Yapay zeka teknolojileri, günümüzde tüm dünyada her gün üretilen 2.5 kentilyon verinin analiziyle pek çok farlı teknolojiden sağlık hizmetlerine, telekomünikasyondan imalata farklı alanlarda kullanılıyor. 2021 yılının sonuna gelindiğinde yeni gelişen teknolojilerin en az yüzde 80’inin yapay zeka teknolojilerinden beslenmiş olacağı öngörülüyor. Yapay zekayla ilgili yakın gelecekteki bu beklentilerin büyüklüğü düşünüldüğünde programa girecek 40 öğrencinin yapay zeka ve veri mühendisleri olarak ülke ekonomisine ve sektörlerin şekillenmesine liderlik edeceği düşünülüyor.
Son beş yılda yapay zeka alanında aldığı atıflarla dikkatleri üzerinde toplayan İTÜ’de yapay zeka altyapısıyla ilgili çalışmalar, 2018’den beri İTÜ Yapay Zeka ve Veri Bilimi Uygulama ve Araştırma Merkezi tarafından destekleniyor. Yapay zeka ve veri bilimi konusunda temel mühendislik uygulamalarının yanında yeni yapay zeka ve veri bilimi algoritmalarının da geliştirileceği güçlü bir ekosistem oluşturacak yapay zeka ve veri mühendisliği bölümü, kritik önem taşıyan alanlarda da milli teknolojilerin gelişmesine katkı sağlayacak.
MİLLİ TEKNOLOJİ ÜRETİMİNDE ÖNE ÇIKAN PROJELER
Türkiye’nin teknolojik geleceğine yön verecek öğrencileri yetiştirmeyi hedefleyen bölümde, ulusal ve uluslararası başarılarıyla ve aldıkları ödüllerle gündeme gelen akademik kadro, milli teknoloji üretiminde öne çıkan projeleriyle dikkati çekiyor. Bunlar arasında önemli güncel projeler şöyle sıralanıyor:
Prof. Dr. Gözde Ünal ve Uzman Radyolog Dr. Defne Gürbüz’ün ekipleriyle birlikte yürüttüğü çalışma, 3-boyutlu bilgisayarlı tomografi (BT) görüntüleri üzerinden COVID-19 hastalığının akciğer bulgularının yapay zeka teknikleri ile hesaplanmasını hedefliyor.
Doç. Dr. Berk Canberk’in Türkiye’de sektörün önde giden şirketleriyle 5G ve akıllı iletişim sistemleri alanlarındaki çalışmaları hızla devam ediyor.
Doç. Dr. Hatice Köse’nin işitme engelli ve otizmli çocuklarla yaptığı çalışmalar; yapay zeka tabanlı yaklaşımlarla işaret dili ve hareket tanımayı, robot ve avatarlarla gerçeklemeyi ve robotların sensörleri aracılığıyla çocukların duygu durum ve motivasyonlarını anlayıp buna göre davranış sergilemeyi hedefliyor. İşitme engelli çocuklarla yürüttüğü projesi dünyada bir ilk niteliği taşıyor.
Doç. Dr. Gülşen Eryiğit, her dil için yerli geliştirilmesi gereken bir teknoloji olan Doğal Dil İşleme alanında 20 yıldır Türkçe üzerine çalışıyor. Bu anlamda Doç. Dr. Eryiğit liderliğinde yürütülen çalışmalar, Türkiye’nin açığını kapatma açısından büyük önem taşıyor.
Doç. Dr. Sanem Sarıel son dönemdeki akademik çalışmalarını bilişsel robotların yaşam boyu öğrenme yöntemlerine yoğunlaştırıyor. İnsansı robotların gündelik işleri güvenli olarak yürütebilmesi için gerekli olan derin pekiştirmeli öğrenme yöntemlerini de içeren yapay öğrenme yöntemlerinin geliştirilmesi üzerine çalışıyor.
YAPAY ZEKA VE VERİ MÜHENDİSLİĞİ HAKKINDA ÇARPICI İSTATİSTİKLER
– Yapay zekanın 2030 yılında kadar küresel ekonomiye 15,7 trilyon dolar katkı yaparak küresel gayri safi yurtiçi hasılayı yüzde 14 artırması bekleniyor.
– Gartner’ın yayınladığı bir başka araştırmaya göre dünya genelindeki organizasyonların yüzde 37’si ‘bir çeşit yapay zeka’ teknolojisi kullanıyor ve bu oran geçmiş dört yılla karşılaştırıldığında yüzde 270’lik bir artışa tekabül ediyor .
– Dünya Entelektüel Mülk Organizasyonu’nun (WIPO) yayınladığı istatistiklere göre, yalnızca 2013 ile 2017 arasında alınan yapay zeka patentleri 19 binden 55 bine çıkarak yaklaşık üç katına ulaştı