M.Ö. 6. yüzyılın başında şehir bir Yunan kolonisi haline gelmiş. Daha çok Helenistik dönemden kalma kent kalıntıları arasında, akropolis, Apollon tapınağı, agora ve Trakya surlarından bir duvar bulunuyor. Diğer anıtların yanı sıra, Stara Mitropolia Bazilikası ve kale Orta Çağ’dan kalma. Bu yapılar, Nesebar’ın Karadeniz’in batı kıyısındaki en önemli Bizans kasabalarından biri olduğu dönemlerde inşa edilmiş. 19. yüzyılda inşa edilen ahşap evler ise dönemin Karadeniz mimarisinin tipik örneklerinden.
Günümüzde Burgaz’ın en büyük sahil köylerinden biri olan Nesebar Antik Kenti, kültür alanındaki asırlık insan faaliyetlerinin sentezinin de eşsiz bir örneği. Kent, sayısız medeniyetin doğa ile uyumlu bir şekilde tek homojen bir bütün içinde somut izler bıraktığı bir yer. Konut yerel mimarisinin farklı gelişim aşamaları, Balkanlar ve tüm Doğu Akdeniz bölgesinde mimari tarzın gelişim aşamalarını yansıtıyor. Kentsel yapı, MÖ 2. binyıldan, Antik Çağlardan ve Ortaçağ döneminden unsurlar içermekte. Tüm bu özellikleri nedeniyle 1983 yılında UNESCO tarafından bir Dünya Mirası olarak da ilan edilmiş.
Geleneksel Bizans formlarının dayatılmasıyla değiştirilen ortaçağ dini mimarisinin egemen olduğu kasaba binlerce yılı aşkın bir süredir Hıristiyan kültürünün kayda değer manevi kalbi olarak hizmet ediyor.