Dr. Mehmet Gürsoy, yaptığı açıklamada, Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) raporlarına göre dünyada 2,5 milyar insanın temiz suya ulaşmada sıkıntı yaşadığını, dünyada temiz suya ulaşmak için çeşitli yöntemlerin kullanıldığını aktardı.
Genellikle deniz suyu arıtılarak temiz su elde edildiğine dikkati çeken Gürsoy, “Ancak bu yöntem ciddi bir maliyeti de beraberinde getirmiştir.” dedi.
Projeye yaklaşık 6 yıl önce başladığını anlatan Gürsoy, şöyle devam etti:
“Biz de ‘sis toplama’ adını verdiğimiz bir yöntemle havadaki sisi herhangi bir enerji kullanmadan suya dönüştürmeyi, yani temiz su elde etmeyi başardık. Projede doğayı gözlemledik ve özellikle kurak bölgede yetişen 100 kadar bitkinin yapısını inceledik. Onların kurak ortamda sisten nasıl su topladığını tespit ettik. Daha sonra havadaki sisi ve nemi en hızlı çeken bitkinin yapısından yola çıkarak sentetik bir nano malzeme ürettik. Bu nano malzeme ile kaplanan kumaş, cam ve metal gibi her türlü yüzey sisle temas ettiğinde sisi suya dönüştürüyor. Bu da o yüzeyin altına yerleştirilen su haznesinde toplanıyor. Böylece temiz suya çok daha düşük maliyetle ulaşmış oluyoruz. Şu ana kadar laboratuvar ortamında, 24 saat içerisinde 1 metrekareden bir insanın bir günlük su ihtiyacı olan 2,5 litre su elde ettik. Amacımız daha az alandan daha yüksek miktarda su elde etmektir.”
“Ekosisteme herhangi bir zarar vermiyor”
Gürsoy, nano malzemenin üniversite bünyesindeki akademisyenlerin geliştirdiği yerli nano kaplama cihazı yardımıyla yüzeylere kaplandığını belirtti.
Kullandıkları yöntemin doğaya hiçbir zarar vermeden, sisten temiz su elde edilmesini sağladığını vurgulayan Gürsoy, şunları kaydetti:
“Yani ekosisteme herhangi bir zarar vermiyor. En temel hedefimiz verimi artırabilmektir. Yani çok daha az yüzeyden daha fazla su elde etmeyi amaçlıyoruz. Dünyada sis toplama ağları kullanılarak sisin suya dönüşmesini sağlayan çalışmalar var ancak nano teknolojiyle böyle bir yöntemi hem Türkiye’de hem de dünyada ilk biz geliştirmiş olduk. Patent başvurusu için de hazırlıklarımıza başladık. Yine bizim kullandığımız bu yöntemde nano teknoloji sayesinde daha çok su elde edebiliyoruz ayrıca bu teknoloji sulamada da verimli olarak kullanılabilir.”
Gürsoy, projeye lisans ve yüksek lisans öğrencilerinin de çeşitli alanlarda katkı sağladığını ifade etti.