ScienceDaily’nin haberine göre, zayıf kişilerin kilo almasını engelleyen etmenlerin tespit edilmesine yönelik yapılan araştırmada, Estonya’da 47 binden fazla kişiye ait genetik bilgiler incelendi.
20-40 yaş aralığındaki zayıf ve normal kiloya sahip kişilere ait genetik bilgiler ışığında yürütülen çalışmada, ALK geninde zayıf bireylere özgü genetik değişiklikler (varyantlar) gözlemlendi.
Çeşitli kanser türlerinde sıklıkla mutasyona uğrayan ve tümörlerin gelişimini yönlendiren “onkogen” olarak bilinen ALK geninin, kilo almayı tetikleyen ayrı bir rolünün olabileceği ortaya kondu.
Bu kapsamda sinekler ve fareler üzerinde yapılan deneylerde de ALK geni bulunmayan sinek ve farelerin zayıf kaldığı ve obeziteye karşı dirençli olduğu görüldü.
ALK geni silinmiş farelerin, aynı şekilde beslenen diğer farelere göre vücut ağırlığı ve vücut yağ oranının daha düşük kaldığı tespit edildi.
Beyinde yüksek oranda bulunan ALK’nin, yağ dokularına “besinlerden daha fazla yağ elde edilmesi” komutunu vererek kilo alımını artırdığı tahmin ediliyor.
Kanser araştırmalarından bilinen ALK geninin silinmesinin, sinekler ve farelerde olduğu gibi vücut ağırlığı ve vücut yağ oranını düşürebileceğine ve bu yeni tespitin obezite ile mücadeleye imkan sağlayabileceğine dikkat çekiliyor.
Yaşam Bilimleri Enstitüsü Müdürü ve British Columbia Üniversitesi Tıbbi Genetik Bölümünde profesör Josef Penninger, genelde obezitenin nedeninin araştırıldığını ancak kendilerinin olaya tersten bakarak zayıflığın nedenini bulmaya çalıştıklarını belirtti.
Penninger, ALK’ya yönelik tedavilerin obezite ile mücadelede işe yarayabileceğine dikkati çekerek, insan beynindeki ALK’leri silerek yada işlevini azaltarak daha somut sonuçlara ulaşılabileceğini kaydetti.