Evan Rachel Wood: Bu dizi benim gözlerimi açtı

featured
Paylaş

Bu Yazıyı Paylaş

veya linki kopyala

◊ “Westworld”de bu sezon ne gibi değişimler göreceğiz?Evan Rachel Wood: Büyük bilimkurgu yapımları her zaman bir tür gerçekliğe dayanır. Şovun yaratıcıları Lisa ve Jonah şu anda nerede olduğumuza ve nereye gideceğimize oldukça hakimler.

Teknoloji ve veri ile olan ilişkimiz bu ilişkide bizi insan kılan noktalar, kendimize anlattığımız hikayeler, kendimize söylediğimiz sözler. Bu döngüde sıkışıp kalabiliriz ya da kalmayabiliriz…Dizimiz eğlence için harika bir araç ama aynı zamanda bize kendimizi ve etrafımızdaki dünyayı da öğretiyor. Daha önce düşünmediğimiz, sormadığımız soruları sormaya zorluyor. Dizi benim gözlerimi açtı mesela. Çevremdeki dünyaya farklı gözle bakıyorum. Kötü manada demiyorum farklı gözle bakmayı. Dizi, uyaran, ders veren bir hikaye olarak hizmet ederken güzel ve insani duyguları da çok iyi tasvir ediyor.

◊ Peki sizin karakteriniz ne yöne gidiyor?

– Ben de her sezon Dolores’in hangi yeni enkarnasyonunu oynayacağımı merak ediyorum. Dizide sezon sonlarını temiz bırakıp yeni sezona yeniden başlıyoruz. Kendimize yeni, farklı bir dünya ve yeni kurallar veriyoruz. Dünyamız genişlemeye, karakterler gelişmeye devam ediyor.Dolores’e gelirsem… Dolores en başta ne olduğunu anlamaya çalışıyordu. İkinci sezonda da amacı kaçmaktı. Şimdi ise ilk defa Dolores’in seçimler yaptığını göreceğiz. Sudan çıkmış balık gibi şaşkın ama öğreniyor ve büyüyor. Sanırım artık bildiğimiz ve tanıdığımız tatlı Dolores ile bir çeşit ‘Terminatör Dolores’in güzel bir karışımını göreceğiz. Evet, Dolores bu yeni versiyonu kendi içinde yaratıyor…

YANLIŞ VE HATALI OLMAYA TAMEMEN HAZIR VE İSTEKLİYİM

◊ Dolores ilk defa seçimler yapıyor dediniz. Peki siz kendiniz için ne zaman seçimler yapmaya başladınız?

– Kendi hayatımda tereddütlü, değişken bir yapım vardı. 20’li yaşlarıma kadar gerçekten ne istediğimi kendime hiç sormadım. Ne zaman kim olduğunu ve ne istediğini sorgulamaya başlıyorsun, o zaman seçim yapmak istiyorsun galiba.Yaptığım seçimler ve önceliklerim çocuğum olduktan sonra değişti. Dizideki gibi hakikat arayışı içindeyim. Hayatıma dair her şeyi bildiğimi sanmıyorum, hatta yanlış ve hatalı olmaya tamamen hazır ve istekliyim. Çünkü en güzel dersleri hatalarınızdan alıyorsunuz. Tek istediğim öğrenmek, gelişmek ve daha iyi seçimler yapabilmek.

◊ Dizinin hayata bakış açınızı değiştirdiğini söylediniz… Biraz daha açar mısınız bu konuyu?

– Şovda tasvir ettiğimiz teknolojileri anlamak için yaptığım araştırmalar sayesinde teknolojinin elit ve algoritmik kararlılığı hakkında daha derin bir bakış açısı kazandım. Kaderimizden kendimiz mi sorumluyuz, çevremizde kurulmuş sistem lehimize mi, değil mi… Verilerimiz nereye gidiyor, verilerimizin değeri nedir ya da bir değeri var mı? Verilerimizi kimler koruyor… Teknoloji çok hızlı gelişiyor. “Westworld” bilimkurgu gibi şovları teknolojide yaşanan değişimin görsel halini evlerimize sokuyor. İnsanlar böylece teknolojiye ve insan beyninin yaratabileceklerine dair daha iyi kavrayışa sahip oluyor.

Evan Rachel Wood: Bu dizi benim gözlerimi açtı

TEKNOLOJİ İKİ UCU KESKİN BİR KILIÇ

◊ Sizin teknolojiyle aranız nasıl?

– Bence teknoloji iki ucu keskin bir kılıç. Teknolojiyi öğrendikçe ağrılı ve sert gerçeklerle yüzleşiyoruz. Teknolojiyi kullanmada oğlum benden daha iyi. Onun bilgisi beni daha çok öğrenmeye itiyor, çünkü bilgisizliğimden faydalanmasını istemiyorum. Genel olarak teknolojik değişimlere karşı değilim. Bazen beni de korkutuyor teknoloji, çünkü beraberinde iyi ve kötü şeyleri de getiriyor. Ama yine de ne tür teknolojik gelişmelerin bizi beklediğini merak ediyorum.

◊ Dizinin adı “Westworld” (Batı Dünyası). Evan Rachel’in kendine ait bir dünyası olsa nasıl olurdu?

– Kendime ait bir dünyam olsaydı… Paranın var olmadığı bir dünya yaratırdım. Her şeyin bedava olduğu…Çatışmaları ve görüş ayrılıkları da istemezdim kendi dünyamda. Gerçi görüş ayrılıkları saygı çerçevesinde, insanları tehdit etmeyecek şekilde olursa sağlıklı ve geliştirici. Acı çekmek ve ağrı, bunları çıkarmazdım dünyamdan. Çünkü bizi olgunlaştıran ve eğiten bu duygular. Ama şeytani insanları asla almazdım dünyama.

◊ Diziye dönelim. Sahnelerinize nasıl hazırlanıyorsunuz?

– Senaryo, bölümü çekmeye başlamadan birkaç gün önce veriliyor. Her bölüm maraton gibi. Senaryo gelir gelmez çalışmaya başlıyoruz. Düşünmek için zaman yok. Sadece çalışıp maraton için gaza basmamız gerekiyor. Genel olarak ne olduğunu biliyoruz ama bölüm ve olay bazında neler olacağını bilmiyoruz. Bazen bu durum gerçekten sinir bozucu ve zorlayıcı olabiliyor. Çünkü bir oyuncu olarak hikayenin gelişimini, nereye gideceğini, nasıl gideceğini planlamak istersin ama “Westworld”de bu mümkün değil. Senaryo gelir gelmez hazırlanıp çekmeye başlıyoruz. Çok az bilgiyle bölüme hazırlanmak gerçekten zor. Şikayet etmiyorum, yanlış anlaşılmasın. Hayatımda daha çalışkan bir grup görmedim. Bu kadar kısa sürede senaryoyu okuyup böylesine büyük projede yaptıklarımız gerçekten zor.

◊ “Westworld” çok büyük bir yapım ve zamanınızın çoğunu alıyor. Peki müzik kariyeriniz? Müziğe vakit kalıyor mu?

– Zaman yaratıyorum. “Frozen 2”de birkaç şarkı söyledim. Böylelikle bir Disney filminde şarkı söyleme hayalimi gerçekleştirdim. “Evan + Zane” adında bir grubum var. 2 yıldır farklı temalarda kabare şovları yapıyoruz.

◊ Nerede yapıyorsunuz bu şovları?

– Tüm Amerika’da. Çoğunlukla Los Angeles ve New York’ta. Aynı şovu asla iki kere görmüyorsun. Her dönemden, her tarzda, her türde şarkılar söylüyoruz. İnsanlara farklı deneyim yaşatırken biz de çok eğleniyoruz.

◊ Zor olmuyor mu müzikle oyunculuğu bir arada yürütmek?

– Dengelemek zor oluyor tabi. Ama müzik hayatımın ve ruhumun bir parçası. Yapmadan duramam. Film ya da dizi yapmıyorsam müzik yapıyorum, müzik dinliyorum, müzik yazıyorum, şarkı söylüyorum. Aklımı başımda tutan tek şey müzik. Oynadığım karakterlere de müzikle giriyorum. Her yeni karakterde yeni bir playlist hazırlıyorum. Müziğin yardımıyla oynadığım karaktere dönüşüyorum.

◊ Tekvandoda siyah kuşağınız varmış, doğru mu?

– Evet, var. Siyah kuşaklı dövüşçüyüm. İyi bir eğitim aldım. Çocukken oldukça rekabetçiydim.

 Thandie Newton: Dünyamı kendim yaratsam içinde para olmazdı

◊ Aynı soruyu Evan Rachel Wood’a da sordum. Eğer kendi dünyanızı yaratma şansınız olsaydı, nasıl bir dünya yaratırdınız?

– Benim dünyam sadece çocuklardan oluşurdu. Dünyanın en mükemmel küçük varlıkları. Tüm zamanımı çocukları besleyerek onları izleyerek geçirirdim. Benim için mutlu dünya tarifi bu olurdu.

Evan Rachel Wood: Bu dizi benim gözlerimi açtı

◊ Başka neler olurdu?

– Büyük fabrikalar olmazdı. Daha küçük topluluklar yaratırdım. Dışarıda daha çok vakit geçiren, birbirini tanıyan topluluklar isterdim kendi dünyamda.Şeffaflığa önem verirdim. Para olmazdı! Sadece karşılıklı beceriler ve davranışlarla ödeme yapılan bir dünya yaratırdım. Bence kulağa hoş geliyor, ne dersin?

◊ Bence de… Dizide duygusal bir robotu oynuyorsunuz. Yapay zeka, bilinç, bilincin doğası, karmaşıklığı hakkındaki görüşleriniz nedir merak ediyorum…

– Oynadığım karakter elektronik dünyaya ait. Ama robotu oynamak bilinç hakkında daha çok şey öğretti galiba.Bilinç nedir? Kabullenmeye ulaşma seviyesidir. Sözler anlamsızdır bilincin karşısında. Düşünceler basittir. Fikirlere açıktır bilinç. Kafamızda binlerce eleştiri uçuşurken huzuru bulabilmektir bilinç.

Evan Rachel Wood: Bu dizi benim gözlerimi açtı

izmir escort

izmir escort

antalya escort

escort izmir

bursa escort

porno izle

türk porno

escort antalya

apkdownloadx.com

izmir escort

eskişehir escort

takipçi satın al

instagram takipçi satın al

tiktok takipçi satın al

tiktok beğeni satın al

gramtakipci.com.tr

smm panel

oyun forumu

antalya escort

istanbul escort

izmit escort

porno

escort beşiktaş

Darıca Kombi

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

porno izle

istanbul escort

porno izle

izmir escort

porno izle

istanbul escorts