Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman’ın eski Veliaht Prens Muhammed bin Nayef’e yakın isimlere karşı başlattığı gözaltı dalgasından endişe ederek Haziran 2017’de Türkiye’ye, buradan ise Eylül 2017’de Kanada’ya kaçan Suudi istihbaratının önemli ismi Saad el Cebri, ABD’de Prens Selman’a karşı dava açtı. 6 Ağustos’ta açılan dava metninde Veliaht Prens Muhammed bin Selman’ın Türkiye’de bulunduğu tarihlerde Cebri’ye Suudi Arabistan’daki çocukları üzerinden şantaj yaptığı ve özel uçakla Cebri’yi Türkiye’den aldırmayı planladığı ortaya çıktı. Suçlamalara göre Selman, ABD istihbaratı ile kusursuz ilişkileri bulunan Cebri’yi sahip olduğu ‘hassas bilgiler’ nedeniyle tehdit olarak görüyor.
HUSUMET NASIL BAŞLADI
Hürriyet’in ulaştığı dava dosyasına göre, Selman bin Abdülaziz’in Kral olması ve Muhammed bin Selman’ın İkinci Veliaht Prens olmasının ardından 2015’te İçişleri Bakanlığı’ndaki görevine son verilen Cebri, iki yıl daha Suudi Arabistan’da kaldı. Dava dosyasına göre Cebri, Muhammed bin Selman’ın 2015 yılında henüz İkinci Veliaht Prens iken Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile görüşmesinde Rus liderini Suriye’ye müdahale etme konusunda teşvik etmesini dönemin ABD Merkezi Haberalma Teşkilatı (CIA) Direktörü John Brennan ile görüştü. ABD’nin bu konuda endişeleri bulunduğu yönünde Brennan’ın mesajını Muhammed bin Selman’a ileten Cebri’nin mesajı Selman tarafından öfkeyle karşılandı. Kısa süre sonra Cebri, Kraliyet kararnamesi ile görevden alınan birçok kişinin bulunduğu listede yer aldı.
2017’ye kadar Suudi Arabistan’da kalmaya devam eden Cebri, Muhammed bin Selman’ın Haziran 2017’de Veliaht Prensliğe yükselmesinden ve akabinde üst düzey isimleri gözaltına almasından hemen önce Türkiye’ye kaçtı. Gözaltılar başlamadan önce Muhammed bin Selman ile rekabet içindeki eski Veliaht Prens Muhammed bin Nayef’in ABD’de lobi çalışmaları yürütmeye başlaması nedeniyle hedef haline geleceğini düşünen Cebri, ülkeyi terk etmeye karar verdi. Cebri’nin Türkiye’ye kaçmasının ardından Whatsapp üzerinden istihbaratçı ile iletişime geçen Prens Selman, 18 Haziran’da Cebri’ye “Muhammed bin Nayef ve sizinle bir konuda görüşmek istiyorum” mesajı gönderdi.
ÜLKESİNE GERİ DÖNMEDİ
Cebri tedavi görmesini bahane göstererek 24 Haziran’dan daha erken gelemeyeceğini, isterse Prens ile yurtdışında görüşebileceğini söyledi. Selman, Cebri’yi daha erken gelmesi konusunda ikna etmeye çalışsa da Cebri’yi ülkeye gelmeye ikna edemedi. O tarihten tam 3 gün sonra Prens, 21 Haziran tarihinde Kral Selman’ın kararnamesi ile Muhammed bin Nayef’in yerine Veliaht Prensliğe yükseldi. Eski Veliaht Prens Nayef’e yakın isimler bu tarihten itibaren gözaltına alınmaya başladı. Cebri’nin ülkeye dönmemesi üzerine Prens Selman, 21 Haziran’da Cebri’nin çocukları Ömer ve Sare’nin Türkiye üzerinden ABD’nin Boston kentine uçmasına izin vermedi. Ömer ve Sare’ye Riyad’daki Kral Halid Havalimanı’nda haklarında seyahat yasağı olduğu iletildi. Dava dosyasına göre, aynı gün Prens Selman ile mesajlaşmaya devam eden Cebri, Prens’ten çocuklarının seyahat yasağının kaldırılmasını talep etti. Selman, Cebri’nin ülkeye dönmesi konusundaki ısrarını sürdürdü. Prens, Cebri hâlâ Türkiye’deyken, 9 Eylül 2017’de Whatsapp üzerinden Cebri’nin 24 saat içinde ülkeye dönmesini talep etti. 10 Eylül tarihinde ise Muhammed bin Selman Cebri’nin Suudi Arabistan’a özel jetle dönmesini sağlamaya çalıştı. Selman, Cebri’ye “uçağı nereye göndermesini istediğini” sordu ancak Cebri iş birliği yapmadı. Dava dilekçesine göre Cebri, 12 Eylül’de gizli bir şekilde Kanada’nın Toronto şehrine kaçtı. Cebri ve ailesi için INTERPOL’u devreye sokan Selman, Cebri’nin eşi Nadya ve iki çocuğunun İstanbul’dan uçağa binmesinin önüne geçti.
Cebri’nin oğlu Ömer
CEBRİ VE SELMAN’IN 9 EYLÜL 2017 TARİHLİ MESAJLAŞMASI
Selman: Ne istiyorsan bizzat (gelerek) söyle
Cebri: Bu, benim için bir sürpriz. Evvela işlerimi organize etmem lazım. Yine de size daha önce gönderdiğim mesajı düşünmenizi isterim. Çocuklarımı ilgilendiren mesele benim için çok önemli.
Selman: Doktor, bu konu çok hassas ve bunu kabul etmem için senin buna dahil olman lazım.
Selman: 24 saat içinde.
NE OLMUŞTU?
Suudi İçişleri Bakanlığı istihbarat yetkilisi Saad Cebri, ABD’de açtığı davada Veliaht Prens’in 2018’de bir grup suikastçiyi kendisini öldürmek üzere yurt dışında yaşadığı Kanada’nın Toronto kentine yolladığını ileri sürmüştü.
İKNADAN ‘İNFAZ GİRİŞİMİNE’
Toronto’ya giden Cebri’nin yerini bilmeyen Prens, Boston’da olduğunu tahmin ederek Cebri’nin adresini tespit etmeye çalıştı. Cebri’nin Kanada’da olduğunun tespit edilince Cemal Kaşıkçı cinayetinden sonra bir suikast timi, Kasım 2018’de Ontario Havalimanı’nda turist vizeleriyle ülkeye giriş yapmak istedi, ancak Kanada makamları tarafından ‘şüpheli bulunarak’ kabul edilmedi. Cebri, Bin Selman’ın kendi iktidarına tehdit gördüğü kişileri ortadan kaldırmak üzere “Kaplan Timi” adını verdiği 50 kişilik bir suikast timi oluşturduğunu öne sürüyor. Cebri’nin çocukları 16 Mart 2020’de Suudi Arabistan’daki evlerine yapılan baskının ardından hâlâ kayıp.