Tam 12 Yıl Önce İnsanların Kumanda Ellerinde Sabırsızlıkla Beklediği 10 Televizyon Dizisi

Ömer, babasının atölyesinde çalışarak sade bir hayat içerisinde yaşamını sürdüren bir gençtir. Askerlik dönüşü sevgilisi Eyşan ile evlenmeyi planlamaktadır. Fakat kendisini bir anda cinayetten hapiste bulunca hayatı allak bullak olur. Hapisteyken tanıştığı Ramiz Dayı, ikinci babası olur.
Ömer kimliğini saklayarak, bir dizi estetik operasyon sonrası Ezel’e dönüşür. Hapishaneden çıktıktan sonra kendisine oyun oynandığına inanarak intikam için Eyşan’ın, en iyi arkadaşı Cengiz’in ve abisi bildiği Ali’nin peşine düşer… Aşk, güç, para, mafya entrikaları hayatlarının bir parçasına dönüşürken, her biri intikamdan beslenir…

Geniş Aile’nin başkahramanı evin sorumsuz ve serseri oğlu Cevhahir boşanmış olarak , Almanya’dan döner. Evin durumu zaten karışıkken, Cevahir’in eve dönmesi ile işler sarpa sarar.
Hem kızkardeşi ile nişanlısının arasını bozar hem de Almanya’ya gitmeden önceki sevgilisi Şükufe’nin, Koyu Bilal ile birlikte olduğunu öğrendiğinde ortalığı birbirine katar…

1950’lerin Adana’sında geçen hikaye Orhan Kemal’in aynı adlı romanından uyarlanıyor. Güllü, bölgenin zengin ve güç sahibi toprak ağası Muzaffer Bey’in çırçır fabrikasında çalışan sıradan bir köylü kızdır. Kendisi gibi aynı fabrikada makinecilik yapan Kemal’e sevdalıdır. Fakat Güllü’nün babası Cemşir, diğer kızları gibi onu da zengin ağaya ‘satma’ peşindedir.
Muzaffer Bey’in yeğeni Zaloğlu lakaplı Ramazan, Güllü’ye uzun zamandan beri göz koymuştur. Cemşir, Berber Reşit’in de kışkırtmasıyla, Güllü’yü Zaloğlu ile evlendirmeyi kafasına koyar. Babasının planlarından habersiz olan Güllü ve Kemal ise, bir kaç ay sonra evlenmeyi planlamaktadır.
Ancak uzun bir seyahatten sonra evine dönen Muzaffer Bey, Güllü ile tesadüfen fabrikasında karşılaşır. O günden sonra köylü kızı Güllü’nün kaderi, asla tahmin edemeyeceği şekilde değişir…

Güzelyurt adlı bir sınır kasabasında geçen dizide, kasabanın en zengin ailesi kendi kurdukları düzen içinde herkesin bildiği ama dillendirmediği hastalıklı ve tutku dolu bir aşka şahit olmaktadır. Fakat Belediye Başkanı Aslan Bulut (Ünal Silver) ve ailesinin hayatları, kasabanın sağlık ocağına yeni atanana Doktor Serdar Batur’un (Engin Altan Düzyatan), olayların içine karışmasıyla değişecektir…

 12 Eylül darbesinin gölgesinde yaşananları, imkansız bir aşk hikayesi üzerinden aktarıyor.
80’lerden başlayarak yakın tarihi anlatan bu dönem dizisinde; değişim hayatın her alanında kendini hissettirmektedir. Giderek yalnızlaşmakta, giderek bencilleşmekte olan bir toplumda, dönemin şartları altında yaşanan aşkların, pek de şansı yoktur.

Kapalıçarşı’nın büyüleyici atmosferi üzerinde bir mucizenin peşinde koşan insanların hikayesi. Cemal, Mahmut ve Arda feleğin çemberinden geçmiş üç yakın arkadaş. Mahmut ve Cemal çalıştıkları halıcının sahibi Ziya Baba’nın evinde kalmaktalar.
Yankesici küçük kız Zezei ile yolları kesişen Cemal, onun sayesinde ipek gibi bir halı dokuyabileceğini düşünmektedir. Diğer yandan Hereke’de babasının kendisini evlendirmek istediği adamla evlenmek istemeyen Diyar, evden kaçar ve yolu Cemal ve Mahmut ile kesişir.

Evden uzakta üniversite okumak için ailelerine rest çeken evlatlar, çocukları dizlerinin dibinde gözlerinin önünde yaşasın isteyen ebeveynler… Ne annelerin gönlü razı çocuklarını gurbete göndermeye, ne babalarının içleri el veriyor “E hadi git!” demeye…
Melek Balıkesir’de terzilikle evini geçindiren ve dul kaldıktan sonra tek çocuğu İpek’e gözü gibi bakan, fedakar bir annedir. Liseden mezun olan kızının yakın bir üniversitede hemşirelik okuması tek dileğidir. Fakat tiyatro oyunculuğu hayallerini süsleyen İpek annesinin gönlünü kırmadan kendi yolunu çizemeyeceğini fark eder ve kısa bir not ile elinde bavulu hiç bilmediği kurtlar sofrası İstanbul’un yolunu tutar.
İstanbul’da tek tanıdığı aynı mahallede komşularının kızı olan Esin’dir. Güç bela Esin’i İstanbul’da bulan İpek tiyatro seçmelerine girmek, okula kayıt yaptırmak ve İstanbul’da yolunu bulmak için çırpınırken, annesi Melek de boş durmaz ve kendisini süt annesi Kehribar ve onun yarım akıllı kızı Mualla’nın yanına atar. Artık tek amacı kızı İpek’i bulup ona iyi bir ders vermektir…

Hikmet (Haluk Bilginer) çok takıntılı, simetri hastası olan ve bir o kadar titiz bir psikiyatristtir. Eşinden boşandıktan sonra eski arkadaşı Cevdet’e (Özkan Uğur) evde beraber yaşamayı teklif eder. Fakat Cevdet, Hikmet’in tam tersi rahat ve hafif dalavereci bir karakterdir.
Birbirine zıt bu iki arkadaş komik maceralarla aynı evi paylaşırken, Hikmet’in temizlikçisi Satiye (Ceren Soylu), güzel ve bekar komşuları Şahika (Nez) ve Firuze (Zeynep Aydemir) ve insanı delirten ev sahibeleri Sevtap (Seray Sever) ile de geçinmeye çalışırlar…
Bir aile komedisi olan sit-com’da Okan Tangücü (Murat) ve Hakan Bilgin (Suat) de yer alıyorlar…

Yaşları ilerlemiş ve aşktan ümidi kesmiş iki insanın bir evlendirme programında karşılaşmasıyla değişen hayatlarının hikayesini anlatan Papatyam, bir yanda üç kere boşanmış gönül işlerinde başarısız bir adamın, öteki tarafta aldatılmış yaralı bir kadının öyküsünü anlatıyor.
Çift aynı eve girdiklerinde geçinmenin hiç de kolay olmadığını fark eder. Bir yandan da Necati’nin çocukları yeni bir kadınla evlenmesini istemezler. Hala kayınvalidesiyle yaşayan bahtsız gelinler, okutulmayan ve baba mesleğini yapan şansız oğullar, sürekli boşanmanın eşiğinde yaşayan modern kentli çiftler. Kontür için para bulamazken geleceklerini inşa etmeye çalışan gençler, evliliği hayal eden ama parası olmayan delikanlılar…

Başrollerini Pınar Altuğ Atacan ve Emre Kınay’ın paylaştığı sit-com formatındaki bu aile dizisinde Nazım ile Bahar, evli ve dört çocuk sahibi bir çifttir. Birbirlerini severek evlenmelerine rağmen karakterleri neredeyse tamamen zıt olun bu çiftin ev hayatları da bir o kadar renkli ve hareketlidir. Dışarıdan bakınca aynı çatı altında yaşamaları bile mucize olan ikilinin hayatları tam bir karmaşadır.