‘Megaraptor’ olarak bilinen bu dev dinozorların uzun kolları ve yaklaşık 35 cm uzunluğunda pençeleri vardı.
Çok güçlü bacaklara uzun bir kuyruğa sahip bu dinozorlar ayrıca Tyrannosaurus’lara kıyasla daha çevikti ve bu özellikleri daha küçük otobur dinozorları yakalamalarını kolaylaştırıyordu.
Bilim insanlarından oluşan ekip bu yeni megaraptorların türlerinin son örnekleri olduğunu söyledi.
Ekibin başında Buenos Aires Doğa Bilimleri Müzesi’nde görevli Fernando Novas var. Paleontologlar, güneydeki Santa Cruz bölgesinde bulunan Estancia La Anita’da bir aydır çalışmalar yürütüyordu.
Ekibin en olağandışı keşfi, Megaraptoridae ailesine ait etobur dinozora ait kalıntılar oldu.
Bilim insanları, omurga, kaburga ve dinozorun göğüs kısmına ve omuz kemerine ait olduğunu düşünülen parçalar buldu.
Güçlü pençeleri ve bacakları vardı
Araştırma ekibinin bulduğu fosiller, Megaraptoridae ailesinin 10 metre boyundaki en büyük dinozoruna ait olduğu belirtildi.
Bilim insanları fosillerin yaklaşık 70 milyon yıl öncesinden, ‘dinozor çağının son dönemlerinden’ kalma olduğunu söyledi.
Reuters haber ajansına konuşan Fernando Novas “Şimdi inceleyeceğimiz bu yeni megaraptor, ait olduğu grubun soyları tükenmeden önceki son temsilcisi” dedi.
Megaraporların uzun kasları, orak görünümlü pençeleri ve dengelerini sağlamalarına yardımcı olan uzun bir kuyrukları var.
Bu dinozorlar ‘T-rex’ olarak bilinen Tyrannosaurus türü dinozorlardan daha zayıf ve çevik. Av sırasında çenelerinden çok kollarını ve pençelerini kullandıkları düşünülüyor.
Paleontolojist Aranciaga Rolando “Büyük adımlar atmalarını sağlayan güçlü ve uzun bacakları vardı” diyor.
Buenos Aires Doğa Bilimleri Müzesi’nde görevli bilim insanları, megaraptor dinozorların hızlı hareket ederek, iki ayak üstünde hareket eden etobur dinozorları avladıklarını tahmin ediyor.