Prof. Dr. Tecer, AA muhabirine yaptığı açıklamada, üniversite olarak Avrupa Birliğinin (AB) desteklediği “Karadeniz Havzası Sınır Ötesi İşbirliği Ortak Programı” çerçevesinde “İyi Bir Çevre İçin Sıfır Atık” stratejik projesini yürüttüklerini belirtti.
Proje ortaklarının Bulgaristan, Gürcistan ve Ukrayna gibi Karadeniz’e komşu ülkelerden oluştuğunu anlatan Tecer, amaçlarının, denizlerde ve sahillerde oluşan kirliliğin tasnifini ortaya koymak, kaynaklarını tespit ettikten sonra azaltılması için gerekli önlemleri almak olduğunu dile getirdi. Tecer, çöplerin hem sahilleri hem denizleri hem de çevreyi kirlettiğini vurgulayarak, “Denizlerdeki floranın etkilenmesinden tutun da balıkçılık faaliyetlerine kadar olumsuz etkilerinden söz etmemiz mümkün.” dedi.
“Atık miktarı yarı yarıya azaldı”
Deniz ve sahillerdeki çevre kirliliğiyle ilgili projeyi titizlikle yürüttüklerini belirten Tecer, “Kırklareli’nin Vize ilçesi Kıyıköy sahilinde 1,5 yıldır deniz ve kıyı kirliliği izleme programı gerçekleştiriyoruz. 10 kategorideki çöplerin 116 türüyle ilgili çalışma yaptık. Geçen sene mayısta o bölgede metrekareye 1,3 atık düşüyorken, bu sene mayısta bu miktarın 0,7’ye kadar düştüğünü ve yarı yarıya azaldığını görüyoruz.” diye konuştu.
Tecer, proje çalışmasıyla Karadeniz’in fotoğrafını çekmeye, kıyı ve deniz kirliliğinin kaynaklarını ortaya koymaya çalıştıklarını söyledi. Deniz ve kıyı kirliliğini izleme çalışmalarını ilkbahar, yaz, sonbahar ve kış olmak üzere 4 kez yaptıklarını anlatan Tecer, şunları kaydetti: “Kovid-19 sürecinde turizm faaliyetlerinin azalması nedeniyle hem denizlerde hem de sahillerde atık miktarının ciddi oranda azaldığını düşünüyoruz.
Geçen sene mayısta Kıyıköy sahilinde topladığımız plastik atığın sayısı 952 iken bu sene mayısta bu rakam 595’e düştü. Kovid-19 salgınıyla mücadele kapsamında alınan tedbirler ve yavaşlayan yaşamsal faaliyetler göstermiştir ki Karadeniz özelinde, kıyı ve denizlerimizde kirlenme ve katı atık miktarlarında yüzde 50’ye varan bir azalma olmuştur. Bu da sevindirici bir durum. Kovid-19 salgını sonrasında da kıyılarımızı korumaya devam edersek hem balıkçılık hem de turizm faaliyetleri çok daha çevreyle dost bir hal alacaktır.”