Diğer primat türlerine göre el yapımız oldukça farklı. Bunun sebebini merak ettiyseniz bu konu hakkında ortaya atılan görüşlere birlikte bakalım.
Ellerimizin en önemli özelliği, başparmağımızın ucunun diğer parmakların ucuyla birleşebilmesidir.
Ellerimizin bugünkü hâline ne zaman ulaştığı konusunda tahminler mevcuttur.
Konu üzerine çalışan pek çok araştırmacı, ellerimizin bugünkü hâline gelişini 800,000 yıl öncesine dayandırmaktadır. Ancak geçtiğimiz yıllarda 1.4 milyon yıl öncesine dayanan kemiklerin keşfi, bilim insanlarına ellerimizin zannettiğimizden çok daha önce evrimleşmiş olabileceğini düşündürmüştür.
Milyonlarca yıl önce yaşayan atalarımızın elleri, modern şempanzelerin ellerine benziyordu.
Kısacası en başta bahsettiğimiz gibi ellerimiz daha büyük, başparmaklarımız ise daha küçük ve güçsüzdü. Böyle bir el yapısı, elleri de yere koyarak yürüyebilmek ve ağaçlara tırmanabilmek için gerekliydi. Bunun yanında bugün parmak uçlarımızda bulunan geniş kemikler henüz gelişmediği için o zamanlar parmaklarımız daha sivriydi.
Ancak ellerimizin bu yapısı, bazı görevleri gerçekleştirmemizi de zorlaştırıyordu.
Çünkü o zamanlar sahip olduğumuz ellerle bir şeyi kavramak ya da sıkmak oldukça zordu ve gücümüz bunun için yeterli değildi. Bugün ise ellerimiz eskisine göre çok daha güçlü ve destekleyici kemiklere, geniş ve yumuşak parmak uçlarına ve ellerimizi koruyan ve kavrama kabiliyetimizi arttıran yumuşak avuç içlerine sahiptir.
Bu süreçte baş, işaret ve orta parmaklarımızın baskıya dayanma gücü de gelişmiştir.
Bunun yanında başparmağımızda şempanzelerde rastlanmayan üç farklı kas gelişmiştir. Bu durum da bugün sahip olduğumuz kavrama kabiliyetini açıklamak için bir başka önemli veridir.
Peki ellerimiz neden bu şekilde evrimleşmiştir?
Konu hakkında en yaygın teori, ellerimizin daha iyi alet yapmak için bu şekilde evrimleştiği, yani kavrama kabiliyeti yüksek olan insanların doğal seleksiyonla diğerlerini saf dışı bıraktığı yönündedir. Yapılan araştırmalar, taştan üretilmiş ilk aletlerin 3.4 milyon yıl öncesine, balta gibi daha ayrıntılı aletlerin ise 1.7 milyon yıl öncesine dayandığını göstermektedir. Ürettiğimiz aletlerde zamanla meydana gelen gelişme de ellerimizin bugünkü formuna ulaşmasını sağlamıştır.
Konuyla ilgili benzer başka teoriler de bulunmaktadır.
Bunlardan bir tanesi, insanın elleriyle bir şeyler atma becerisi geliştirmeye, bir diğeri ise yumruk yaparak vücudunda dahili bir silah geliştirmeye ihtiyaç duymasıyla açıklamaktadır. İkinci teoriye destek sağlayan nokta ise, yumruğumuzu sıktığımızda avcumuzda hiç boşluk kalmaması, parmak kemiklerimizin boşluk bırakmayacak şekilde gelişmiş olmasıdır. Sebebini kesin olarak bilmesek de, şu an için en çok ilgi gören ve kulağa en mantıklı gelen ihtimâl, ellerimizin alet kullanmaya duyduğumuz ihtiyaç sebebiyle geliştiğidir…