Popoma kaş göz çizsem senden güzel olur lafı gerçek oluyor.
Son yıllarda eskiden sadece yüze yapılan cilt bakımının pek çok alternatif versiyonu çıktı.
Tabii kozmetik sektörünün de genişlemesiyle pek çok farklı ürün piyasaya sürülüyor.
Tıpkı yüz için çeşit çeşit serum, krem, maske olması gibi artık vücut için de onlarca farklı kozmetik seçeneği var.
Son yıllarda poponun ön plana çıması, bu bölgenin de bakımını gündeme getirdi.
Poponun ön plana çıkması ünlüler ve fenomenler sayesinde oldu. Daha sonra popoyu belirginleştiren egzersiz programları, pozlar, kıyafetler konuşulmaya başlandı.
Şimdi de sıra cilt bakımına geldi.
Popo bölgesi gerçekten de modadan ve trendlerden bağımsız bakım isteyen bir yapıya sahip.
Bu bölgede pütürler sivilceye dönüşmeye çok yatkın. Tüm gün iç çamaşırı ve giysilerin içinde kalan bölgede nem ve sıcaklık bakterilerin kolay üremesine sebep oluyor. Bunun yanı sıra selülit, çatlak ve sarkma da popo bölgesinde sık yaşanan sorunlardan.
İşte popo için özel üretilen temizleyici, peeling, maske gibi ürünler bu problemlere odaklanıyor.
Havalar ısınırken, deniz sezonu yaklaşırken bacak ve kalça bakımına verilen önem artıyor,
Bu da popo bakımının neden bu dönemde popüler olduğunu açıklıyor.
Pek çok güzellik merkezi menüsüne popo bakımını ekledi bile.
Buhar banyosu, ölü derilerle pürüzlerin temizlenmesi ve yumuşatıcı maske uygulaması ile tamamlanan popo bakımı çok tercih ediliyor.
Pürüzsüz, yumuşak görünümlü bir popoya sahip olmayı kim istemez? Üstelik popo zaten yumuşak ve dolgun bir yapıdadır.
Ancak bakım yaparken bu bakımın sadece cilt yüzeyi için olduğunu, poponun yapısının özellikle kadınlarda hiçbir zaman tam anlamıyla pürüzsüz olamayacağını, pürüzsüz bir popo için çok disiplinli bir spor programı uygulamak gerektiğini bilmek gerekiyor.
Elbette bakımın her türlüsü güzel ancak abartmamakta fayda var.
Yoksa bugün popo, yarın göğüs; trendlere uyum sağlamak için tüm vakti ve cüzdanı harcamak işten bile değil. Güzellik standartlarını kendimiz oluşturup sonra da yine şikayet eden biziz.
Siz bu trend hakkında ne düşünüyorsunuz?