Vural, 2007 yılında Japonya’da yüz tanıma sistemleri geliştirme amacıyla şirket kurduğunu belirterek, “Kuruluşumuzdan bu yana yüz tanıma algoritmalarımızı geliştirdik ve ürünlerimiz aralarında Birleşmiş Milletler ve çeşitli ülkelerin emniyet birimlerinin de olduğu kamu ve özel sektörden çok sayıda kuruluş tarafından kullanılıyor. Yüz tanımada dünyanın önde gelen şirketleri arasında yer alıyoruz.” diye konuştu.
Ayonix’in 3 boyutlu yüz tanıma ile hızlı ve doğru sonuçlar sağladığını anlatan Vural, sistemlerinin; askeri, sınır güvenliği, kimlik doğrulama, gözetim, hasta yönetimi, tesis erişim kontrolü, pazarlama gibi birçok alanda kullanıldığını söyledi.
Vural, geliştirdikleri yüz tanıma teknolojisinin derin öğrenme ve diğer yeni nesil teknolojileri aktif bir şekilde kullandığını ve ürünlerinin farklı kullanım alanlarına yönelik hizmet sunabildiğini aktararak, şunları kaydetti:
“Yüz tanıma farklı amaçlarla kullanılsa da en yaygın kullanım emniyet birimleri tarafından suçlu takibinde kullanılıyor. Polislerin aranan kişileri daha hızlı bir şekilde tespit edip yakalamasına olanak sağlıyor.
Sağlık muayenesinde de sistemlerimiz aktif olarak kullanılabiliyor. Hastalıkların belirtileri yüzden anlaşılabildiği için çok sayıda hastalığın erken tanısı sistemimiz tarafından yapılabiliyor.”
“Çok sayıda ülkeye ürün satışı gerçekleştiriyoruz”
Siyahilerin ve Asyalıların tanınmasında ortaya çıkan sorunlar sebebiyle bazı dev teknoloji üreticilerinin gündemin de etkisiyle yüz tanımayla ilgili çalışmalarını durdurduğuna işaret eden Vural, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Yüz tanıma sistemlerinin eksikleri nedeniyle bir kenara koyulması yanlış bir yaklaşım. Eğer ortada teknolojiyle ilgili bir problem varsa; bu sorunlar bu çalışmaları durdurarak değil, daha fazla çalışarak çözülebilir.
Ayrıca, IBM, Amazon ve Microsoft’un çok sayıda ürün ve hizmeti var. Yüz tanıma teknolojisiyle ilgili kısmı bu şirketlerin işlerinin sadece küçük bir parçası. Ayonix ise sadece yüz tanıma sistemlerine odaklanan, özel yüz tanıma teknolojileri geliştiren ve NIST (ABD Ulusal Standartlar ve Teknoloji Enstitüsü) testlerinde dünyada en hızlı yüz tanıma yapan bir şirket.”
Vural, aralarında ABD ve İngiltere’nin de bulunduğu çok sayıda ülkeye ürün satışı gerçekleştirdiklerini dile getirerek, “Polis departmanlarına, savunma sanayisine ve diğer devlet kurumlarına yaptığımız satışlar kritik öneme sahip. Bu durum, yüksek miktarda satışla birlikte düzenli bir gelir akışı sağlayarak pazarda daha etkili olmak için bize iyi bir referans oluşturuyor.” dedi.
“IBM, Amazon ve Microsoft’un kararı bizi ilgilendirmiyor”
Yüz tanıma sistemlerine yönelik yasal düzenlemelerle ilgili ülkeden ülkeye değişen yönetmeliklerin olduğuna dikkati çeken Vural, “Eğer yasal mevzuatla ilgili bir sorun varsa biz bu durumu ülke yönetimleriyle tartışarak çözüme ulaştırabiliriz. Geçmişte de benzer problemlerle karşılaştık, ancak ürünlerimizi ülkelerin yasalarına uygun şekilde dizayn ederek hizmet sağlamayı sürdürdük. Bu noktada, ABD Kongresi’nin konuyla ilgili görüşme isteğine açığız ve onlara gerekli açıklamaları yapabiliriz.” ifadelerini kullandı.
Vural, anlaşma gizliliği nedeniyle ABD’ye sattıkları ürün sayısı ve özellikleri konusunda net bir rakam veremeyeceklerini, ancak ürünlerinin dünyanın çeşitli ülkelerindeki polis departmanları tarafından kullanıldığını ve 20 binden fazla lisansa sahip olduklarını kaydetti.
Aralarında IBM, Amazon ve Microsoft’un da bulunduğu büyük şirketlerin yüz tanıma teknolojileriyle ilgili satış durdurma kararının kendilerini ilgilendirmediğini anlatan Vural, “Bazı şirketler, çeşitli çekincelerle bu alanındaki faaliyetlerini sınırlasa da yüz tanıma sistemlerimizi ABD’deki polis departmanlarına satmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.
“ABD konuyla ilgili yönetmelikleri revize etmeli”
Vural, yüz tanımaya dair sorunlarla ilgili ABD Kongresi’nin bu sistemlerde sunucu üzerinden işlem yapılmasını engellemesi gerektiğini söyledi.
Yüz tanıma operasyonlarının uç cihazlar üzerinde yapılabileceğine dikkati çeken Vural, “Polis departmanları giyilebilir kameralar, droneler gibi çok sayıda görüntüleme cihazı kullanıyor. Bu cihazlarla elde edilen görüntüler departmanların merkez sunucularında saklanıyor. ABD Kongresi’nin bu konuyla ilgili bir karar vermesi ve her şeyin lokal olarak ağlar üzerinde transfer edilmeden yapılmasını sağlaması gerekiyor.” dedi.
Vural, yüz görüntülerinin sunucu merkezlerine gönderilmesinin büyük bir tehdit olduğunu anlatarak, şu ifadeleri kullandı:
“Öte yandan, şehirlerde yer alan gözetleme kameraları konusunda da insanların veri kullanımıyla endişeleri bulunuyor. Yüz tanımayla ilgili bu süreçlerin kameranın üzerinde yapılması ve sunucuya gerek duyulmaması insanların bu teknolojiye bakışını değiştirebilir.
Normalde kameralar merkezdeki sunucuya görüntüyü yollar ve işler. Biz, geliştirdiğimiz sistemle kamera üzerinde gerekli işlemeleri yapıyor ve sunucu ya da bulutta veri saklamıyoruz. Birleşmiş Milletler bu sistemi sınır güvenliği amacıyla kullanıyor. Yasalar çok ağır, bu nedenle yüz tanıma sistemi geliştiren şirketler bu durumdan olumsuz etkileniyor. ABD, konuyla ilgili yönetmelikleri gerekli şekilde revize etmeli.”
“Meksika’da uyuşturucu tacirlerinin takibinde kullanılıyor”
Vural, ürünlerinin 40’dan fazla ülkede aktif bir şekilde kullanıldığını belirterek, “Örneğin, ürünlerimizi Meksika polisi, uyuşturucu tacirlerinin takibi için kullanıyor. Suçlularla ilgili fotoğrafları sistemimize tanıtarak, bu sayede bölgede aradıkları suçlunun olup olmadığını gözlemliyor. Ayrıca bölgeye sıkça giren insanlar da tespit ediliyor.” dedi.
Ürünlerinin Türkiye’deki bazı emniyet birimleri tarafından da kullanıldığına işaret eden Vural, sözlerini şöyle tamamladı:
“Salgın nedeniyle oluşan ihtiyaçlara bağlı olarak, maske takıp takmayanları tespit eden özelliği de sistemimize ekleyeceğiz. Bunun yanı sıra yüzünü kapatan giysiler giyenleri de tanıyabileceğiz.
Ayrıca, yüksek çözünürlüklü bir görüntüyü eş zamanlı işleyebildiğimiz düşük maliyetli donanım sayesinde yüz tanıma sistemine sahip olmayan kameralar da sistemimizi kullanır hale gelebilecek. Bu sistemi eylülde hizmete sunacağız.”