İklim Değişikliği ile mücadelede kritik rol oynayan ekvator kuşağının 32° Kuzey ve 38° Güney enlemleri arasında yer alan en önemli iklim parklarından Thor Heyerdahl Climate Park’ta 2015’ten bu yana Birleşmiş Milletler desteği ile 9 milyon Mangrov ağacı dikildi ve hedef 10 sene içerisinde 1 milyar Mangrov ağacı dikmek.
Merih Demiral konu hakkında şunları söyledi:
“İklim değişikliğinin hız kazandığı son senelerde insanlık bu tehlikenin yeterince farkında değildi, ancak COVID-19 krizi ile birlikte insanlar için hayat kötüye giderken dünya ise kendini yenilemeye fırsat buldu. Bu gelişim insanlarda iklim değişikliğine olan farkındalığın artmasına sebep olurken aslında bizim için kötü gözüken COVID-19 krizi sonrasında gelecek yıllarda daha temiz bir dünyada yaşayacağımıza olan inancımız arttı.”
“Mücadele etmek benim tutkum, ancak şu an sahada mücadele edemiyorum. Ve ben pandemi sürecinde gördüm ki Venedik’teki kuğular, boğazdaki yunuslar, biz evde oturup doğaya zarar veremediğimiz için kendini tamir etmeye başlayan doğanın birer mucizesi gibi gözüküyorlar. Biz sahalarda mücadele veriyoruz ama iklim değişikliğine karşı asıl mücadeleyi ekvator kuşağında yaşayanlar veriyorlar. Onların en büyük yardımcısı da Mangrov ağaçları. Kendi ormanımı oluştururken Myanmar’ı ve Mangrov ağaçlarını seçmemizin asıl sebebi de bu zaten.”
Merih Demiral Myanmar’a gidecek!
“Mangrov ağaçları iklim değişikliği ile mücadelenin ana aktörlerinden biri. Sahada verdiğim mücadelenin aynısını iklim değişikliği için de vermeye karar verdim. Bu yüzden oradaki ekosistemin gelişmesine destek olmak amacıyla Birleşmiş Milletler desteğiyle Myanmar’da nobel ödüllü Thor Heyerdahl adına yapılmış olan Thor Heyerdahl Climate Park’ta kendi ormanımı oluşturdum ve dünyanın akciğerlerine gerekli desteği vererek herkesin aynısını yapması için farkındalık sağlamak istedim. Çünkü Mangrov ağaçları Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerisindeki 6 amacı aynı anda gerçekleştirerek dünyaya çok büyük katkı sağlıyorlar. Biliyorsunuz ki pandemi sebebiyle takvimlerimiz belirsiz, ancak takvimim uygun olduğu zamanda ekibim ve projeye destek verenler ile birlikte orada sürpriz bir organizasyon düzenlemek istiyoruz.”
“Benim istediğim tüm insanların bir eşya alırken bile doğadaki ne kadar temiz suyu kirlettiklerini bilmeleri. Eşya almayalım demiyorum ama doğadan aldıklarımızı doğaya geri verelim istiyorum. Bunun da en güzel yolu, attığımız her adımda ürettiğimiz karbonun bilincinde olmak. Ben bu vesileyle hayatım boyunca harcadığım bütün karbonu sıfırlıyorum. Bunu yapan ilk futbolcu olarak da diğer arkadaşlarımın bu sürece dahil olmaları adına öncülük yapmak istiyorum. Son olarak bilmeliyiz ki belki harcadığımız tüm karbonu sıfırlayamayabiliriz, ama azaltabiliriz. Hepimiz kendi geleceğimizin kahramanı olabiliriz!”
Karbon Ayak İzi nedir?
Karbon Ayak İzi küresel ısınmanın başlıca sorumlusu olarak gösterilen, sera etkisine yol açan gazların oluşumuna neden olan ve fosil yakıtların kullanımıyla atmosfere yayılan karbondiyoksit (CO2) salımının bireyin ve şirketlerin doğrudan veya kullandığı ürünlerin üretimi açısından enerji kullanımıyla dünyaya bıraktıkları zarar anlamına gelmektedir.
Neden Myanmar?
Myanmar kasırga ve tsunami gibi doğal felâketlere çok açık olan bir ekvator kuşağı ülkesidir. Mangrov ağaçlarının da ekvator kuşağının 32° Kuzey ve 38° Güney enlemleri arasında yer alan bölgede yetişebilmesinden dolayı Myanmar’da Mangrov ağaçlarının dikilmesi başta kasırga ile tsunami gibi doğal felaketler olmak üzere Küresel Isınma ve İklim Değişikliği ile mücadelede çok önemlidir.
Neden Mangrov ağacı?
Mangrov ağaçları, dünyadaki bütün ağaçlardan 5 kat daha fazla karbonu emebilip 4 kişiye hayat boyu yetecek olan oksijeni sağlayabilir.
Okyanus kenarlarında kıyıyı kasırgalardan ve tsunamilerden korurlar. Toprağın sürüklenmesini engelleyerek sahil erozyonunun önüne geçerler.
Suyun tabanına uzanan kökleri ile hem suyu filtrelerler hem de balıklara yuva yapma imkanı verirken hem balık yuvalarını kasırgalara karşı korurlar hem de balık çeşitliliği ile sayısını %50 fazlalaştırarak yerli halkın ekonomisine destek olurlar.
Ortalama 6 ila 10 metre boyuna, parlak renkli yapraklara, yerden yükselerek havadan solunum yapabilen ve gelgite karşı durabilmelerini sağlayan kökleri vardır.
Muazzam bir canlı çeşitliliğine barınak sağladıkları gibi, bu verimli alanlardan baldan kömüre, sirkeden yapıştırıcıya kadar onlarca çeşit ürün elde edilmektedir.
Birleşmiş Milletler’in 17 Sürdürülebilir Kalkınma Amaçları içerisindeki 6 amacı aynı anda gerçekleştirerek dünyaya çok büyük katkı sağlıyorlar. Bu amaçlar şunlardır:
• Amaç 1: Yoksulluğun tüm biçimlerinin her yerde ortadan kaldırılması.
• Amaç 2: Açlığın sona erdirilmesi, gıda güvenliği ve daha iyi beslenme güvencesinin sağlanması; sürdürülebilir tarımın desteklenmesi.
• Amaç 8: Kesintisiz, kapsayıcı ve sürdürülebilir ekonomik büyümenin, tam ve üretken istihdamın ve herkes için insana yakışır işlerin desteklenmesi.
• Amaç 13: İklim değişikliği ve etkileri ile mücadele konusunda acilen eyleme geçilmesi.
• Amaç 14: Sürdürülebilir kalkınma için okyanuslar, denizler ve deniz kaynaklarının korunması ve sürdürülebilir kullanımı.
• Amaç 15: Karasal ekosistemlerin sürdürülebilir kullanımının korunması, geliştirilmesi ve desteklenmesi, ormanların sürdürülebilir yönetimi, çölleşme ile mücadele, karasal bozulmanın durdurulması ve iyileştirilmesi ve biyoçeşitlilik kaybının engellenmesi.