Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Mehmed Kavukcu, COVID-19 salgınının psikolojik ve fizyolojik etkilerine dikkati çeken bir performans/yerleştirme gerçekleştirdi. Evinde yorumladığı yerleştirme ve performansta Kavukcu; sürecin psikolojik etkilerine işaret eden deforme edilmiş virüs biçimlerinin hakim olduğu çeşitli boyutlardaki virüs resimleri önünde ve uygulama alanının birçok farklı yerinde sessiz çığlıklar attı. Sıra dışı COVID-19 performansıyla ilgili konuşan Prof. Dr. Mehmed Kavukcu, şunları söyledi:
‘ÖNLEM ALMAYANLARA SİTEM ÇIĞLIĞI’
“Performansımda sürecin psikolojik etkisiyle farklı virüs görselleri ürettim. Küçük boyutlu ön çalışmaların(eskizlerin) ardından, bunları farklı boyutlarda büyüterek evime yaydım. Büyük görsellerin bazılarına performans esnasında tekrar müdahale ettim. Virüsün mutasyonuna gönderme yapan bu tavır, aynı zamanda virüsün yayılımına ve laboratuar ortamında çoğaltılmasına dair iddialara da gönderme yapıyor. Bu virüs görselleri önünde sessiz çığlıklarımı atarak performansa devam ettim. Bu çığlıklar, olup biteni ciddiye almayarak önlem almayan insanlara birer sitem çığlığı. Bu süreçte sanat evlere taşındı. İlk kez ev mekanı sanatın mekânı olarak bu kadar ön plana çıktı.
SANAT FİZİKİ SINIRLARI AŞMALI
Evin güvenli ve sessiz atmosferini, yerleştirdiğim virüslerle dağıtarak, insan psikolojisinin tekinsiz duygusuyla olan etkileşimini irdeledim. Bütün evi deformasyona uğramış virüs görselleriyle doldurarak insanların bu süreçteki kaygılı ruh halini yansıtıyorum. Deforme edilmiş virüs görselleriyse korku, ölüm, huzursuzluk duygularını içinde barındıran bir bağlamda, sürekli mutasyona uğrayan virüsün yapısına da bir göndermedir. Tüm bu virüsler içinde sessiz çığlıklar atarak performansımı gerçekleştirmem insanlığın bu süreçte çığlık atma isteğini yansıtıyor adeta. Günümüzde bu tarz performans ve yerleştirmelerin devam ettirilmesi ve sanatın izleyiciyle buluşması için tüm fiziki sınırların aşılması gerekiyor.”