Şirketten yapılan yazılı açıklama şöyle:
“Kriz dönemlerinde bilgi ve iletişim büyük bir öneme sahiptir. Mobil şebekeler; sağlık çalışanlarının, kamu güvenliği yetkililerinin ve kritik işletmelerin bu küresel kriz sırasında birbirleriyle her zaman bağlantıda kalmalarını sağlayan iletişim omurgasının çok önemli bir parçasıdır. Ayrıca evden çalışmanın artık tamamen normal bir durum olmaya başlayacağını görüyoruz. Bu nedenle, mobil şebekeler giderek daha da kritik bir altyapı olarak kabul ediliyor.
Mühendislerimiz ve saha personelimiz, kriz sırasında konuşlandırılan kritik ekiplerin önemli bir parçasıdır. Bir ülkede genel faaliyetler dursa dahi, mühendislerimiz ve saha ekiplerimiz şebekeleri çalışır durumda tutmak için çalışmaya devam ederler.
Bugün itibariyle baktığımızda, Ericsson’ın tüm üretim tesisleri çalışmaya devam ediyor. Bu, koronavirüsün tedarik zincirimiz üzerinde kısa vadeli olarak herhangi bir etkisi olmadığı anlamına geliyor. İleriye baktığımızda, birden fazla bölgede üretim kapasitesi olan esnek bir tedarik zincirine sahip olduğuna inanıyoruz. Ayrıca, üretimi devam ettirmek için gerekli bileşenlere ve diğer malzemelere de erişimimiz bulunuyor. Ancak, doğal olarak ülkelerin tecrit altına alınması, lojistik zincirlerimizi etkileme riskini de beraberinde getiriyor.
Güçlü bir bilançomuz ve rekabetçi bir ürün portföyümüz bulunuyor. Bu nedenle krizi atlatacağımıza ve daha da önemlisi devam eden yatırımlarımızla bu krizden çok daha güçlü bir şirket olarak çıkacağımıza inanıyoruz. Attığımız her adımda, yaptığımız her şeyde uzun vadeli geleceğe odaklanıyoruz.
Dünyanın 180 ülkesinde varlık gösteren ve yaklaşık 100 bin çalışanı bulunan küresel bir şirket olarak faaliyette bulunduğumuz toplumlara karşı sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Virüsün bulaştığı insan sayısının artması Ericsson’u da etkiledi. Şu an itibariyle birkaç arkadaşımızın COVID-19 virüsünü taşıdığı doğrulandı. Bu arkadaşlarımızın hızla ve güvenle iyileşmelerini umuyoruz. Evden çalışabilme olanağı olan tüm çalışanlarımızı kendilerinin ve iş arkadaşlarının güvende olabilmesi için evden çalışmaya teşvik ediyoruz. Ofiste bulunması gereken çalışanlarımızın ise iş arkadaşlarıyla uygun bir sosyal mesafede çalışmalarını zorunlu kılıyoruz.
Bu virüs hakkında çok az bilgiye sahibiz. Bize ne gibi bir etkisi olacağı hakkında şu an için net bir bilgimiz yok. Birçok insan gelecek hakkında endişe duyuyor. İnsanların bu korkularını ciddiye almamız gerekiyor. Ancak eylemlerimizi korkunun yönetmesine izin vermemeliyiz. Bunun uzun vadeli bir savaş olduğunu düşünmeliyiz, hepimizin birlikte mücadele ettiği bir savaş.
Her şeyden önce, bu gibi belirsizlik durumlarında, yaptığımız her konuşmada, verdiğimiz her kararda ve attığımız her adımda empati ve insanı odakta tutan bir yaklaşım göstermemiz gerektiğine inanıyorum.
Kendimizi ve birbirimizi gözetelim. Koronavirüse olan yaklaşımımızı ve koronavirüsle ilgili ‘sık sorulan sorular’ sayfamızda aldığımız önlemleri paylaşmaya devam edeceğiz.”