Yeni tip corona virüs (Covid-19) salgını nedeniyle giderek artan online alışveriş nedeniyle mağdur olunmaması için önerilere titizlikle uyulması gerekiyor.
Salgından korunmak için evde bulunulan günlerde halkın uzaktan alışveriş tercihini fırsata çevirmek isteyen dolandırıcılar, genellikle sahte internet siteleri ve sosyal medya sayfalarını kullanıyor.
Buna karşılık, vatandaşların ürün almadan önce fiyat karşılaştırma sitelerini incelemesi, adres çubuğunda yer alan Güvenli Giriş Katmanı (SSL) sertifikasındaki yeşil bara dikkat etmesi ve kredi kartı ödemelerinde “3D Secure” yöntemini kullanan firmaları tercih etmesi önem kazanıyor.
ALIŞVERİŞ SİTELERİNDE MERSİS NUMARASI OLMALI
Bir siteden alışveriş yapan müşterilerin, alınan ürünlerle ilgili açıklamaları, görüş ve önerilerinin çok önemli bir kriter olduğunu kaydeden Bilişim Teknolojileri ve Siber Güvenlik Derneği Yönetim Kurulu Başkanı Yavuz Sultan Selim Yüksel, “İnternet ve sosyal medya aracılığıyla ürünü satan firmaların gerçek ve kurumsal bir şirket olup olmadıklarına dikkat etmek de çok önemli. Alışveriş siteleri için iletişim sayfalarında Ticaret Bakanlığının koyulmasını zorunlu tuttuğu bazı bilgiler vardır. Bunlardan biri elektronik posta adresinin beyan edilmesidir. Ayrıca Merkezi Sicil Kayıt Sistemi (MERSİS) numarasını yazıyor olması gerekmektedir. Zaten alışveriş yapılacak firma ciddiyse zaten ‘iletişim’ veya ‘hakkımızda’ sayfasında bunların bulunması lazım. Eğer bu bilgiler yoksa vatandaşlar için şüpheli bir durumdur.” ifadelerini kullandı.
“INSTAGRAM ÜZERİNDEN ALIŞVERİŞ ÇOK YAYGIN”
Yüksel, ünlü markaların sitelerinin kopyalanması ve sosyal medyada sahte ürün sayfalarının oluşturulması nedeniyle buradan alışveriş yapan vatandaşların mağdur olduğunu ifade etti.
Özellikle sosyal medyadaki sayfalar aracılığıyla ürün satın alırken çok dikkat edilmesi gerektiğini tavsiye eden Yüksel, “Instagram üzerinden online alışverişler şu dönemde çok yaygın. Büyük markaların ürünlerinin orijinal görselleri paylaşılıyor ama aslında çoğu taklit ürünler ve gerçek firmalar değil. Sosyal paylaşım sitelerinde marka denetimi var ama çok sıkı değil. Örneğin bilinen ‘x marka outlet’ diyor ama aslında alakası yok. Buradan size 300 liralık bir ürün 100 liraya satılabiliyor ama gelen ürün 30 lira değerinde bile olmuyor.” değerlendirmesinde bulundu.
Yüksel, internetten ürün satın aldığı için mağduriyet yaşayan vatandaşların adliyeye giderek şikayette bulunmasını, bunun zaman alacağının dolandırıcılar tarafından çok iyi bilindiğini dile getirerek, “Örneğin, 30 liralık bir ürün için mağdur vatandaşların adli süreçler için başvurmayacağını bilen dolandırıcılar bu yöntemle hareket ediyor. Derneğimize bu tarz başvurular çok geliyor. Bir hanım müşteri çanta almış. Piyasa değeri 15 bin lira olan marka bir çantayı internet ya da Instagram’dan yaklaşık 3 bin lira bedelle sipariş vermiş. Ancak kargo ile gelen çanta 30 lira değerinde. Sonrasında sosyal medyadaki cep telefonunu aramasına rağmen engelleniyor ve satıcılara ulaşamıyor. Zaten bunların vergi kaydı olmadığı için hukuki anlamda yapılacak bir şey olmuyor.” diye konuştu.
Alışveriş sitelerinden gelen kargo poşetinin teslim alınmadan açılamadığı için mağduriyet yaşandığını dile getiren Yüksel, bilinen markalardan ve fiyatın makul olduğu yerlerden online alışveriş yapılması gerektiğini bildirdi.