Yükseköğretim Kurulu (YÖK) tarafından 2020 Engelsiz Üniversite Ödülleri töreni, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) tedbirleri kapsamında video konferans yöntemiyle düzenlendi. Törene Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanı Zehra Zümrüt Selçuk, YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan, YÖK Yürütme Kurulu üyeleri, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığından yetkililer, ödül almaya hak kazanan üniversitelerin rektörleri ile üniversitelerdeki engelli öğrenci birim sorumluları katıldı.
YÖK Başkanı Prof. Dr. Yekta Saraç, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından küresel salgın ilan edilen olağanüstü durum nedeniyle geçen yıl YÖK’te yüz yüze gerçekleştirilen törenin dijital ortamda düzenlendiğini söyledi. Salgın döneminde dünyada ve Türkiye’de yükseköğretim sistemlerinin önemli değişimlerle karşı karşıya olduğunu anlatan Saraç, şöyle konuştu:
“Yükseköğretimde uzaktan eğitimin tamamen ön plana geçtiği, kitlesel çevrimiçi açık derslerle eğitimin büyük önem kazandığı bir dönemi yaşıyoruz. Bu zorlu süreçte karşı yapılabilecekler konusunda ülkelerin, kurumların ve üniversitelerin verdiği reaksiyonlar, hareket kabiliyeti önem kazanıyor. Türk yükseköğretim sistemini yarınlara hazırlayabilmek için son yıllarda başlattığmız kalite eksenli büyüme yolundaki kazanımlar sürecinin kesintiye uğramaması ve üniversiteleri bu küresel değişime, yeni ve zor döneme hazırlıklı kılabilmek, yükseköğretimi uluslararası rekabete sokabilmek için bazı yeni ve yenilikçi kararlar aldık ve almaya da devam ediyoruz. Bu süreçte, üniversitelerimizin öğrenci merkezli bir yaklaşımı benimsemesi ve öğrencilerin tedirgin olmayacağı şekilde süreci yürütmelerini ayrıca önemsiyoruz.
UZAKTAN EĞİTİM BİRİMİ BULUNMAYAN DEVLET ÜNİVERSİTESİ KALMADI
YÖK’ün iki yıl önce başlattığı Yükseköğretimde Dijital Dönüşüm Projesi’si kapsamında 16 üniversitemizde 6 bine yakın öğretim elemanına Dijital Çağda Yükseköğretimde Öğrenme ve Öğretme, 50 binin üzerinde öğrencimize de Dijital Okur-Yazarlık dersi verildi. Diğer taraftan üniversitelerimizde açılan uzaktan eğitim merkezlerinin sayısı 100’ün üzerinde iken geçtiğimiz günlerde 20 uzaktan eğitim merkezinin daha kurulmasıyla artık uzaktan eğitim birimi bulunmayan devlet üniversitemiz kalmadı. YÖK olarak bu sürecin gerçekleri dikkate alan, sükuneti ve temkini elden bırakmayan, üniversitelerimizin ehliyetlerine karar mekanizmalarında önem veren bir yaklaşım ile yönetilmesine büyük önem veriyoruz. İnşallah bu zorlu süreci de aşacağımıza inanıyorum. ‘Yeni YÖK’ ile yükseköğretim sistemine çeşitlilik ve ihtisaslaşma geldiği. Bu çalışmalar ‘araştırma üniversiteleri’ ve ‘bölgesel kalkınma odaklı üniversiteler’ olmak üzere iki koldan yürütüldü. YÖK 100/2000 Doktora Burs Programı’nda ise salgına yönelik ihtiyaç duyulan alanların tespit edildi. Program kapsamında ayrıca engelli çalışmalarına yönelik öncelikli alanları belirleyerek Türk işaret dili, engelsiz yaşam, özel eğitim, aile psikolojisi gibi alanlarda doktora bursu verildi. Ergoterapi, dil konuşma terapisi alanlarında nitelikli insan kaynağını arttırmak üzere yeni lisans ve lisansüstü programları açıldı. Sekiz üniversitede Otizm Spektrum Bozukluğu Eğitimi Anabilim Dalı’nın açıldı. Yurtdışında ‘gölge eğitici’ olarak bilinen kişilere akademik ortamda yetiştirmek üzere iki vakıf üniversitesinde engelli destek ön lisans programı açıldı.
DÜNYA ÜNİVERSİTELERİNİ TAKİP EDİYORUZ
YÖK olarak, ağır pandemi sürecinde Türk yükseköğretiminin etkin bir şekilde yönetilmesi için, devletin aldığı kararlar çerçevesinde, çevik bir yönetim anlayışıyla hareket ettik. Komisyonlar, marifetiyle hızlı, esnek kararlar alarak ve alınan her kararı her gün yeniden gözden geçirerek bu süreci yönetiyoruz. Bu arada dünya üniversitelerini ve onların aldıkları kararları da takip ediyoruz. Uzaktan öğretim yol haritamızı belirledik ve bu süreçte öğrencilerimizin herhangi bir mağduriyet yaşamamaları için çok sayıda kararlar aldık. Uzaktan öğretim sürecinde ise engelli öğrencilerimiz için engel grubuna göre eğitimi erişilebilir kılmak en önemli önceliğimiz oldu.
Yükseköğretim sistemimizde bugün itibarıyla öğrenci sayımız 7 milyon 852 bin 51. YÖKSİS verilerine göre farklı engel düzeylerindeki bu öğrencilerimizin sayısı ise 50 bin civarında. Bu sayı yükseköğretim sistemimizdeki öğrencilerin yaklaşık yüzde 0.66’sını teşkil ediyor. Engelli öğrencilerin eğitim öğretim faaliyetlerine, ayrıca sosyal ve kültürel faaliyetlere de katılımına destek olmak, gerekli uyarlamaların, altyapının ve donanımların sağlanması ve üniversitelerde engelsiz bir ekosistemin oluşturulmasını teşvik etmek üzere 2018’den bu yana Engelsiz Üniversite Ödülleri veriliyor. Engelsiz üniversite dediğimizde sadece mekan ile ilgili düzenlemeler değil, sosyal ve kültürel faaliyetleri de içinde barındıran bir üniversite tasavvur edilmeli. Diğer taraftan bu ödüller vesilesiyle engelli bireylerin yükseköğretime tam, etkin ve eşit katılımını sağlamak amacıyla gerçekleştirilen çalışmalar ayrıca sevindirici. Ödüller sadece fiziki erişilebilirliği değil aynı zamanda engelli öğrencilerimizin doğrudan katkı sağladığı, içinde bulunduğu sosyokültürel faaliyetleri ve eğitime erişilebilirlikte yapılan çalışmaları da içeriyor. Engelsiz Üniversite Ödülleri için geçen yıl 80 üniversiteden farklı kategorilerden 668 başvuru yapılmışken bu yıl 116 yükseköğretim kurumu tarafından yapılan başvuru sayısı 841’e ulaşmıştı. Bayrakların alınmasına katkı sağlayan tüm akademik ve idari personele teşekkür ediyorum.”
ÖDÜL SAHİBİ ÜNİVERSİTELER
Törenin açılışında, ödüller hakkında bilgilendirme yapmak üzere YÖK Engelli Öğrenci Çalışma Grubu Yürütücüsü ve YÖK Yürütme Kurulu Üyesi Prof. Dr. Zeliha Koçak Tufan bir sunum gerçekleştirdi. Konuşmaların ardından 2020 yılı Engelsiz Üniversite Ödüllerini kazanan yükseköğretim kurumları açıklandı.
ÜNİVERSİTELERDEN REKOR SAYIDA BAŞVURU ALINDI
Yeni YÖK tarafından 2018 yılından bu yana geleneksel olarak verilen ödülleri için YÖK’e 116 üniversiteden toplam 841 başvuru yapıldı. ‘Engelsiz erişim’ ve ‘engelsiz eğitim’ temalarıyla düzenlenen törende, yükseköğretim kurumlarına ‘mekanda erişebilirlik’, ‘eğitimde erişebilirlik’ ve ‘sosyokültürel faaliyetlerde erişilebilirlik’ olmak üzere üç kategoride ‘engelsiz üniversite bayrak ödülleri’ ile farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına ‘engelsiz program nişanı’ verildi.
3 AYRI KATEGORİDE ‘ENGELSİZ ÜNİVERSİTE BAYRAK ÖDÜLÜ’
Engelsiz Üniversite bayrak ödülleri kapsamında, Mekanda Erişim Bayrak Ödülü’ne 431 başvuru alındı ve 41 üniversite 118 Turuncu Bayrak Ödülü almaya hak kazandı. Eğitimde Erişilebilirlik Bayrak Ödülü’ne 141 başvuru alındı ve sekiz üniversiteye dokuz Yeşil Bayrak Ödülü verildi. Sosyokültürel Faaliyetlerde Erişebilirlik Bayrak Ödülü’ne ise 141 başvuru yapıldı ve seçilen 12 üniversite 17 Mavi Bayrak Ödülü aldı.
4 ÜNİVERSİTEDEN 66 PROGRAMA ‘ENGELSİZ PROGRAM NİŞANI’
Programlarını farklı engelli gruplarına erişilebilir kılan üniversitelerin ilgili programlarına verilen Engelsiz Program Nişanı için yapılan 114 başvuru arasından toplamda dört üniversiteden 66 programa Engelsiz Program Nişanı verildi. Osmaniye Korkut Ata Üniversitesi ile Afyon Kocatepe Üniversitesi 13 bayrak ödülüyle en çok bayrak ödülü alan üniversiteler olurken, Bilecik Şeyh Edebali Üniversitesi sekiz bayrak ödülüyle ikinci, Ondokuz Mayıs Üniversitesi ise altı bayrak ödülüyle üçüncü sırada yer aldı.