Özkurt, “Seyircisiz oynanacak maçlar için deplasmana gitmenin bir manası kalmıyor. Bilim kurulu üyeleri seyahat etmenin, Covid-19 için çok önemli bir bulaş kaynağı olduğunu ve hastalık riskini çok önemli derecede arttırdığını belirtiyorlar. Dolayısıyla bundan da kaçınmak lazım. Hal böyleyken, federasyonun tek bir şehir belirleyip, belirlenmiş otellerde, minimum insan katılımıyla, dışarı kapalı bir şekilde maç evresi kampını, müsabaka dönemini ’Karantina Ligi’ konseptiyle yapması gerekir” dedi.
Spor hukuku alanında Türkiye’yi uluslararası mecrada temsil eden, İsviçre’deki Uluslararası Spor Tahkim Mahkemesi CAS, Euroleague Basketbol Tahkimi ve Doha merkezli Katar Spor Tahkim Mahkemesi’ndeki tek Türk Hakemi olan Avukat Emin Özkurt, Demirören Haber Ajansı’na (DHA) özel açıklamalarda bulundu.
Hiçbir kupanın insan sağlığından önemli olmadığına dikkat çeken Spor Hukuku Uzmanı Emin Özkurt, “Covid-19 salgını sonrasında Türk futbolunun önündeki en güncel ve en önemli soru liglerin akıbetinin ne olacağı. Şüphesiz ki hiçbir lig, müsabaka, kupa ve zafer insan sağlığından daha değerli değildir. Türk futbolunun selameti de ligimizdeki futbolcuların, teknik ekiplerinden sıhhatinden geçer. Buna karşın liglerin oynanmaması durumunda ekonomik ve hukuki etkileri yıkıcı bir kaos beklediği de aşikardır. Bir yanda en üst değer olan insan sağlığı, öbür tarafta ise ekonomik varlığı sürdürme gibi iki hayati konu arasında bir denge kurmamız gerekmektedir” ifadelerini kulandı.
“DİĞER ÜLKELER GİBİ TÜRK FUTBOLU DA BU DENGEYİ KURABİLİR”
İngiltere, İtalya, İspanya ve Almanya gibi ülkelerin yaptığı gibi Türk futbolunun da dengeyi kurabileceğini söyleyen Özkurt, “Bu ülkeler bu dengeyi kurmayı sağlarken, böyle bir dengeyi Türk futbolu olarak biz de başarabiliriz. Tam bu noktada bu dengeyi kuracağına inandığım ’Karantina Ligi’ önerimi hatırlatmak isterim. Türk futbolunun bu kilitlenmeyi aşacak bir 11’inci plana ihtiyacı vardır. ’Karantina Ligi’ bu plan olmaya kanımca adaydır. Türkiye Futbol Federasyonu’nun (TFF) 10 alternatifli planında yer alan hiçbir senaryonun Sağlık Bakanlığı tarafından uygun bulunmaması, TFF’nin farklı bir bakış açısına ihtiyacı olduğunun en bariz göstergesidir” diye konuştu.
“SEYİRCİSİZ OYNANACAK MAÇLAR İÇİN DEPLASMANLI BİR SİSTEMİN MANTIĞI YOKTUR”
’Karantina Ligi’ önerisin de takımların iki ayrı kampa alınması gerektiğini belirten Özkurt, “Takımlar, antrenman evresi kampı ve maç evresi kampı olarak 2 ayrı kampa alınmalıdır. Antrenman evresi kampı, kulüpler tarafından 15 Mayıs tarihi gibi başlatılabilir. Bu evrede futbolcularla ilgili sağlık protokolleri çerçevesinde denetimler yapılır. Maç evresi kampı ise TFF tarafından tek şehirde, belirlenmiş otellerde, minimum insan katılımıyla, dışarıya kapalı şekilde organize edilmelidir. Ayrıca seyircisiz oynanacak maçlar için deplasmanlı bir sistemin mantığı yoktur. Seyahat çok önemli bir bulaş kaynağıdır. Riski son derece arttırır. İnsanlar bir defa seyahat ettirilmeli ve tek bir noktada maçlar oynanmalıdır. Futbolculara, teknik ekiplere ve kamptaki tüm ekiplere otel çalışanları dahil uygun Covid-19 testleri yapılmalıdır. Süper Lig müsabakaları ise bu kapsamda 12 Haziran ile 19 Temmuz tarihleri arasında gerçekleştirile bilinir. Türkiye Kupası maçları ise 20 ile 31 Temmuz tarihleri arasında, lig maçları tamamlandıktan sonra yapılabilir” şeklinde konuştu.
“3’ÜNCÜ LİG VE BAL, FİZİKİ ŞARTLAR VE EKONOMİK İMKANSIZLIKLAR NEDENİYLE SONLANDIRILMALIDIR”
3’üncü Lig ve Bölgesel Amatör Liglerin (BAL) sonlandırılması gerektiğini belirten Spor Hukuku Uzmanı Av. Emin Özkurt, “Bu noktada alt ligler için özel bir başlık açmak gerekiyor. Alt ligler bilhassa 3’üncü Lig ve Bölgesel Amatör Liglerimiz kanaatime göre sonlandırılmalıdır. Fiziki şartlar ve ekonomik imkansızlıklar nedeniyle bu ligleri sürdürmek faydadan çok zarar getirir. Alt ligler için başarı odaklı bir tescil TFF tarafından düşünülmelidir. Bu noktada belirtilmesi gereken husus da karar almak için sürenin daraldığı gerçeğidir. Zaman futbolcular, kulüpler ve federasyonun aleyhine işlemektedir. UEFA bu konulardaki planlamalarını sunmaları için yerel federasyonlara 25 Mayıs’a kadar süre vermiştir. 11’inci plan olarak ’Karantina Ligi’ önerim kanımca en geçerli seçenektir. TFF tarafından Sağlık Bakanlığı’na sunulacak gerçek bir alternatif olarak değerlendirilmelidir. Bu noktada temennim sağlıkla liglerimizin başlamasıdır” dedi.
“ÖNEMLİ BİR ALTENATİF İSTANBUL OLABİLİR”
Seyahat etmenin virüsün bulaşmasını arttırabileceğini ve bunun için de tek bir şehir maçların oynanmasının daha mantıklı olduğunu söyleyen Özkurt, şu ifadeleri kullandı:
“Kararı alırken önceliği insan sağlığı olarak almamız gerekiyor. Futbolcuları ve teknik heyetleri karantinaya almadan, dışardan bulaşma riskine açık kılmış oluyoruz. Bundan kaçınmak lazım. O nedenle seyircisiz oynanacak maçlar için deplasmana gitmenin bir manası kalmıyor. Ayrıca bilim kurulu üyelerinin çok net açıklamaları var. Seyahat etmenin, Covid-19 için çok önemli bir bulaş kaynağı olduğunu ve hastalık riskini çok önemli derecede arttırdığını belirtiyorlar. Dolayısıyla bundan da kaçınmak lazım. Hal böyleyken, federasyonun tek bir şehir belirleyip, belirlenmiş otellerde, minimum insan katılımıyla, dışarı kapalı bir şekilde maç evresi kampını, müsabaka dönemini ’Karantina Ligi’ konseptiyle yapması gerekir diye düşünüyorum. Bunun için bakılması gereken birkaç nokta var. Onlardan ilki, antrenman sahası imkanı. 2’ncisi maç yayınına uygun, aynı pek çok maçın oynanma ihtimalini sağlayan bir stat kapasitesi. 3’üncüsü de iklim şartları. Bütün bunları alt alta değerlendirdiğimiz de gerek antrenman sahası gerek otel imkanı gerek aynı anda 1’inci Lig maçlarını oynayabilecek uygunlukta stat imkanı gerekse ikliminin nispeten daha uygun olması nedeniyle İstanbul, önemli bir alternatif ve seçenek olarak bence ön plana çıkıyor.”
“TFF, DEPLASMANLI OLMAYAN BİR LİGİ DÜŞÜNMEYEREK KENDİ İMKANINI, HAREKET ALANINI DARALTMIŞ OLUYOR”
Maçların bir şehirde oynanması halinde daha kısa sürede tamamlanabileceğini de altını çizen Avukat Emin Özkurt, sözlerini şöyle noktaladı:
“Ligin deplasmanlı olması ve seyahatleri beraberinde getirmesi maç oynanabilir gün gün sayısını da ciddi oranda düşürür. Seyahatin futbolculara vereceği yorgunluk, dinlenme dönemi gibi baktığınız da aslında TFF, deplasmanlı olmayan bir ligi düşünmeyerek kendi imkanını, hareket alanını daraltmış oluyor. Ben daraltılmaması gerektiğini düşünüyorum. O 10 alternatifli planın, 10’u da sağlık bakanlığından onay alamadığına göre, 11’inci planı düşünmenin ve ’Karantina Ligi’nin’ gerçek bir alternatif olarak değerlendirilme zamanının geldiği kanısındayım. Ben net olarak Süper Lig’in 12 Haziran ile 19 Temmuz arasında gerçekleştirilebileceğini, lig bittikten sonra da Türkiye Kupası’nın 20 ile 31 Temmuz arasında oynanabileceğini ön görüyorum. Alt ligler için ise onların fiziki şartları ve ekonomik imkansızlıkları ligleri devam ettirmeye pek mümkün değil. O nedenle alt ligleri sürdürmek için ısrar etmemek gerekiyor. Sportif başarı odaklı bir tescil, federasyon tarafından düşünülmelidir.”
biletinizi almak için