Mobil oyunculuk her geçen gün daha da büyümeye devam ediyor ve her yaştan insan tarafından da büyük bir ilgi görüyor. Ancak oyun oynamak için mobil cihazları tercih eden oyuncuların çektiği bazı çileler de adeta cehennem azabından farksız.
1. Neredeyse elde tutulamayacak kadar ısınan telefon
2. Toplu taşımada oyun oynamanın zorluğu
Yolculuğu geçirmek için en iyi yöntemlerden biri oyun oynamak ancak bazı problemler de yok değil. Sürekli hareket eden bir şeyin içinde nasıl kafanızı oyuna verebilirsiniz bilemiyoruz. En ufak bir frende ön cama yapışmak da cabası.
3. Ve tüm gözlerin ekranınızda olması
Oturarak veya ayakta seyahat edin hiç fark etmez. Oyun oynuyorsanız yanınızda oturan yaşlı teyzeden tutun da aynı yere tutunduğunuz ilkokul çocuğuna kadar herkesin gözü oyununuzun üzerindedir.
4. Sürekli powerbank taşımak zorunda olmak
Mobil oyunlar geliştikçe haliyle tükettikleri güç de artıyor. Burada da devreye powerbank cihazları giriyor. Sahi, bunlar olmadan önce biz ne yapıyormuşuz değil mi?
5. Çabucak tükenen internet paketi
Oynadığınız mobil oyun online ise vay halinize. İnternet paketiniz asla yetmez. Sonra operatörlerin bedava internet kazandıran kampanyalarını fellik fellik arayıp durursunuz. Acınızı paylaşıyoruz.
6. Prize bağlı yaşamaya alışmak
Şarjınızı deli gibi tüketen mobil oyunlar sizi prize yapışık yaşamaya da mahkum eder. Bir mobil oyuncuyu şüphesiz en çok mutlu eden şey ise yatağının prizin yakınında olmasıdır.
7. ”Telefon da hiç elinden düşmüyor” lafları
Bunu duymayan bir mobil oyun tutkunu olduğunu sanmıyoruz. Ancak söyleyenler de kimi zaman biraz haklı gibi sanki.
8. ”Küçücük ekranda nasıl oyun oynuyorsun” soruları
Yani ne diyebiliriz ki, alışınca oluyor. Çok da bir çaba harcamıyoruz bunun için. Ancak bu soruyu her duyduğumuzda övgü olarak kabul ediyoruz bilin isteriz.
9. Kimi zaman ekrana yapışıp kaymayan parmaklar
Elleriniz birazcık bile nemli olsa o parmaklar ekranda istediğiniz gibi hareket etmez. Özellikle rekabetçi oyunlarda büyük bir problem olan bu sorun için özel olarak üretilmiş parmağa geçirilen aparatlar bile satılıyor.
10. Çoğu mobil oyundaki bekleme süreleri
Bir sandık mı açacaksın, 2 saat bekle. Bir yapı mı kuracaksın, 3 gün sonra görüşürüz diyen mobil oyunlar canından bezdirir insanı. Bekleme sürelerine takılmadan oyun oynamanın tek yolu ise elbette para vermektir.
11. Sahte oldukları her hallerinde belli olan mobil oyun reklamları
Öyle reklamlar var ki insana bu grafikler, bu oynanış gerçek olamaz dedirtiyor. Ancak mobil oyuncular çok iyi bilir ki bir şey gerçek olamayacak kadar güzelse gerçek değildir.
12. Oyunun ortasında gelen arama
Finale çok yakınsınız, heyecan dorukta fakat o da ne? Aylardır tek kelime etmediğiniz arkadaşınızın sizi arayası tutmuş. Meşgule alsan bir dert kesin aramaya devam edecek, açsan kesin kaybedeceksin. İçimiz şimdiden sıkıldı.
13. Geceleri uykusuz kalıp güne enerjisiz başlamak
Konsol ve PC’nin aksine mobil cihazlarımızı çok rahat yatağa götürebiliyoruz. Bu da uykudan önce ‘son bir el daha’ oyun oynamamıza imkan veriyor ancak o son el asla son olmuyor. Sonra bir bakmışız gün ışımaya başlamış. Geçmiş olsun, tüm gün yarı uyur yarı uyanık gezeceksiniz.