Artık yardımlaşma neredeyse bitti. Buna rağmen her işini kendi yapan ve kimseden yardım istemeyen insanlar ukala, tuhaf ya da asosyal olarak tanımlanıyor. Böyle bir dönemde elbette vardır bir bildikleri.
1. Yapılan en ufak iyiliğin bile yüzlerine vurulmasını hazmedemezler.
2. Minnet edip kimseye borçlu kalmak istemezler.
Malum günümüzde birine selam versen borçlu çıkman mümkün. Oysa kendini bu ortamdan izole edersen kafan rahat eder.
3. En az bir kez kazık yemişlerdir.
Bazı insanların hatalarından ders çıkarmaları için tek bir olay bile yeterlidir. O olaydan sonra kimseden bir şey istememeye yemin ederler.
4. Bir şey rica edince “İşte bana işin düştü.” tavrından hoşlanmazlar.
Bazı insanların basit ricalar karşısında nasıl havaya girdiklerini, karşı tarafı nasıl baştan savdıklarını iyi biliyoruz. İşte buna katlanamayanlar, bu topa hiç girmez.
5. Kimseye zahmet vermek istemezler.
Birinden su bile isteseler yük olduklarını, karşı tarafı rahatsız edeceklerini düşünürler.
6. Her konuda sadece kendilerine güvenirler.
İnsanlar bugüne dek güvenlerini hep boşa çıkarmıştır. Başkalarının beceriksizliklerine, yavaşlıklarına tahammül etmek yerine her şeyi kendileri yapmayı tercih ederler.
7. Yalnız kalmak gibi bir korkuları yoktur.
Kimseye ihtiyaç duymadan yaşayabilecek kadar bağımsız hale gelmişlerdir. Bu da insana güven verir.
8. Özensizlik ve sorumsuzlukla mücadele etmekten yorulmuşlardır.
Birinden bir şey istersin ve yanlış, yavaş ve saçma sapan bir şekilde yapar. Sorumsuzluk insanı delirtir.
9. Bu şekilde yetiştirilmişlerdir.
Küçüklerinden itibaren aileleri ya yanlarında yoktur, ya da her işlerini kendilerinin yapması gerektiğini öğretmişlerdir. Bu da erken yaşta sorumluluk duygusu kazandırmıştır.
10. Kendileri iyi birer yardımcıdır.
Birilerinin gerçekten yardıma ihtiyacı varsa geri çevirmezler ve en iyi şekilde yapmaya çalışırlar.
11. Grup çalışması onlara göre değildir.
Gruptakilerin işi ciddiye almaması ve en sonunda tüm işin kendilerine kalması yüzünden bu tür çalışmalardan uzak dururlar.
12. İlişkilerini çıkar temelinde kurmazlar.
Bu yüzden eğer karşı taraf iyiliklerini suistimal etmezse çok sağlam bağları olur.
13. Dedikoduya tahammül edemezler.
Haklarında sağda solda ‘benden şunu istedi, ona şunu yaptım’ tadında böbürlenme içeren dedikodular dolaşmasını istemezler.
14. Sonunda asosyal ama mutlu biri haline gelirler.
Çünkü kendi işini kendin yapmak gibisi yok.