Dünya kamuoyunun dikkatini ilk kez İspanya’da askerlerin terk edilmiş yaşlıların cesetlerini bulmasıyla çeken bakım evlerindeki tablo iç açıcı değil. Pandemide hayatını kaybetme riski en yüksek grup olan yaşlıları barındıran huzurevlerinde önlem alınmakta geç kalınması ya da önlemlerin yeterli olmaması salgın içinde salgın yaşanmasına neden oldu. Bazı Avrupa ülkelerinde huzurevlerinde ölenlerin sayısı resmi makamların beyan ettiği ölü sayısının yarısından fazlasına ulaşmış durumda.
FRANSA’DA DURUM KRİTİK: Huzurevlerindeki durumun kaotik bir hal aldığı Avrupa ülkeleri arasında Fransa başı çekenlerden. Koronavirüs nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 20 bini aştığı ülkede, huzurevlerinde ölenlerin sayısı ise 8 bine ulaştı. Son iki ayda alınan önlemlerin durumun ciddiyetiyle orantılı olmadığı sıkça gündeme getirilen eleştiriler arasında yer alıyor. Tedbirlerin yeterli ya da uygun olmamasının ana nedenlerinden biri ise ekipman yetersizliği. Özellikle test yapmakta gecikilmesi virüsün yayılması ve ölümlerin artmasında katalizör etkisi yarattı.
BELÇİKA GEÇ KALDI: Koronavirüs nedeniyle ölümlerin nüfusa oranla en yüksek olduğu Avrupa ülkesi olan Belçika’da huzurevi dramının boyutu rakamlara net şekilde yansıyor. Dün açıklanan son verilere göre Belçika’da virüs nedeniyle yaşanan ölümler 6 bine dayandı. Huzurevlerindeki ölümlerin oranı ise yüzde 52. Bazı huzurevlerinde bulaşma oranının, çalışanlar da dahil, yüzde 100’e ulaştığı ülkede, koruyucu ekipman ve test kapasitesinin yükselmesiyle birlikte ise yaklaşım da belirgin şekilde değişti ve yoğun şekilde test uygulanmaya başlandı.
İNGİLTERE’DE SAYI ÇELİŞKİSİ: Salgının başlangıcında benimsediği sürü bağışıklığı politikasından vazgeçmek zorunda kalan İngiltere’de de huzurevleri saatli bomba konumunda. Salgın nedeniyle ölenlerin sayısının 17 bine yaklaştığı ülkede huzurevlerinde hükümetin çizdiğinden daha vahim bir tablo söz konusu. Geçen hafta yapılan resmi açıklamalara göre huzurevlerinde ölenlerin 1.400 kişi olduğu tahmin ediliyordu. Oysa yaşlı bakım evlerinden sorumlu birimlerin yaptığı hesaplamalar bu sayının 7.500 civarında olabileceğine işaret ediyor. Bu da toplam can kaybının neredeyse yarısına denk düşüyor.
Avrupa’daki bazı ülkelerde yaşlı ölüm oranının yüksek olması dikkat çekiyor.
YAŞLILARA ÖZEL ÖNLEM TARTIŞMASI
Son dönemde huzurevlerinden bağımsız olarak yaşlıların odakta olduğu en önemli tartışma konusu, mevcut tedbirlerde gevşetmeye gidilmesi halinde yaşlılar için özel önlem uygulanıp uygulanmayacağı. En riskli grup olan yaşlılara toplumun geri kalanından farklı özel önlem uygulanmasının ölümlerde belirgin düzeyde frenleyici etki yaratacağı hesaplansa da bu yaklaşım uygulanabilir gözükmüyor.
FRANSA KARŞI
Özellikle 65 yaşın üstündekilerin ayrımcılık olarak gördüğü bu yaklaşımı benimsemeyeceğini açıklayan ülkeler arasında Fransa da var. Avrupa Birliği’nin, gerekmesi halinde yaşlıların da aralarında bulunduğu riskli gruplara yönelik önlemlerin uzatılması önerisine rağmen Fransa’da 11 Mayıs’tan itibaren yapılacak gevşetme 65 yaş üstü için de geçerli olacak. Toplumun her kesimi için aynı kuralları uygulama niyetinde olan bir başka ülke ise Belçika. Yaşlılara yönelik zorunlu kısıtlama fikri burada da destek bulmuyor.