Tatar, dün Kovid-19 taşıyan son hastanın da taburcu olması nedeniyle Ghebreyesus’e gönderdiği mektupta, KKTC’de 24 gündür pozitif vakaya rastlanmadığını ifade etti.
KKTC’nin ilgili tüm kurumlarının Kovid-19’la mücadelede DSÖ’nün tavsiyelerini yakından takip ettiğini aktaran Tatar, DSÖ’nün rehberliğinin virüsün bulaşmasını önlemek için alınan kararlar ve atılan adımlar açısından hayati önem taşıdığını belirtti.
Tatar, mektubunda, pandemiye karşı kararlılıkla mücadele verdiklerini belirterek, vaka ve test sayıları hakkında da Ghebreyesus’e bilgi verdi.
DSÖ’nün Kıbrıs’a ilişkin sadece Ada’nın güney tarafının rakamlarını paylaştığına dikkati çekerek, bu durumun Kıbrıs’ın gerçek ve genel durumunu yansıtmadığını vurgulayan Tatar, “DSÖ’nün dünyadaki en küçük ülkelerin dahi rakamlarını (Kovid-19) paylaşırken, KKTC’nin rakamlarını paylaşmaması hem kabul edilemez hem de bu durumda DSÖ tam bilgi sağlamaz.” ifadelerini kullandı.
Tatar, pandeminin siyaset, milliyet, sınır, ırk veya yaş ayrımı gözetmeksizin yayıldığının altını çizerek, izole edilmiş, sınırlı kaynak ve fırsatlara sahip bir devletin başbakanı olarak, KKTC hükümetinin, halkının ve ülkenin bu zor dönemde göstermiş olduğu çaba ve gayretten gurur duyduğunu kaydetti.
KKTC makamlarının daha önce de Ghebreyesus ile iletişim kurduğunu ve bu süreçteki başarıyı DSÖ’ye ilettiklerini aktaran Tatar, KKTC rakamlarının örgütün günlük ve genel raporları içerisinde yer alması için bir kez daha çağrı yaptı.
Tatar, KKTC rakamlarının dahil edilmesinin hem Ada’daki hem de dünyadaki gerçek rakamların aksettirilmesi prensibi temelinde yapılması gerektiğine işaret etti.