Neler varmış neler gerçekten!
Napoli merkezli Camorra, İtalya’nın en eski ve en büyük suç örgütlerinden biri.
Öncelikle mafyanın futbol sektörüne dadanmasının sebebi tabii ki futbolun etrafında dönen muazzam ekonomik çark.
İtalya’da mecliste bunun için ‘Mafya ile Mücadele Parlamento Komisyonu’ kurulmuş ve ‘Mafya ve Spor Olayları’ üzerine özel bir komite oluşturulmuş.
Mafya futbola 4 kanaldan giriyor. İlki taraftar ve ultra grupları, ikincisi bilet karaborsası, üçüncüsü bahis ve şike, dördüncüsü ise menajerler ağı ve transfer.
Asıl konumuza dönecek olursak HBO’nun ‘Maradona’ belgeselinde biraz yüzeysel olarak gösterdikleri Camorra’nın futbola etkisini açalım.
Camorra’nın, hiçbir zaman kanıtlanmasa da Maradona’nın Napoli’de forma giymesini sağladığı kabul ediliyor.
Bunun sebeplerinden biri Napoli’nin İtalya’nın en yoksul şehirlerinden biri olması ve futbol takımının da hem maddi açıdan hem başarı açısından çok altlarda olması.
1984’te İtalya’da transferin son günü 29 Haziran Cuma ve her kulübün yeni transferlerini Milano’daki İtalyan lig yetkililerine iletmesi gerekiyor.
Napoli Başkanı Corrado Ferlaino, bir çalışanını içinde 3 tane futbolcunun bulunduğu bir zarfı teslim etmesi için federasyona yolluyor.
Pazartesi yetkililer zarfı açtıklarında içinden sadece bir isim çıkıyor: Maradona. Birileri zarfı değiştirmiş. Bunu yapacak güce sahip olan yapı da Camorra.
Yaklaşık 12 milyon euroluk transfer ücretine de katkıda bulundukları iddia edilmişti o zamanlar ve hala da ediliyor.
Maradona’nın Napoli’de basına tanıtıldığı toplantıda ona sorulan ilk soruysa, Camorra mafyası ve bu mafyanın Napoli kentini nasıl elinde tuttuğuyla ilgili oluyor.
Başkan Ferlaino, araya girerek soruya cevap verdirtmiyor ve gazeteciyi oradan kovuyor.
Tabii uyuşturucu bağımlılığını bildiğimiz Maradona’nın Camorra ile bütünleşmesi de uzun sürmüyor.
Bu bağ ilk kez Camorra’ya ait olan Napoli’deki mahallelerden birinde, Giuliano ailesinin üyeleriyle birlikte resmedildiğinde ortaya çıkıyor.
Camorra, gördüğü yoğun ilgiden dolayı Maradona’yı sömürdü. İllegal görünmeyen hemen her işlerinde Maradona’yı yüz olarak kullandılar.
Maradona da Camorra’nın ona ödeyeceği parayı kokain ve fahişe olarak kabul etti.
Camorra suç örgütüyle ayrıştırılamayacak şekilde bütünleşti. Mafya babası Carmine Giuliano’nun da dediği gibi ‘’Maradona, Camorra’ya karşı koyamadı.’’
1987-88’de Napoli, 25 hafta boyunca lider götürdüğü ligi, Camorra’nın yardım ve yataklık yaptığı yasadışı bahis suçlamaları arasında son dört maçından sadece bir puan alarak şampiyonluğu Milan’a kaybetti.
1989-90 sezonunda ise Milan şampiyonluktan oldu.
Ligin sondan 2. haftasında Verona deplasmanına giden Milan’da Costacurta ve Rijkaard van Basten kırmızı kart gördüler ve teknik direktör Arrigo Sacchi de oyundan atıldı. Ve haliyle Milan kaybetti. Aynı hafta Napoli lider oldu.
Sonraki hafta Lazio’u 1-0 yenerek şampiyon oldular.
Yıllar sonra Napoli Başkanı Ferlaino, hakem Rosario Lo Bello’nun Napoli sempatizanı olduğunu iddia etti ve Camorra’nın o maça etki ettiğini söyledi.
Hakem iddiayı reddetse de, komplo teorileri bugüne kadar yaygın bir şekilde geldi.
Paolo Maldini, o günü 25 yıllık futbol kariyerinin en büyük skandalı olarak nitelendiriyor.
1995’te klan üyesi Maurizio Audino adına, 6 ile 14 yaşları arasındaki 800’den fazla çocuk bir turnuvada oynadı.
Bir polis muhbiri, Napoli’de Scampia’da 2002’den beri mafya klanlarının yarı profesyonel oyuncuların da yer aldığı bir futbol turnuvası düzenlediğini ortaya çıkardı.
2011 yılında yerel bir futbol takımı olan La Nuova Quarto Calcio, Giuseppe Polverino tarafından yönetiliyordu. Polverino klanı, bir Camorra klanıydı.
Polverino, 39 kişiyle birlikte tutuklandı ve gözaltına alındı. Varlıklarına el konuldu. Bu varlıklardan biri de bu kulüptü.
Sonraki yıllarda, 1928 yılında kurulan Giugliano FC kulübüne Camorra’nın mülkiyetinde olduğu için el koyuldu.
Şimdi 4. ligde mücadele ediyor. Amatör statüdeki Boys Caivanese’nin stadında ise bir silah deposu bulunmuştu.
Camorra hakkında araştırmalar yapan Corrado De Rosa, şunları söylemişti:
“Yerel futbol takımı sahibi olmak, mafyanın İtalya’daki sosyal statüsüne ve etkisine önemli ölçüde katkıda bulunuyor. Güçlü bir kara para aklama aracına sahip olmanın yanı sıra, bir futbol takımının sahibi olmak güvenilirlik ve saygı duyulması anlamına geliyor.’’
Balotelli 2010’da Camorra’nın dahil olduğu bir kara para aklama soruşturmasında ifade verdi.
2013’te de bir mafya üyesi Balotelli’nin mafya için sokakta eğlence olsun diye uyuşturucu sattığını iddia etti. Ama Napoli savcıları Balotelli’ye bu konuda bir suçlamada bulunmadılar.
2018 yılında da Pepe Reina, Paolo Cannavaro ve Salvatore Aronica, Camorra’ya bağlı kişilerle temasta bulunmakla suçlandılar.
La Gazzetta dello Sport, Reina’nın organize suç üyesi Gabriele Esposito ve onun bahis şirketi Eurobet ile “uygun olmayan dostane ilişikler sürdürdüğünü” yazmıştı.
İtalya Futbol Federasyonu Başsavcısı da Reina’nın futboldan 3 ay men edilmesi talebinde bulunmuştu.
Sadece Camorra üzerinden gördük ama İtalya’da mafya-futbol ilişkisi hep var oldu ve bundan sonra da muhtemelen hep var olacak. Belki hiçbir futbolcu Maradona kadar içlerinde ve göz önünde olmayacak ama biz hep mafyanın futbolun içinde bir şeyler karıştırdığını bileceğiz.
Kaynak: SonerCaglayan21