Yükseköğretim gelecek nesillerin sürdürülebilir kalkınmasını etkileme konusunda da önemli bir rol oynuyor. Öğrencilerin % 36’sı, öğrenim gördükleri zamanı bir bütün olarak düşündüklerinde, onları çevreyi koruma ve diğer insanlara yardımcı olma konusunda düşünmeye ve harekete geçmeye en fazla teşvik eden eğitim kurumunun üniversite olduğunu söylüyor. Bu durum nihayetinde kim olduklarını, değerlerini ve inançlarını şekillendirmeye yardımcı oluyor. Öğrencilerin neredeyse yarısı (% 45’i) ise öğrenim gördükleri kurumun çevreyle ilgili sorunların üstesinden gelmek amacıyla yaptıklarından etkileniyor.
Ayrıca, “Yükseköğretimde öğrencilerin sürdürülebilirlik algıları” başlıklı Ulusal Öğrenci Birliği (National Union of Students – NUS) raporuna göre, katılımcıların çoğunluğu üniversitelerinin ve kolejlerinin sürdürülebilir kalkınma konusunda harekete geçmesi gerektiğine katılıyor, yüzde 91’i öğrenim gördükleri kurumların sürdürülebilir kalkınmayı aktif olarak bir parçaları haline getirip onu desteklemeleri gerektiğini konusunda hemfikir olduklarını söylüyor.
Öğrencilerin % 91’i iklim konusunda “bir hayli ya da son derece endişeli” hissediyor.
Öğrencilerin % 80’i kurumlarının sürdürülebilir kalkınma konusunda daha fazla şey yapmasını istiyor.
Sera gazı salınımını azaltın
Citrix ve Microsoft, yükseköğretim kurumlarına uzaktan öğrenmeye ve çalışmaya olanak sağlayan yeni yöntemler için çalışıyor. Bu sayede, öğrencilerin ve personelin verilere ve uygulamalara istedikleri yerde, istedikleri cihazdan erişebilmesi amaçlanıyor. Bu durum yalnızca yükseköğretim kurumlarının çevre üstündeki etkisini daha da azaltmakla kalmıyor, aynı zamanda öğrencilerin ve personelin genel üretkenliğini de artırıyor.
Birleşik Krallık’taki sera gazı salınımının % 28’ine taşımacılık sektörü sebep oluyor, yani kampüs ve ev arasında gidip gelmeye dayanan bağımlılığımızı azaltmak çevreye fayda sağlıyor. 2020 yılındaki sokağa çıkma kısıtlamalarının şimdiden çevreye büyük faydalar sağladığını gördük. Bununla birlikte, trafikte kalabalık koşullar altında seyahat etme oranının 2035 yılına kadar iki katını aşacağı ve sera gazı salınımının daha da artacağı öngörülüyor. Haftada sadece iki gün bunun uygulanması, salınım oranlarının % 40’a kadar azaltılabileceği anlamına geliyor.
Modern ve enerjiyi verimli kullanan uç nokta cihazlarını kullanın
Uzaktan öğretime hazır bir kampüs modeline geçiş yapılması, yükseköğretim kurumlarının ayrıca eski dizüstü ve masaüstü bilgisayarlarını düşük güç kullanan, verimliliği yüksek, UPE ve TEC değerleri düşük uç nokta cihazlarıyla değiştirerek uç nokta cihaz enerjisini önemli ölçüde azaltabilmesini sağlıyor. Bunlara ek bir fayda olarak bu düşük güç kullanan, verimliliği yüksek uç nokta cihazlarının normalde daha uzun bir ömre sahip olması, cihazların yaşam döngüsünü uzatıyor, üretim sürecinin ve elektronik atıkların çevre üstündeki etkilerini azaltıyor. Bazı durumlarda uç nokta cihaz tüketimi % 90’a kadar azaltılabiliyor.