Belçika’nın başkenti Brüksel’de bir grup polis, “polis şiddetini protesto gösterisi” sırasında gözaltına alınan kişilere kötü muamelede bulundukları gerekçesiyle, bazı meslektaşları hakkında suç duyurusunda bulundu.
Brüksel’deki bir polis merkezinde hücreye atılan göstericilerden bazıları polis tarafından darp edildi.
Hücreye konan kişilerin tuvalete gitmesine ve reşit olmayanların ebeveynleriyle iletişime geçmesine izin verilmedi.
Polisin, gözaltındaki protestoculara yönelik kötü muamelesi, o gece nöbetçi olan çok sayıda polis memurunu da rahatsız etti.
Polis sendikası şikayetçi polislerden yana.
Belçika Polis Sendikası’nın (ACOD), “vicdanlı polisler” diye tanımladığı bir kısım memur, gözaltındakilere kötü muamele ettikleri ve görevlerini kötüye kullandıkları gerekçesiyle diğer meslektaşları hakkında savcılığa suç duyurusunda bulundu.
Polis memurlarının yanısıra, gözaltında kötü muamele gördüğünü belirten protestocular da polislerden şikayetçi oldular.
Şikayetler üzerine hem Polis Suçlarını Araştırma Komitesi (Komite P) hem de savcılık, şikayetlerle ilgili olarak iki ayrı soruşturma başlattı.
Belçika Polis Sendikası Brüksel Şubesi’nden Marc Duplessis, kamu yayıncısı VRT’ye, gözaltılar sırasında usülsüzlüklerin yaşandığını ve polislerin şiddet olayına karıştığını söyledi.
Sendika temsilcisine göre, gözaltında polis şiddetini ihbar eden polisler, vicdanlı davrandı.
Duplessis, “Onlar iyi polisler. Bu tür olumsuz davranışlar bir polis memuruna yakışmadığı için derhal şikayet edilmelidir” dedi.
Brüksel polisi, son 1 yılda Adil, Mahdi ve son olarak İbrahim Barrie adlı göçmen kökenli gençler ile birkaç yıl önce de Slovak iş insanı Jozef Chovanec’in kovalamaca veya gözaltı sırasında ölmesi nedeniyle zaten eleştirilerin hedefindeydi.
Kentte 24 Ocak’da düzenlenen protesto gösterisinde, bir mülteci ailenin 2 yaşındaki kız çocuğu Mawda’nın da polis kurşunuyla öldürülmesi tepki yaratmış, “polis şiddetine son verilmesi ve sorumluların cezalandırılması” yolunda çağrılar yapılmıştı.