En çok otel sayısına ve ülke genelindeki bakanlık belgeli 1 milyon 200 bin yatağın yüzde 42’sine sahip Antalya, 193 ülkeden turist çekiyor. Plajlarıyla, koylarıyla, otellerindeki hizmet kalitesiyle, tarihi ve kültürel değerleriyle dünyanın en önemli turizm destinasyonları arasında gösterilen kentin farklı ilçelerinde bulunan hanlar, turistleri cezbediyor. Büyük bir bölümü Selçuklu döneminde yapılmış, sosyal ve ticari hayatın önemli merkezlerinde yer alan, avlularında dükkanların olduğu, katlarında yolcuların dinlenebildiği odaların bulunduğu hanlar, tarihin izlerini bugünlere taşıyor. Geçmişte yolcuların konakladığı hanlardan bazıları, restore edilerek varlıklarını sürdürüyor.
“TURİZMDEKİ BAŞARI TESADÜF DEĞİL”
Antalya Valisi Münir Karaloğlu, Antalya’nın turizmde büyüyerek yoluna devam ettiğini söyledi. Her geçen yıl, bir önceki yılın rekorunun kırıldığını, bunun tesadüf olmadığını belirten Karaloğlu, kentlerin geçmişten gelen izleri taşıdığını, bu izlerin geleceği tayin ettiğini bildirdi. Kentleri insanlara benzeten Karaloğlu, “Nasıl ki insanlar atasının genetiğini taşırsa, şehirlerin de DNA’sında bazı özellikler var, onları siz külleseniz de bir gün gelir tekrar kendini gösterir” dedi. Mersin ile Antalya’nın coğrafi, iklimi, denizi, güneşi, kumu, sahili gibi koşulların hemen hemen aynı olduğunu ancak turizmin Mersin’de değil, Antalya’da daha hızlı geliştiğini vurgulayan Karaloğlu, çünkü kentin DNA’sında turizmle ilgili özellikler bulunduğunu, bu özelliklerin üzerine turizm kültürünü inşa etmenin daha kolay olduğunu dile getirdi.
Antalya’nın batısından doğusuna uzanan güzergahın, Selçuklu döneminde önemli bir ticaret merkezi olduğuna değinen Karaloğlu, bu yolun Konya’dan sahile, sahilden Burdur, Isparta’ya gittiğini bildirdi. Bu ticaret yolunda o dönemde hanlar ve kervansaraylar yapıldığına dikkati çeken Karaloğlu, “O dönemin hanları, kervansarayları bugünün otelleri. Yolcuların yatması, dinlenmesi için hanlar, kervansaraylar yapmışlar. Tam da bugünkü turizmi tarif ediyoruz” diye konuştu.
Antalya’nın önemli bir Selçuklu şehri olduğunu, kentin 1207 yılında fethedildiğini hatırlatan Karaloğlu, Selçuklu döneminde Isparta ve Burdur’un da bağlı olduğu ve merkezi Antalya olan Teke bölgesinde çok önemli hanların yer aldığını söyledi. Vali Karaloğlu, Antalya’nın Evdirhan, Kırkgözhan, Alarahan, Yenice Han, Serapsu Han, Kargıhan gibi önemli hanlara sahip olduğunu vurguladı. Burdur’un Bucak ilçesinde Susuzhan bulunduğunu aktaran Karaloğlu, “Bir hayırseverimiz restorasyonunu tamamlamış, güzel bir handır, kullanılan hanlardan birisi” dedi.
Bucak’ta bir de İncirhan bulunduğuna değinen Karaloğlu, “Bunlar Antalya ile irtibatlı, o günkü ticaret yolları üzerinde. O gün hanları şöyle konumlandırıyor Selçuklu, bir kervanın yolda hayvanıyla beraber alacağı mesafe aralıklarından han yapıyor. Kaç saat yürüyebilir, kaç saat sonra dinlenmesi gerekiyorsa o mesafede hanlarını koyuyor. Bir handan çıkıp, bir gün yürüdükten sonra ikinci bir handa dinlenebilmesi lazım” diye konuştu. Isparta’nın Eğirdir ilçesinde 2. Giyaseddin Keyhüsrev, Gelendost ilçesinde Ertokuşbey kervansarayları bulunduğunu anlatan Karaloğlu, “Ertokuş Bey, 17 sene Antalya Valiliği yapmış, Antalya’nın ilk valisidir. İlk meslektaşımızdır. Antalya, Isparta ve Burdur’daki birçok Selçuklu eserini de yaptıran validir” ifadesini kullandı.
“ANTALYA’NIN KÜLTÜR TURİZMİNE KATKI YAPAN HANLARI
Alanya ilçesinin Çakallar Mahallesi’nde bulunan Alarahan, Selçuklular döneminde kente kazandırılmış bir yapı. Taç kapısında 6 satırlık kitabe bulunan han, Anadolu Selçuklu Kervansarayları arasında önemli bir yere sahip. Moloz taşla örülmüş doğu cephesi dışında diğer üç cephesi düzgün kesme taşla örülmüş olan han, 1998’de restore edilerek “restore et-işlet-devret” modeliyle 49 yıllığına kiralandı ancak geçen yıl han boşaltıldı. Alanya’nın Konaklı Mahallesi’ndeki Serapsu (Şarapsa) Han, 2. Giyaseddin Keyhüsrev döneminde inşa edildi. Selçuklu döneminde Anadolu’nun güneyinde uzanan yol üzerinde, ilk varış noktasındaki hanın taç kapısının üzerinde beyaz bir mermer levha üzerine yazılmış 5 satırlık inşa kitabesi bulunuyor. 1992’de restore edilen ve 10 yıllığına kiraya verilen han, bugün de bir şirket tarafından kiralanarak hizmet veriyor.
Manavgat ilçesinde Beydiğin Mahallesi’ndeki Kargıhan’ın 13. yüzyıldan kalma olduğu ifade ediliyor. Kervansaraylar grubunda yer alan hanın güney doğusunda hamam bulunuyor. Handa, restore çalışmaları devam ediyor. Döşemealtı ilçesinde bulunan ve Anadolu Selçuklu döneminde antik Lageon şehrinin kalıntıları üzerine inşa edilen Evdirhan, o dönemin hanları arasında farklı bir plan şemasına sahip. Kitabesine göre, Sultan İzzettin Keykavus tarafından yaptırılan han, ziyaretçileri cezbediyor. Handa kısa süre içinde restorasyon çalışmalarına başlanması bekleniyor.
Döşemealtı Bıyıklı Mahallesi’ndeki Kırkgözhan, Antalya-Konya kervan yolundaki Evdir’den sonraki ikinci durak yeri. 1236-1237’de inşa edildiği belirtilen han, 2005’te 29 yıllığına “restore et, işlet ve devret” modeliyle kiraya verildi. Han, tarihi filmlerin, dizilerin çekildiği bir mekan olarak kültür turizmine hizmet ediyor. Korkuteli ilçesinde Murat Paşa tarafından 16. yüzyılın sonlarında yaptırılan Yenice Han ise restore edilmeyi bekliyor.