Avrupa Futbol Federasyonları Birliği (UEFA) ve Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) Sağlık Kurulu Üyesi Prof. Dr. Mete Düren, birçok konuda Demirören Haber Ajansı’na (DHA) açıklamalarda bulundu.
UEFA ve TFF’nin sağlık kurullarından 1 ay önce bir tavsiye listeli hazırlaması istediğini ifade eden Mete Düren, “UEFA Yönetim Kurulu, UEFA Sağlık Kurulu’na; Türkiye Futbol Federasyonu (TFF) da kendi sağlık kuruluna 1 ay önce bir görev verdi. Günün birinde Türkiye’de futbol kaldığı yerden başlayacaksa ne şekilde başlayacağına dair tavsiyeler listesi hazırlanması istendi. Ben buna çok protokol denmesine katılmıyorum. Çünkü protokolde bir yaptırım söz konusudur. Burada bir yaptırım yok. Bu bir kılavuz. Böyle olursa iyi olur dediğimiz bir tavsiyeler listesi. Bu listeyi yayınladıktan sonra da pandeminin Türkiye’deki seyrini ön görmek mümkün olmadığı için TFF’de haklı olarak ‘şimdilik 12 Haziran’ diyerek diğer 7 alternatifini de ekleyerek bir yol haritası ortaya koydu. Bu yol haritası için de Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nden bir onay beklediğini ifade etti. Şu anda anladığımız kadarıyla böyle bir onay içindeyiz. Burada sağlık kurulu olarak bizim devreye girdiğimiz mesele şu oldu; 12 Haziran’ın bir şekilde gerçekleşme ihtimaline karşı kulüpler, özellikle de 2, 3 aydır hareketsiz kalan futbolcularının böyle kısa süre içinde gecikmesinde sorun yaşayabileceklerini düşünerek bir an evvel antrenmanlara başlamaya çalıştılar” şeklinde konuştu.
”BİR OYUNCUNUN AKŞAM EVE GİDİP, ERTESİ GÜN TESİSLERE GELMESİYLE NEGATİF ÇIKAN TESTİN BİR ANLAMI KALMIYOR”
Antrenmanlara bir an önce başlanması için hazırlanan kılavuzu alt üst ettiğine dikkati çeken Mete Düren, “Çünkü kılavuzda her şeyden evvel, gerek spor bakanlığı, gerek İçişleri Bakanlığı gerek Sağlık Bakanlığı tarafından yayınlanmış genelgelerin bir şekilde hafifletilmesi ve bunların futbola uyarlanmış olması gerekiyor. Buradan ilk aşamada gerek 20 yaş altı oyuncuların, gerek 65 yaş üstü teknik direktörlerin, gerek futbolcuların; maskesiz, bu ortamda fiziksel mesafeyi hiçe sayarak bir araya gelmeleri, aynı şekilde futbolda her türlü salgının da birlikte olunan ortamlarda bulaşmaya sebep olabileceği ihtimalini düşünerek ilk etapta bu hususların bir kere ya futbol için özel bir hak edilmesi, futbolcuya verilmesi gerekiyor diye düşündük. O yüzden de bu durumla karşılaşmamak açısından futbolcuların mutlak surette test edilmelerini, bu testlerin de Sağlık Bakanlığı’nın akredite ettiği pandemi hastanelerinde yapılmaları, bu neticelerin değerlendirilip ona göre tesislere kabul edilmeleri… Bu sadece futbolcular için değil, aynı zamanda tesislerde çalışan tüm ekip için geçerli olacaktı. Bu şekilde testleri negatif çıkan oyuncuların da müsabakalar başlayıncaya kadar tesislerde bir arada kalmaları ve dışarıdan izole olmaları gerektiğini ön gördük. Testi negatif olan bir oyuncunun akşam eve gidip, ertesi gün tesislere gelmesiyle o testin negatifliğinin anlamını yitireceğini ön görmek gayet makul olur” diye konuştu.
“BİRÇOK ÜLKE, FUTBOLU UEFA SAĞLIK KURULU’NUN BEKLENTİLERİNDEN ÇOK DAHA ERKEN BAŞLATMA KARARI VERDİ”
Avrupa’da birçok ülkenin, futbolu UEFA Sağlık Kurulu’nun beklentisinden daha erken başlatma kararı aldığına dikkat çeken Pror. Dr. Mete Düren, şöyle konuştu: “Avrupa’nın şöyle de bir problemi var. Pandemi çok değişik zamanlarda, yani 1’er 2’şer hafta arayla vurdu. Bazılarının arasında 1 ay gibi de bir zaman var. Biz en son bundan etkilenen ülkelerden biriyiz. Dolayısıyla bizim de olası başlama tarihlerimizin en erkeni bile 1 aylık bir fark yaratıyor. O yüzden Avrupa’da bu problem. Şu anda birçok ülke UEFA’nın sağlık kurulunun beklentilerinden çok daha erken futbolu başlatma kararı verdi. O sebeple UEFA Sağlık Kurulu’nun evde antrenman, sahada antrenman, gruplar halinde antrenmanlar gibi bu kılavuzunun değişik bölümlerinin bugün artık hiçbir değeri kalmadığı için, bu kılavuzu sadece futbolcuların nasıl test edileceğine, bu test sonuçları pozitif çıkarsa nasıl davranılması gerektiğine indirgemek zorunda kaldık. Büyük kitapçığın adeta, son konuları gibi bir şey oldu bu.”
“HAKEM DÜDÜĞÜ UEFA TOPLANTISINDA GÜNDEME GELDİ, DÜDÜKLERİN ELEKTRONİK OLMA İHTİMALİ VAR”
UEFA Sağlık Kurulu ile dün bir toplantı gerçekleştirdiklerini ve birçok konuda bilgi alışverişi yaptıklarını söyleyen Düren, “Futbolun içindeki birtakım konular söz konusu. Örneğin, salgı çıkarmamakla ilgili daha dikkatli davranılması konuşulurken, hakem düdüğünün bile bir problem olduğu ortaya çıktı. Hakemin düdüğünden saçılan tükürüklerin de böyle bir risk oluşturması nedeniyle elektronik düdük olma ihtimali bile var. Meselenin bu kadar ayrıntısına kadar girmek gerekebiliyor” dedi.
“UEFA, KARARI YEREL İRADEYE BIRAKMAK ZORUNDA”
Avrupa’da birkaç ligin gelecek hafta başlayacak olmasıyla, UEFA’nın bu ülkeler için bir önerisi olup olmayacağı hakkında da konuşan Mete Düren, “Bir öneri olmaz. UEFA, yerel idareye bırakmak zorunda. Çünkü ülkeler içindeki eyaletlerinde kendilerine göre kuralları var. Örneğin, Köln’de 2 oyuncu pozitif çıktı. Köln, onları karantinaya alarak devam ediyor. Öte yandan Dresten, başka bir eyalette. O eyaletin pandemi meclisi, Dresten’de 2 oyuncu pozitif ise tüm takım karantinaya girer, Dresten önümüzdeki 2 maçı oynayamaz dedi. Değişik ülkelerin kendi içlerinde bile üniform olmadığı bir durum söz konusu. Bizde de ne zaman başlarsa, başladığı zaman da pozitif çıkan oyunculara nasıl davranılacağı ve ona göre karantina sisteminin nasıl işleyeceği şu anda bilinmez halde” şeklinde konuştu.
“FUTBOLCULARA PANDEMİ HASTANESİ OLARAK AKREDİTE EDİLMİŞ HASTANELERİN TEST YAPMALARI LAZIM”
Takımlarda pozitif çıkan vakaların ardından oyuncuların endişelenebileceğini ancak bu endişeden kurtulmanın tek yolun da test yaptırmak olduğunu söyleyen Düren, “Oyuncular, kulüpler endişelenmekte haklılar. Bu endişeden kurtulmanın tek yolu da test yaptırmak. Test yaptırmanın yolu da bu futbolcuların güvenli yerlerde, güvenli testlerle araştırılmış olmaları. Şu anda bazı laboratuvarlardan, bazı kan tahlilleri ve örneklerle test yapıldığını duyuyoruz. Bunlar doğru testler değil, güvenilirlikleri az. O yüzden mutlak surette pandemi hastanesi olarak akredite edilmiş hastanelerin test yapmaları lazım. Ancak bunun için de özel bir izin gerekiyor şu aşamada. Çünkü hasta olmayan veya bir hasta ile temasının araştırıldığı gruplar dışındaki kişiler dışında gidip bir insanın benim testim pozitif çıkacak mı diye test yaptırması mümkün değil” ifadelerini kullandı.
“FUTBOLCU YANINDAKİ ARKADAŞI VEYA KARŞISINDAKİ RAKİBİN TEMİZ OLDUĞUNU BİLMESİ GEREKİYOR”
Futbolcuların her hafta teste sokulması gerektiğini ve çıkacak temiz sonuçların bütün oyuncuları rahatlatabileceğini söyleyen Düren, şöyle konuştu: “Bütün bu kuralların uygulanması kaçınılmaz olacaktır. Yani futbolun kurallarını değiştirerek, futbol oynanacak değil. Sonuçta futbolun, bu kuralları içinde oyun oynanırken, önemli olan şey, oyuncunun yanındaki veya karşısındaki rakibin temiz olduğunu bilmesi gerekiyor. Bunu aynı doping gibi düşünün. Ben nasıl doping yapmamış bir oyuncu olarak sahaya çıkmışsam, karşımdaki oyuncunun da temiz olduğunu bilmek isterim. Bilirim ki maçtan 2 gün önce yapılan kontrollerde bu ortaya çıktı ve bunun temiz olduğunu hepimiz biliyoruz. Hepimiz eşit şartlarda oynuyoruz. Bunu da onun gibi göreceksiniz. Futbolcu herkese test yapıldığını, herkesin temiz olduğunu, en azından o an için diyelim, buna göre içini rahatlatmak lazım. Yoksa çok değişik anlarında, çok ciddi fiziksel temasların olduğu anlarda, yani pandemi alanında kabul edilebilecek şeyler değil. Hepsinin yapılması şart.”
“SOYUNMA ODALARINA DA DÖRDER, BEŞER KİŞİLERLE GİRİLMESİNDE ÇOK BÜYÜK BİR MAHSUR OLMAYACAĞINI DÜŞÜNÜYORUM”
Stat veya tesislerde daha fazla soyunma odası yapmanın zor olacağını ancak oyuncuların gruplar halinde maçlar için hazırlanabileceğini altını çizen Mete Düren, sözlerini şöyle sürdürdü: “Statların ya da tesislerin bu açıdan yapılarını değiştirmek zor olabilir. Ama bugün de sırayla alışveriş merkezine ya da markete girileceğini düşünmek mümkün müydü? değildi. Bu nasıl mümkün olabiliyorsa, soyunma odalarına da dörder, beşer kişilerle girilmesinde çok büyük bir mahsur olmayacağını düşünüyorum.”
“DEVLETİN VERECEĞİ KARARI HEPİMİZ BEKLEMEK ZORUNDAYIZ”
Seyahat yasağının kalmasının ardından ligin deplasmanlı şekilde oynanmasında bir mahsur olmadığını ifade eden Mete Düren, “Bunun kararını verecek olan tabii ki devlettir. Seyahat yasağı kalktıktan sonra bunun bildiğimiz şekilde devam etmesinde bir mahsur yok. Ama ‘şu anda bir mahsur var’ denildikten sonra tekrar böyle bir kısıtlamaya mı gidilir, yoksa ‘burada bir mahsur var, dolayısıyla futbol oynanamaz’ mı denilir bilmiyoruz. Bunu hep birlikte bekleyip göreceğiz. Bu konuda devletin vereceği kararı hepimiz beklemek zorundayız” dedi.
“HAFTADA 2 MAÇ SÖZ KONUSU OLABİLİR”
Lig başladıktan sonra haftada 2 maç oynanabileceğini ancak önce ne zaman başlanılacağına karar verilmesi gerektiğini vurgulayan Düren, “Yani başladıktan sonra ‘ne kadar kısaltırız’dan ziyade, ne kadar geç başlatırız ve ondan sonra kısaltırız diye düşünürüm. Şu anda sonu geriye çekmektense, başlangıcını ileriye itmek daha doğru bir karar olur diye düşünüyorum. Sonuçta evet bazı haftalar belki oynanırsa, haftada 2 maç söz konusu olabilir. Ama önce ne zaman başlanacağına karar verilmesi lazım. Gelecek sezonun ne zaman başlayacağı daha belli değil. Başı belli olmadığı için, sonuyla ilgili bir karar vermek için erken” şeklinde konuştu.
“SAKATLIKLAR VE YARALANMALAR KAÇINILMAZ OLACAKTIR”
Liglere verilen aranın ardından dönüşte bazı sakatlıklar olabileceğinin altını çizen Düren, şöyle konuştu: “O konuda çok ciddi bir problem var. Bununla ilgili olarak kulüp doktorlarının fizyoterapistlerle birlikte, teknik direktörlerle birlikte çok yakın çalışması lazım. Çünkü sonuçta hiçbir teknik direktör de şu ana kadar karşısına 2 ay hiç ayağına top değmemiş, bundan 2 ay önce de Süper Lig mücadelesi yapan bir futbolcu görmedi. Kimsenin kariyerinde böyle bir şey yok. Sonuçta evet ayağı kırıldığı için veya çapraz bağı koptuğu için, 6-8 ay futbol oynamamış oyuncular var ama onlar da birinci ve ikinci aydan sonra düz koşulara başlayıp zamanla topla çalışmalarını sürdürüp, hazır olarak teknik direktörünün karşısına çıkıyorlar. O nedenle bu aşamada herkes için çok yeni bir tablo ve bu tablodan da ne kadar az zararla çıkılırsa o kadar kardır diye düşünüyorum. Sonuçta sakatlıklar ve yaralanmalar kaçınılmaz olacaktır.”
“VERİLEN ARA VE SONRASINDA GELECEK SEZONUN KISA SÜREDE BAŞLAYACAK OLMASI VÜCUT RİTİMLERİNİ BOZACAKTIR”
Liglerin başlayıp sona ermesinin ardından gelecek sezon için çok fazla ara olmamasının gelecek yıl için oyuncu performanslarını etkileyebileceğini söyleyen Mete Düren, “Mutlak suretle etkiler. Sonuçta her futbolcunun bir vücut ritmi var. Şu an bu vücut ritmini tamamen bozmuş bir tabloyla karşı karşıyayız. Böyle bir dönemde, özellikle yaz aylarının sıcağında, gerek antrenman, gerek eğer ligler başlarsa, mücadeleler de yaz içerisinde devam ederse tabii ki vücut ritimlerini alt üst edecektir. Bunun da gerek besinler, gerek uykusuyla, ekstra takviye antrenmanlarla, hatta bazı zihinsel meditasyonlardan yoga ile birlikte hepsini birlikte değerlendirerek, futbolcuyu bu konuda ciddi olarak hazırlamak gerekiyor” dedi.
“BAZI FUTBOLCULARIN EKSTRA TEDBİR ALMALARI SAĞLANABİLİR”
Kronik rahatsızlıkları bulunan futbolcuların ekstra tedbirler alması gerektiğini altını çizen Düren, “Yani tek tek futbolcuların özel durumlarını bilmiyorum ama mutlaka bunu kendi takım doktorlarıyla görüşüp, buna göre bazı futbolcuların ekstra tedbir almaları sağlanabilir” diye konuştu.
“AVRUPA’NIN BİZDEN ÖNCE BAŞLAMASININ AVANTAJINI KULLANMAMIZ LAZIM”
Avrupa ülkelerinin Türkiye’ye göre pandemiye daha erken yakalandığını bunun için de daha erken kurtulmak gibi bir avantajları olduğunu ve bu avantajı değerlendirerek futbolu başlatmak istediklerini belirten Mete Düren, şu ifadeleri kullandı: ”Genelde Covid-19’un gerek teşhisi, gerek tedavisiyle ilgili hem uzak doğuyla, hem Avrupa’yla, hem de ABD ile ilgili değişik tecrübelerimiz oldu. Yani onların yaptıkları hataları tekrarlamamak, onların yapıp da doğru olduğunu yayınladıkları özellikleri adapte etmek gibi avantajımız oldu. Burada da biraz önce söylediğim gibi; Avrupa’nın pandemiye bizden daha önce yakalanmış olmasının, daha erken kurtulmak gibi bir avantajı var ve bu avantajı değerlendirerek belki futbolu başlatmak istiyorlar. Bu başladığı zaman neler olacağını, futbolun buna olumlu ya da olumsuz nasıl tepkisi olacağını, yani sosyal hayata belki olumlu etkisi olabilir de, pandemi açısından bir olumsuz etkisi olup olmayacağını biz de Avrupa’da göreceğiz. Alınan tedbirler ve yapılan işler belli. Bunların neticelerini de bizim de görmemiz için bir aylık süremiz var. Bunun avantajını da mutlaka kullanmamız lazım.”
“CİDDİ GENELGELERE İHTİYAÇ VAR”
Pozitif çıkan oyuncuların, futbolculuk açısından kaderlerinin belirlenmesi için ciddi genelgelere ihtiyaç olduğunu vurgulayan Düren, “Buna sağlık kurulu olarak karantina kararı veremeyiz. Bunun sanıyorum Bilim Kurulu tarafından da değerlendirilmesi lazım. Yurt dışında pandemi meclisleri var, bizdeki Bilim Kurulu’nun müdahili olarak düşündürebilirsiniz. Tavsiye niteliğinde kararlarını bildirebiliyorlar. Burada bu pandemi meclislerinin, gördüğümüz kadarıyla çok radikal, takımı karantinaya almak kadar verebileceği kararlar olduğunu görüyoruz. Böyle bir kararı bizde hangi aşamada olur, 1 oyuncuda mı olur, 5 oyuncuda mı olur, eşik nedir; 3’e kadar sorun yok da 4’ten sonra mı çıkar, bunların hepsini biz de yaşayarak göreceğiz” ifadelerini kullandı.
“AKCİĞER RAHATSIZLIĞI, ADALE VE KEMİK SAKATLIKLARINDAN ÇOK DAHA ÖNEMLİ BİR KONU”
Futbolcuların en önemli özelliğinin atletik olmaları ve bu özelliğin de akciğer kapasitesinden geldiğine dikkat çeken Mete Düren, “Bu hastalıkların akciğerde ciddi kısıtlamalar yarattığını görüyoruz. Mutlak suretle bu kişiler teşhis edildiğinde mutlaka ilgili merkezlere gönderilip, ileri tetkiklerinin yapılması, tedavisinin yapılması gerekiyor. Bir futbolcu için olabilecek en kötü sonuçlardan birisi bu. Bunu ağır geçirip, uzun dönemde akciğerde sorun yaşaması, bir futbolcu için hani bir adale kemik sakatlanmasından çok daha önemli. Onların çoğu çünkü geçici. Bunun kalıcı etkileri olduğunu görüyoruz” diye konuştu.
UEFA İLE YAPILAN GÖRÜŞMELER
UEFA’da yaptıkları toplantı hakkında da açıklamalarda bulunan Prof. Düren, 3 önemli konunun üzerinde durduklarını söyledi. Bunlardan birinin Covid-19 salgını, bir diğerinin maç sırasında çarpışma sonrası yaşanan kafa travmaları ve 14 yaş altı oyuncuların antrenmanlarda ağır futbol topuna kafayla vurması sonucu ileriki yaşlarda oluşacak ciddi nörolojik hastalıklar konusu olduğunu belirterek, şunları söyledi: “UEFA’daki konulardan 3 tanesini söyleyebilirim. Bunlardan ilk ikisi Covid ve çarpışma sırasında yaşanan kafa travmaları yani maç sırasındaki çarpışmalar. Ve bu çarpışmalarla ilgili bizim çarpışma neticesinde ortaya çıkabilecek problemlerle ilgili IFAB’a bir başvurumuz var. Bu durumda futbolun hakem tarafından hangi süreyle durdurulması, mevcut şu andaki yarım dakikalık sürenin bir karar vermek için kısa olduğundan dolayı, belki biraz daha uzatılması konusunda bir başvurumuz var. Onu biraz daha ayrıntılı konuştuk. Diğer bir mesele de özellikle genç yaş gruplarında topa kafayla vurmanın, ileriki yaşlardaki olumsuz etkileri. Bunun özellikle Amerika’da yapılmış çalışmalarda, özellikle 14 yaş altı grubunda, futbol antrenmanları sırasında topa, şu andaki mevcut, hazır futbol topuna, ağır futbol topuna kafayla vurmayla, bunla yapılan antrenmanların ileriki yaşlarda ciddi nörolojik hastalıklara yol açtığı ortaya çıktığı için bununla ilgili acaba ne yapabilir diye görüştük. Değişik yaş gruplarını çalıştıran teknik direktörlerle yapmış olduğumuz görüşmeler var. Bunlardan bazı sonuçlar çıkıyor. Acaba daha yumuşak toplarla antrenman yapılsın veya hiç mi yapılmasın, hiç mi topa kafa vurmasın. O zaman da 15-16 yaşında takıma girdiğinde hiç kafa topu öğrenmeden bu antrenmanlara başlaması çok doğru değil. Bununla ilgili değişik alternatifler var. Bu da çalışmalardan bir tanesi. Öte yandan takım doktorları ve fizyoterapistlerin eğitimlerinin belli seviyenin üstünde olması açısından da bir takım eğitim çalışmaları var. Bunları yapıyoruz. Sabahki konuşmalarımız aşağı yukarı özeti bunlar” şeklinde konuştu.
Düren ayrıca, görüşmelerde ağırlıklı olarak yapılacak olan testlerin görüşüldüğünün altını çizerek, “Testlerle ilgili tartışmamız vardı. Hakikaten biraz da ilgili federasyonlarının kendi başlarına belki alacakları şeyler. Belki tavsiye niteliğinde olabilir ama onun dışında şu andaki kısımda esas mevzunun ciddiyetini oluşturan konu, futbolcuların test edilmesi ve testi pozitif çıkan oyuncuya ne yapılacağı konusu” dedi.
biletinizi almak için