Öncelikle ‘xG’ ile ‘xGoT’ tanımlarını hatırlatalım. xG, isabetli/isabetsiz fark etmeden herhangi bir şutun gol olma sıklığını anlatan bir değer. Örneğin “Atiba’nın attığı şuta benzer 100 şuttan 43’ü gol oldu” gibi. Her bir şutun, 300 bin şut arasından hesaplanan gol olma değeri var. xGoT ise herhangi bir isabetli şutun gol olma sıklığını anlatıyor. Yani bu kez Atiba’nın attığı şuta benzer 100 şuttan kaleyi bulanların kaç tanesinin gol olduğu değerini hesaplıyor. Bu sayede “Çerçeveye gelen şutlarda kaleciler ne yapmış?” sorusunun cevabını alıyor ve kaleciye “Sen de bunları artık kurtaracaksın bir zahmet!” diyoruz. Çıkan değerlerle elbette kaleciyi günah keçisi yapmıyoruz. Çünkü kalesine gelen şutların xGoT değerinin yüksek olması, takım savunmasının da durumunu gözler önüne seriyor. Gol olasılığı yüksek yerlerden rakip oyunculara isabetli şut imkanı verdiklerini gösteriyor. Alex Ferguson’un “Forvet sana maç kazandırır, savunma seni şampiyon yapar” sözlerinin Süper Lig’deki karşılığı Muslera. G.Saray’ın son 3 şampiyonluğundaki başrol oyuncuları listesinde onu ilk sıraya yazma konusunda hemfikirizdir. Bu sezonun xGoT sıralamasına baktığımızda zirvede yine onu görüyoruz. G.Saray’ın kalesinde ağlarla buluşması beklenen 29 gole karşılık Muslera faktörüyle 19’da kaldığını görüyoruz.
LORIS KARIUS’UN KATKISI “YOK” DENECEK KADAR AZDI
Sezonun övgüyü hak eden isimleri arasında iki genç isim de var: Trabzonsporlu Uğurcan ile F.Bahçeli Altay. Bordo mavililerin file bekçisi, xGoT’a göre 4 gol daha az yemelerini sağlarken şampiyonluk yarışında olmalarının önemli etkenlerinden. Avrupa’nın devlerine göz kırpar durumda. Sarı lacivertlilerde Altay, (-0.86) ile çok fark yaratmamış gibi gözükmekle birlikte, 26 maçta 34 gol yiyen F.Bahçe’nin savunması ve büyük takım stresi düşünüldüğünde fahri tebrikleri hak ediyor. Beşiktaş’la yollarını ayıran Loris Karius, şampiyonluk yarışındaki bir takımı ayakta tutacak bir performans asla sergileyemedi, kritik anlarda katkısı yok denecek kadar azdı. Liverpool kariyerinde Şampiyonlar Ligi finali haricinde çok iyi performansla dikkat çeken Alman oyuncu, Türkiye’den hayal kırıklığı yaratarak ayrıldı. 19 yaşındaki Ersin’e ya da 22 yaşındaki Utku’ya şans tanımanın, Beşiktaş’a ve Türk futboluna çok daha fayda getireceği aşikar.
G.BİRLİĞİ KALECİSİ NORDFELDT İKİNCİ YARININ YILDIZI
Ocak ayında 850 bin Euro bonservisle Swansea’den Gençlerbirliği’ne gelen İsveçli kaleci Kristoffer Nordfeldt, Muslera’nın tahtına gözünü dikmiş durumda. Maç başına kalesine gelen şutlara göre yediği gol sayısına baktığımızda açık ara lider. Her 90 dakikada 0.85 gole engel oluyor. “Bir kaleci, bir maçta kalesine gelen o kadar isabetli şuttan, Nordfeldt’in yiyeceğinden neredeyse 1 gol daha fazla yerdi” diyor bu istatistik. Bu değerle Avrupa’nın 5 büyük ligindeki kalecilerin de üzerinde zirvede yer alıyor. İkinci yarıda 9 maçta kaledeydi ve maruz kaldığı isabetli şut sayısı 48. Aynı süreçte Muslera’nın maruz kaldığı şut sayısı ise 32. Nordfeldt’in başarısını bir başka şekilde anlatan nokta da ‘90 dakika başına, kalelerine gelen şutların ortalama xGoT’ değeri. Yani her maçta kalesine net 2 golün üstüne çıkacak kalitede şut geliyor.
AVRUPA’NIN EN İYİSİ SZCZESNY
Avrupa’nın 5 büyük liginde xGoT sıralamasına baktığımızda ise zirvede Juventus kalecisi Szczesny’yi görüyoruz. OPTA Türkiye şefi Barış Gerçeker’e değerli katkılarından dolayı teşekkür ediyorum