TBMM Başkanı Prof. Dr. Mustafa Şentop, TBMM’nin açılışının 100. yılı ile 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı dolayısıyla TRT EBA TV üzerinden çocuklara seslendi. Çocuklara, 23 Nisan 1920’de açılan ilk Meclis ile ikinci TBMM ve bugünkü TBMM binalarından seslenen Şentop, bir asırlık tarihi sürece ilişkin bilgi verdi. Meclisin, faaliyetlerini 1961’den bu yana bugünkü TBMM binasında sürdürdüğünü söyleyen Şentop, 1960’taki askeri müdahaleden sonra Türkiye’nin demokratik sivil hayata dönmesinin zaman aldığını söyledi.
Şentop, 12 Mart 1971 ve 12 Eylül 1980’deki müdahalelerin demokratik hayatı derinden etkilediğini, son olarak 15 Temmuz 2016’da Türkiye’de hain bir darbe teşebbüsü gerçekleştirildiğini hatırlattı. Milletin, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın çağrısıyla onun liderliğinde sokaklara döküldüğüne ve bu hain darbe teşebbüsünü engellediğine değinen Şentop, “Türkiye’de daha önce de darbeler, darbe teşebbüsleri olmuştu. Bunlara karşı tepkiler daha çok aydınlar, siyasetçiler düzeyinde kalmıştı. Türkiye, 15 Temmuz’da ise sıradan vatandaşın sokaklara döküldüğü ve anayasal düzene, parlamentoya sahip çıktığı bir tabloyu yaşadı” dedi.
‘DEMOKRATİK HAYAT MİLLETİMİZİN HÜCRELERİNE KADAR İŞLEDİ’
Türkiye’de anayasal düzen, demokratik ve siyasi hayatın, milletin hücrelerine kadar işlediğini belirten Şentop, şöyle konuştu:
“Türkiye’de bundan sonra parlamentoya, anayasal düzene karşı bir girişim, kalkışma gerçekleşme ihtimali yoktur. Buna en başta milletimiz müsaade etmeyecektir. 100 yıllık tarihi süreci anlatma nedenim yalnızca tarih bilgisi vermek değil. Ülkemizin nasıl zor günlerden bugünlere geldiğini, hangi ağır şartlar altında nasıl bir mücadele yürüttüğünü, nasıl büyük bir ümitle hem istiklali hem de istikbali kurduğunu bu tarihi süreçte görüyoruz. 100 yıl, bu değerlendirmeleri yapabilmek için önemli bir tarihi kesittir. 100 yıldır varlığını koruyan bir parlamento ilelebet yaşayacak bir parlamento demektir. 100 yıl, köklerinin yerleştirdiği bir dönemi ifade etmek için yeterli bir zaman dilimidir.
BUGÜNLERİ ONLARA BORÇLU OLDUĞUMUZU UNUTMAYALIM
Türkiye, milletimiz, 100 yıl öncesine göre çok daha büyük imkanlar, itibar ve güç içerisinde. Bunun arkasında 100 yıllık siyasi tarih bulunuyor. Türkiye’nin, bugünü, büyük ve güçlü tablosu, 100 yıllık geçmiş içinde oluşturuldu. Bugünlere gelmemizde başta İstiklal Mücadelemiz olmak üzere, onun büyük kahramanlarını, başta Gazi Mustafa Kemal Atatürk olmak üzere bu mücadelenin içinde bulunanları, öncülük edenleri, şehit ve gazi olanları, Allah’ın rahmetine intikal edenleri minnet ve şükranla anıyoruz. En son 15 Temmuz’da Türkiye’de anayasal düzenimizin, demokrasimizin ayakta kalması için mücadele eden ve şehit olan kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum. Bugünleri onlara borçlu olduğumuzu hiçbir zaman unutmayalım.
KORUMAK İÇİN BİR SABIR TESTİNE TABİ TUTULUYORUZ
Kovid-19 salgını, bilhassa enerjik, dinamik gençler, öğrenciler için zor bir durum. Evlerde kendimizi ve büyüklerimizi korumak için bir sabır testine tabi tutuluyoruz. Bu da bir mücadeledir. 100 yıl önce sokağa çıkarak mücadele etmek gerekirken bugün evlerimizde, Sağlık Bakanlığımızın açıkladığı korunma tedbirlerine dikkat ederek evde kalmak, kendimizi ve yakın çevremizi korumak mecburiyetindeyiz. Milli Eğitim Bakanlığı’na ve beni evlerinde misafir eden öğrencilere teşekkür ediyorum.”