Kadın girişimci olmak kolay değil. Cesaret, azim, dayanıklılık gerektiriyor, girişimciliğin ilk dönemleri de aslında ‘yalnız’ geçiyor. Bazıları için bu durum daha farklı, daha da zor. Çünkü onlar daha da cesaretli olup, yürünmemiş yollardan yürüyorlar. Çiğdem Dursun işte tam da böyle bir örnek. O, Türkiye’nin ilk erkek mahkûmlarla çalışan kadın girişimcisi. Çiğdem Dursun, “Cezaevinde ne işin var?”, “Tehlikeli olur”, “İyi sonuç alamazsın”, “Başına iş açılır” diyerek kendisine engel olmak isteyenlere kulaklarını kapadı; yoluna devam etti. Cezaevine atölyesini kurdu, erkek mahkûmlara terlik yapmayı öğretti. Şimdi o terlikleri 8 farklı ülkeye satıyor, ünlü markalara üretim yapıyor.
Üstelik koronavirüs döneminde de üretimine hiç ara vermeden devam etti. Cezaevlerinde tahliyelerin yaşanmasına rağmen atölyesindeki üretim bundan etkilenmedi. Kış botu ve ev terliği üretimlerinin yanı sıra koruyucu önlük ve maske üretimine de giren Çiğdem Dursun’un girişimcilik öyküsü ilham verici. Dört yıldır, Maltepe 2 No’lu L Tipi Kapalı Cezaevi’nde kurduğu atölyede 100 mahkûmla terlik markasını yaratan Dursun, karantina günlerinde ürettiği terlikleri İtalya’ya ihraç etti. Dursun, kış botu, ev terliği üretimlerinin yanı sıra maske ve koruyucu önlük üretimine de başladı.
KENDİ YOLUNU ÇİZDİ
Çiğdem Dursun İstanbullu. Dört kız kardeşler. Annesi mağaza işletmecisi, babası ise TIR şoförüydü. Kız Meslek Lisesi’ne gitmeye karar verdi; hem okudu hem de çalıştı. Antalya Turizm ve Otelcilik Yüksek Okulu’nu kazandı. Annesi şehir dışına göndermeyince üniversiteye gidemedi. O yıl kuzeninin mağazasında tezgâhtarlık yaptı. Kendi parasını kazanmaya başladığında yabancı dil öğrenmeye karar verdi ve İngiltere’ye bebek bakıcısı olarak gitti. Fakat giderken geride bir erkek arkadaş bırakmıştı, İngiltere’de fazla dayanamadı ve döndükten hemen sonra evlendi. Eşi çalışmasını istemedi, 24 yaşında kızı doğdu. 4 yıl sonra da oğlu dünyaya geldi. Çocuklarıyla birlikte büyüdü o da. İçi içine sığmıyordu. Ev hanımı olarak devam etmek istemediğini biliyordu. Çocuklar da büyüyünce, sigorta acentesinde iş bulduğunu söyleyip eşini ikna etti. Sonrasında yeni bir yol çizmeyi kafasına koydu. Ve ilhamı otel terliğinden aldı.
KALIPLAR HAZIRLANDI
Koronavirüs döneminde cezaevinde tahliyelerin yaşanmasına rağmen üretime devam etti. 1500 kış botu, 10 bin maske ve 10 bin otel terliği üretimini mahkûmlar karantina günlerinde gerçekleştirdi. Üstelik bu dönemde İtalya’ya da terlik ihracatı yaptılar. Çiğdem Dursun kullan at koruyucu önlük taleplerine de yanıt vermek için hazırlıkları yaptı ve cezaevinde kısa bir süre sonra koruyucu önlük üretimi de başlıyor. “Atölyede yeni kalıplar çıkarılması, işin öğrenilmesi zaman alır. Ancak maske çok hızla üretilmeye başlandı. Şimdi ustamız koruyucu önlük için de kalıpları hazırladı. Üretimimiz hiç durmadan devam ediyor” derken, “Bu döneme de sorunsuz bir şekilde üretime hiç ara vermeden çalışmaya devam ediyoruz” dedi.
YILDA 2.5 MİLYON TERLİK ÜRETİYORLAR
Çiğdem Dursun mahkûmların ürettikleri otel terliklerini Romanya, Rusya, Almanya, Fransa, Ukrayna, İtalya’ya ihraç ediyor. Yılda 2-2.5 milyon adet terlik mahkûmlar tarafından üretiliyor. Dursun’un 2020’de 500 bin Euro’luk ihracat hedefi var.
Mahkûmlar koronavirüs döneminde 10 bin maske, 10 bin de terlik üretti.
FARKLI MARKALAR İÇİN ÇALIŞILIYOR
Türkiye’de 302 cezaevinde 60 bine yakın mahkûm, atölyelerde farklı markalar için çalışıyor. Çiğdem Dursun erkek mahkûmlara üretim yaptıran ilk kadın patron.