Ramazan ayının gelmesiyle birlikte beslenme alışkanlıkları yeniden şekilleniyor. Pandemi sürecinde evde geçirilen uzun saatleri avantaja çevirerek sağlıklı beslenmeyi önemseyenlerin sayısı arttı. Ancak şimdi Ramazan’ın gelişiyle birlikte beslenme saatlerindeki değişikliklere uyum sağlamayı başarabilenler kazançlı çıkacak.
Yemek yeme sıklığının azaldığı ve uzun süre sıvı alınmadığı Ramazan ayında bağırsak sağlığını ve beslenme düzenini korumak her zamankinden daha fazla önem kazanıyor. Peki, Ramazan ayında nasıl beslenmek gerekiyor? Geleneksel Tamamlayıcı Tıp Doktoru ve Diyabetisyen Dr. Yılmaz Oktay, Ramazan ayı boyunca uygulanabilecek beslenme tavsiyeleri paylaşıyor.
Ramazan orucu, ruh ve beden sağlığına olumlu etki yapıyor
Tıp dünyasında 3 farklı oruç çeşidi bulunuyor. Metabolik, Anti-aging/detox ve rejenerasyon olarak adlandırılan oruç çeşitleri vücudun ihtiyacına göre uygulanabiliyor. Ramazan ayındaki kurallara en yakın oruç çeşidi ise Anti-aging ve detox orucudur. 16-24 saat aralığında hiçbir şey yememe şeklinde uygulanan bu oruç çeşidi ile toksinlerin atılmasını amaçlanırken, anti-aging etkisi de sağlanıyor. Ramazan orucu da sağlık açısından bu oruç çeşidiyle benzerlikler gösteriyor. Reaktivasyon orucu olarak da adlandırılıyor. Ayrıca Ramazan orucunda bulunan ruhsal tatmin ve görevi yerine getirme huzuru da ruh ve beden sağlığı üzerinde olumlu bir etki yaratıyor.
Sağlıklı beslenme bağışıklık sistemini de koruyor
Ramazan ayı boyunca uyku ve beslenme düzeni yeniden oluşturuluyor. Özellikle pandemide evde geçirilen vaktin artması, bu düzenin önemli oranda etkilenmesine sebep oluyor. Metabolic Balance Beslenme Programı’nda ele alınan sağlıklı ve dengeli beslenme bu nedenle ilk adımda öne çıkıyor. Metabolizmanın tolere edebildiği bütün gıdaları ihtiyacı kadar, istediği çeşitlikle ve istediği zaman aralığında vermek beslenmenin temelini oluşturuyor. İyi bir sindirim için iyi çiğnemek ise esas kuralı oluşturuyor. Midede yeterli miktarda Ph seviyesinin olmasını sağlamak, bağırsaklardaki enzim ve hormonları dengelemek ve bağırsakların sağlıklı bir şekilde çalışmasını düzenlemek için beslenmeye önem vermek gerekiyor.
Peki iftar ve sahurda nasıl beslenmeli?
İftar zamanı kendinizi susuz hissediyorsanız en fazla yarım bardak su tüketilmesi, iftardan sahura kadar da en az iki litre su içilmesi öneriliyor. Metabolic Balance Beslenme Programı’nda da yer aldığı gibi ilk lokmanın her zaman tek çeşit proteinden alınması büyük avantaj sağlıyor. Örneğin beyaz veya kırmızı et, kuru baklagil, süt ürünü ve yumurta seçeneklerinden biriyle iftar ve sahura başlangıç yapılabiliyor. Yemeklere mutlaka sebze ve yeşillikleri dahil etmek, ayrıca yemek sırasında hazmı etkileyeceği için su içmemek tavsiye ediliyor. Tatlı veya meyvenin ise mutlaka yemekten en az 1 saat sonra tüketilmesi gerekiyor. Sütlü ve az şekerli tatlılar yenildiğinde ekmek miktarını azaltmak önem taşıyor. Çay ve kahve severlerin ise şeker veya tatlandırıcı kullanmamaları tavsiye ediliyor. Uyumadan önce açlık hissedilirse de çiğ ceviz, badem veya fındık tüketilebilir.
Egzersiz yapın ve stresten uzak durun
Beslenme düzenlendikten sonra uyku, egzersiz, kronik stres ve kaygı üzerinde yapılacak düzenlemeler de sağlıklı geçirilecek bir Ramazan ayının anahtarı. Deliksiz geçirilecek 7-8 saatlik uyku bu dönemin rahat geçmesini sağlıyor. İftar sonrasında ağır olmayan, hafif ve orta derecede egzersizler yapılabilir. Yürüyüş, koşma, yüzme veya yoga gibi sporlar beden sağlığını olumlu etkiliyor. Kronik stres ve kaygı problemiyle mücadele de huzurlu bir ramazan için önemli etkenler arasında.