Antalyaspor’un sezonun ikinci yarısında yakaladığı çıkışta (4 galibiyet-4 beraberlik) önemli rol oynayan Veysel Sarı, lige verilen ara öncesinde 16 Mart’ta Sivasspor’u yıkan golü attı ve o günden sonra hem Türkiye’de hem dünyada futbol durdu.
Karantina sürecinde eşi ve minik kızıyla evinden çıkmayan Veysel, Galatasaray deneyiminden Antalyaspor tercihine, kadar birçok konuda Sabah’a açıklamalarda bulundu.
“Antalyaspor ile 8 hafta mağlup olmadık, tam rüzgarı arkamıza almıştık ama Koronavirüs yüzünden futbol da durdu hayat da… Podolski inanılmaz bir oyuncu. Kalite tesadüf değildir ve kalite ölmez. Sivasspor maçı öncesi rakipten birkaç arkadaşla sohbet ettik, Podolski oynuyor diye seviniyorlardı, ağır olduğunu düşünüyorlardı. Ama Podolski çok üst düzey bir oyuncu. Sivas maçında müthiş oynadı.”
G.SARAY’DA ADIM ÇIKTI BİR KERE!
“Galatasaray’da bir sene kaldım, sanırım 22 maç oynadım. Geriye dönüp baktığımda doğru zaman değildi diye düşünüyorum. Tribünde bir kere adınız çıktığı zaman ne yapsanız olmuyor… Kadro dışı kalmak benim yapıma ters. Ben her zaman oynamak isterim. Bazen ayrılmak da gerekiyor.”
İDMANDA BİLE ÇOK BÜYÜKLER!
“Kariyerim boyunca çok iyi oyuncularla birlikte oynadım. Sneijder ve Drogba’nın ne kadar büyük oyuncu olduklarını idmanda bile anlıyorsunuz, hemen kendilerini belli ediyorlar. Türklerden Selçuk ve Burak ağabey var. Eskişehirspor’da Kamara ve Tello ile oynadım. Kendi mevkiimden de Dede var, eski Dortmund’lu, Eskişehir’de birlikteydik. Evde her gün iki saat çalışıyoruz. Sabah performans uzmanı antrenörümüzün yönlendirmesiyle koşular var, bir saat sürüyor. Öğleden sonra saat 4’te bu kez tele-konferansla özel fitnesshareketleri yapıyoruz. Artık sahada güçlü-kuvvetli olduğunuz sürece varsınız.”
İLK MAÇTA DEDİM: SÖRLOTH 15 GOL ATAR
“Süper Lig’de çok iyi oyuncular var. Kasımpaşa ile ligin ilk maçını Trabzon’a karşı oynamıştık, Sörloth da bir gol atmıştı. O gün demiştik ‘Sörloth bu ligde 15 üzeri gol atar’ diye… Vedat Muriqi’i Eskişehir’den tanıyorum. Her sezon üstüne koyuyor…”
BEŞİKTAŞ’LA YÜKSELİŞE GEÇTİM!
“En unutmadığın golü 2010-11 sezonunda Beşiktaş’a attım. Kariyerimin dönüm noktası diyebilirim. O zaman Eskişehirspor’un çok iyi bir kadrosu vardı ve ben de çok şans bulamıyordum. Hatta ayrılmayı düşünüyordum, düzenli oynamak için bir alt lige gitmeye bile razıydım. Beşiktaş’a o maç gol attım ve serüven başladı.”