İngiltere’nin üyelikten ayrılmasının (Brexit) yarattığı sarsıntı geçmeden koronavirüs salgınının ciddi ekonomik ve sosyal sorunlarıyla boğuşmak zorunda kalan ve bir kez daha ‘yıkılıyor’ söylemlerine maruz kalan Avrupa Birliği, zorlanarak da olsa, 750 milyar Euro’luk devasa bir yardım paketi üzerinde anlaştı.
BEŞ GÜN SÜRDÜ
Brüksel’de cuma başlayan zirve, beşinci gününde, dün sabahın ilk saatlerinde tamamlandı. Üye ülkelerin daha uzun yıllar birlikte yürüme isteğinin göstergesi olarak algılanan ve toplu borçlanma yöntemiyle sağlanacak kaynağa ilişkin anlaşma, dayanışma ve ortak hareket kabiliyetini yansıtması boyutuyla da AB için hayat öpücüğü niteliğinde.
MARSHALL PLANI
İspanya Başbakanı Pedro Sanchez’in ‘gerçek bir Marshall Planı’ olarak nitelediği paket konusunda anlaşma, ‘tutumlu dörtler’ olarak adlandırılan Hollanda, Avusturya, Danimarka, İsveç ve dışarıdan destek veren Finlandiya ile Almanya ve Fransa’nın ‘orkestra şefliğini’ üstlendiği 22 ülke arasındaki pazarlıklarla şekillendi. Uzlaşı gereği, ihtiyacı olan ülkelere 390 milyar Euro hibe verilecek, 360 milyar Euro da kredi sağlanacak.
AB Komisyonu Başkanı Ursula von der Leyen ve AB Konseyi Başkanı Charles Michel
GENÇ KUŞAK DİRENDİ
AB liderleri yedi yıllık 1.1 trilyon Euro’luk bütçe konusunda da anlaştı. Taleplerin karşılanması için aralarında sağlık sektörünün de bulunduğu bazı alanlara yönelik kesintiye gidilmesi ise uzlaşının olumsuz boyutları arasında yer alıyor. Anlaşmaya Avrupa Parlamentosu’nun da onay vermesi gerekiyor.
Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un zaman zaman sinirlerine hâkim olamayıp sert tepkiler verdiği ve uçağının hazır tutulması talimatı vererek masayı terk etme tehdidinde bulunduğu toplantıda, anlaşmaya varılmasının en önemli aktörü yine Almanya Başbakanı Angela Merkel oldu. Hollanda Başbakanı Mark Rutte, “Biraz çatışma oldu ama hepsi oyunun parçası” dedi. Zirveden çıkan tablo, geleneksel Alman-Fransız cephesinin bundan sonraki zirvelerde de benzer şekilde sınanabileceğine işaret ediyor. AB’deki genç kuşağın temsilcilerinden Avusturya Başbakanı Sebastian Kurz, tutumlu dörtlerin müzakere gücünün kalıcı olacağını söyledi.
KAZANANI BOL ZİRVE
AB Zirvesi’nden çıkan sonuç ‘kazananı bol’ bir tablo ortaya koydu:
TUTUMLU DÖRTLER: Kuzey ülkelerinin güneyin yükünü üstlenmemesi için uğraştılar. İhtiyacı olan ülkelere verilecek hibenin 110 milyar Euro düşürülmesini, krediye bağlanacak kısmın aynı oranda yükseltilmesini sağladılar.
İTALYA VE İSPANYA: Salgından en çok etkilenen ülkeler arasında yer alan bu ikilinin ekonomileri aktarılacak mali kaynakla rahat bir nefes alacak.
MACARİSTAN VE POLONYA: Yardımın, hukukun üstünlüğü ile doğrudan ilişkilendirilmesi ve üye ülkelere veto hakkı isteniyordu. Macaristan ve Polonya’nın itiraz ettiği bu adım atılmadı. Veto yerine nitelikli çoğunluk benimsendi.
MERKEL VE MACRON: Değişikliklerle de olsa destekledikleri plana onay çıktı.
MERKEL: HİÇ KOLAY OLMADI
◊ AB zirvesi 91 saat, 20 dakika sürerken topluluk tarihinin en uzun zirvelerinden biri oldu. AB’nin en uzun zirvesi 7-11 Aralık 2000’de yapılan 92 saatlik Nice Zirvesi olmayı sürdürüyor. Rekorun kırılmasına yarım saat kadar bir süre kala anlaşma sağlandığı açıklandı. Almanya Başbakanı Angela Merkel zirvenin çok zorlu geçtiğini ve anlaşmanın hiç kolay olmadığını söyledi. Merkel, “Olağanüstü olaylar, pandemi bizden yeni olağanüstü yöntemler istiyor. O nedenle olağanüstü uzun sürdü. Hiç kolay olmadı” dedi. (◊ Celal ÖZCAN/BERLİN)