansıyla sizi şaşırtanlar
oldu mu?
– Öyle bir şey demek diğerlerine saygısızlık olur. Ama beni beklemediğim şekilde etkileyen iki isim var; Doğan Duru ve Soner Sarıkabadayı. Seçtiğimiz şarkılar onlara cuk oturdu.Hatta bu isimlere Yıldız Tilbe’yi de ekleyebilirim. Ters köşeye yatırdı beni. Bu üç isme “Allah Allah!” dedim.
TEOMAN “BEN BUNU BECEREBİLİR MİYİM” DİYE DÜŞÜNDÜ
◊ Projeyi kabul ettirmekte zorlandığınız isimler oldu mu?
– Hayır. O nedenle çok mutluyum. Sadece “Bu şarkı sana çok iyi olur” deyip inandırmaya çalıştığım bir isim oldu; o da Teoman.“Kuşlu Gazel”i dinlediğinde, “Ben bunu becerebilir miyim?” diye düşündü.Sonra “Deneyeyim o zaman abi” dedi. Ama “Beni bu projeye katma, etme” diyen kimse olmadı.
◊ Albümde şarkılarınızı şimdiki neslin en sevdiği sanatçılar yorumladı. Eserlerinizin bu yeni halleri sizde nasıl bir his yarattı?
– Bende güzel bir his bıraktı. Hiçbir şarkının aranjesine, armonik yapısına karışmadık. Herkes kendi yapıp gönderdi.Bu durum da beni mutlu etti, çünkü onların bakış açısı önemliydi. Güncellendi şarkılarım
◊ İleride bir proje albümü daha yapmayı düşünür müsünüz?
– Her şey güzel giderse neden olmasın?
BİZ BİRLEŞMEDİK Kİ AYRILALIM
◊ Albümde “Kaçak Korku” adlı bir şarkı var, Zuhal Olcay söylüyor. Yeni bir şarkı sanırım…
– Evet, yeni. Aslında yıllar evvel bir belgesel için yapmıştım bu şarkıyı. Sonra bir şiir kasedinde de fon olarak kullanmıştık. Zuhal çok sevdi bu melodiyi, bayıldı.Ben de Zuhal için şarkı düşünürken, madem bunu seviyor, söz yazalım, hem de yeni bir şarkı çıkarmış oluruz dedim.Önce ben sözlerini yazdım, sonra Zuhal “Sözleri bana bırak, ortak çalışmamız olsun” dedi ve o yazdı. Cuk oturdu melodiye. Ortak bir şarkımız oldu. Bence albümün en farklı şarkısı da o.
◊ Bu projede birlikte yola çıktınız ama Zuhal Hanım’la ayrıldınız. Bundan sonra iş anlamında bir araya gelir misiniz, yoksa “herkes kendi yoluna” mı diyorsunuz?
– Biz ayrılmadık. Ayrılmak için birleşmek gerekiyor. Biz birleşmedik ki ayrılalım. Biz yan yanaydık. Şimdi yan yana değiliz. Neyse, o konuya hiç girmek istemiyorum.Böyle şeyleri sevmiyorum zaten. Zuhal çok profesyonel, bu ülkenin yüz akı isimlerinden biri. Önünde saygıyla eğilirim. Büyük bir sanatçı. Onun kendi planlamaları var ve çok da doğru bir şekilde gidiyor.
AŞK BİTER BİTMEYEN SEVDADIR
◊ Ayrılık meselesini biraz daha açar mısınız?
– Bunun adına “ayrılık” mı denir, “yan yana değiliz” mi, yoksa “birbirimize karşı kaldırımlardan bakıyoruz” mu… Ne dersek diyelim.Ya da ayrıldık diyelim tamam.Ama en azından ben şöyle düşünüyorum; “Ayrılmanın da vahşi bir tadı var” der ya Attilâ İlhan, “Ayrılık da sevdaya dahil” der. Onun için bu ayrılığın da tadını çıkarmak gerekir diye düşünüyorum.Onun için “ayrıldık” demek oturmuyor bana. Bu Zuhal’e da oturmaz, bana da. Gözünün ve yüreğinin arasındaki köprüyü daha kırıp atamamışken “ayrıldık” demek… Bu bana çok oturacak bir şey değil.
◊ Siz aşk adamısınız ve duyguları yoğun yaşayan biri olarak biliniyorsunuz…
– Hepimiz aşk adamıyız. Tabii ki ben de “aşk adamıyım” diyorum. Her zaman âşık olurum ben.Her an âşık olurum. Ama her zaman sevemem. Şöyle bir şey; aşk biter. Aşk bittiği için yeni aşklara girersiniz.Bitmeyen tek şey sevdadır. Akıllı olan aşktır, akılsız olan sevdadır. Akıl kalmaz sevdada. Onun için “aşktan sevdaya geçmek” diye bir şey söylerim ben. Onu biz beceremiyoruz.Biz aşkla sevgiyi aynı görüyoruz. Oysa başka şeyler. Aşktan sevdaya geçtiğinizde, tadından yenmez bir şey olur. Ben oraya geçtiğim için zaten böyle…
◊ Uzun süredir birlikteydiniz. Aranızda bir kırgınlık var mı?
– Hayır. Ben her şeyi kendim için yaptım. Bana iyi geldiği için sevdim. Bana iyi geldiği için âşık oldum. Bana iyi gelen bir şeyin kırılganlığını yaşamam ben. O yüzden kırgınlık yok.Ama hüzün var tabii. Hüzün başka, kırılmak başka.Benim Zuhal’e kırılmak gibi bir lüksüm olamaz.
Mazlum Çimen’in eserlerini ünlü sanatçıların yorumladığı “Benim İçin Söylenenler” adlı 2 CD’lik proje albümü müzikseverlerle buluştu.
BANA BIRAKIRSANIZ BEN ACIMDAN ÖLÜRÜM
◊ Müzik sektöründeki dijital dönüşüme ayak uydurabiliyor musunuz?
– Dijital dünyayı yeni yeni kavrıyoruz. Ben hiç anlamam o işlerden. Çocuklar biliyorlar. Bana bıraksanız ben acımdan ölürüm. (Gülüyor) Sektör ise şu anda kaos yaşıyor. Çünkü her şey dibe vurdu. Bir de telifin yasa olarak yerleşmiş olduğu bir ülke değiliz. Dijitallerden nasıl telif alınacak, onu da çözmüş değiliz.
◊ Yasa için birçok çalışma yapıldı aslında…
– 15 senedir bu söyleniyor ama telif yasası bir türlü çıkmıyor.
DÜNYAYI SARSAN OLAYLAR ALBÜMÜ DE ETKİLEDİ
◊ Koronavirüs salgını, albümünüzü etkiledi mi?
– Albümün tanıtımına başladığımızın ikinci günü şehit haberleri geldi. Arkasından mülteci sorunu patladı. Derken koronavirüs çıktı. Üçü de çok can alıcı ve dünyayı sarsan olaylar. O yüzden her şeyi durdurduk. Çünkü insani değerlere saygısızlık olarak algılanabilirdi. Sonrasında ürettiğimiz işin arkasında durmamız gerektiğini düşünerek yeniden başladık. Duyurmaya çalışıyoruz ama herkes diğer olaylarla ilgilendiği için zorlanıyoruz tabii. O yüzden albüme yönelik tepkileri de sağlıklı bir şekilde almış değiliz. Yine de şu ana kadar gelen tepkiler çok iyi.