Antalya’nın muhteşem manzarasıyla ünlü Beydağları’nın Tunç Dağı Bereket Tepe zirvesinde 2012’nin Şubat ayındaki zirve tırmanışı yapan dağcılar, 22 Şubat 2021’de zirveye bir tırmanış daha gerçekleştirdi. Aynı noktada 9 yıl önce çekilen fotoğrafla bugünkü halinin karşılaştırılmasında, iklim değişikliğinin sonuçları net şekilde görüldü. 9 yıl önce karla kaplı alanın, bu yıl çoraklığı dikkati çekti.
“Maalesef bu sefer kış malzemesine gerek duymadık”
Dağcılardan Ümit Durak, Yarbaşçandır, Otseki, Tunç Dağı tırmanışının güzel bir havada gerçekleştirdiklerini belirterek, “Tunç Dağı Bereket Tepe, 2 bin 519 metre ve Recep Çatak 2 bin 648 metre iki zirveye tırmanıldı. Etkinlik 8 saat sürdü. En son 16 Şubat 2012 tarihinde çıktığımız bu rotadaki iklim değişikliği çok üzücü ve üzerinde düşünülmesi gereken önemli bir konu. 2012’de 1500 metre civarındaki Otseki Yaylası’ndan Bereket zirveye giden rota üzerindeki aynı noktada çektiğimiz fotoğrafta alan karla kaplıyken, bu yıl aynı bölgede maalesef kar yok denecek kadar azdı” dedi.
2012’deki tırmanışta karla kaplı alanların Otseki Yaylası’nın 1000- 1100 metre yüksekliğinde başladığına işaret eden Durak, “O zaman tırmanış sırasında dağcı kazması ve krampon gibi teknik malzemeler kullanıyorduk. Maalesef bu sefer kış malzemesine gerek duymadık. Yanımızda vardı ama hiçbirini kullanmadık. Zirveye yakın, 2 bin 400 metre civarında karla karşılaştık. Dağın güneyinde, batısında ise hiç kar yoktu. Tırmandığımız zirve kıyı Beydağları. Konyaaltı’ndan bakıldığında görülen zirveler. Bu rotada 10 yılda bir tırmanış yapıyoruz ve iklim değişikliğinin sonucunu çok bariz gördük” dedi.
“Çok geç kalmış olacağız”
İki zirveye yapılan tırmanışı anlatan BEYDOSK üyesi Hatice Uslu ise şunları söyledi:
“Bereket Tepe’nin sırtından takip edilen rotanın hem Antalya Körfezi’ne hem de orta Beydağları görüş alalına hakim doyumsuz, güzel bir manzarası var. Bu yıl zirvelere çok kar düşmediğini biliyorduk ama bu kadarını beklemiyorduk. Antalya’dan bakıldığında beyaz örtüyle kaplı olan Tunç ve Bereket dağlarının kuzey yüzlerine göre güney sırtlarında kar hiç yok kadar azdı. Öyle ki kazma krampon kullanmadan etkinliği tamamladık. Ne yazık ki küresel ısınma ve acımasız doğa katliamlarının sonucu iklim değişikliğine karşı hala birçoğumuz duyarsız ve tepkisiz. Ne zaman ki susuz kalacak dünya, işte o zaman çok geç kalmış olacağız.”
Saklıkent Kayak Merkezi’ne yakın taş ve mermer ocakları ile bölgedeki ormanlık alanlarda yaşanan kesimlerin etkilerine de işaret eden BEYDOSK yöneticilerinden orman yüksek mühendisi Nusret Yakışıklı, özellikle son 3-4 seneden beri ülkemizde aşırı orman kesimi yaşandığını söyledi.
Su havzalarındaki orman kesimleri ve taş ocaklarının etkilerine dikkati çeken Yakışıklı, “Global iklim krizinin dışında lokal ve mikroklima anlamında özellikle su havzalarındaki iklim krizi, taşkın, su baskını, kuraklık şeklinde kendini gösterecektir. Su havzalarındaki odun ihtiyacı için aşırı orman kesimine mikro iklim krizi boyutu da göz önüne alınarak, bilimsel gözle bakılmalıdır. Son yıllardaki aşırı orman kesimleri kabul edilir gibi değildir” dedi.