Yunan kurmaylar, biri 2020-2021, diğeri de 2020-2025 için iki ayrı silahlanma programı üzerinde çalışıyor. Yunan medyasına göre hükümet, “Oruç Reis” krizi üzerine, 10 yıl süren ekonomik kriz nedeniyle silahlı kuvvetlerde uygulanan “kemer sıkma” politikalarına son verilmesini kararlaştırdı. Bu çerçevede ilk aşamada, 1-1.5 milyar Euro harcanarak önemli bölümü uçamaz durumda olan 44 adet Fransız Mirage savaş uçağının yanı sıra, kara ve deniz kuvvetlerindeki arızalı helikopterler için derhal gerekli yedek parça siparişi verilecek. Ayrıca, Almanya’dan satın alınan 214 tipi ve 209 tipi denizaltılar için 33 yeni torpil ile 4 adet Sikorsky helikopteri de satın alınacak. 5 yıllık silahlanma programında da aslan payını Fransa’nın alacağı öngörülüyor.
FRANSA İLE ANLAŞMA
Yunan Hava Kuvvetleri’ne 12 ila 18 adet Rafale tipi savaş uçağının satın alımı için müzakereler sürüyor. Rafale savaş uçakları geçen hafta Doğu Akdeniz’de Fransa, Yunanistan, İtalya ve Kıbrıs Rum yönetiminin katılımı ile gerçekleştirilen ortak tatbikatta yer almıştı. Deniz kuvvetleri için ise 4 fırkateynin modernizasyonunun yanı sıra Fransa’dan yeni fırkateynler (2 ila 2.5 milyar Euro değerinde) satın alınması planlanıyor. Silahlanma programında, Yunanistan’ın destekçileri İsrail ve Birleşik Arap Emirlikleri’nden de bazı silah satın alımlarının bulunduğu belirtildi. Yunanistan’ın, silahlanma programlarının yanı sıra Fransa ile yeni bir savunma işbirliği anlaşması imzalaması da bekleniyor. Yunan medyasına göre, Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron ile Yunanistan Başbakanı Kiriakos Miçotakis söz konusu anlaşmayı muhtemelen 10 Eylül’de imzalayacak.
GERGİN ORTAMDA MEİS’E ASKER GÖNDERDİLER
Doğu Akdeniz’deki “Oruç Reis” krizi sürerken, Yunanistan, Kaş’ın karşısındaki Meis Adası’na asker gönderdi. Feribotla gönderilen ve tatil için gelen turistlerin arasında Meis limanına çıkan askerlerin takviye için mi yoksa nöbet değişimi için mi Ada’ya geldikleri öğrenilemedi. Yunan haber siteleri, bu askerlerin Rodos Adası’ndaki Milli Muhafız Gücü’ne bağlı unsurlar olduğunu aktardı. 1947 Paris Anlaşması’nda On İki Ada’nın silahtan arındırılmış statüde olduğu açıkça belirtilmesine rağmen, Yunanistan, 1974 sonrasında BM Şartı’nın 51’inci Maddesi’ne dayanarak, “Egemenlik sahamızı koruyoruz” gerekçesiyle bu adaları
silahlandırdı.
TÜRK DIŞİŞLERİ’NDEN ATİNA VE PARİS’E DOĞU AKDENİZ TEPKİSİ
Yunanistan’ın Meis Adası’na asker göndermesi üzerine Türk Dışişleri Bakanlığı, buranın silahsızlandırılmış statüde olduğu hatırlatarak, “Bu, Yunanistan’ın hukuk tanımazlığının ve Doğu Akdeniz’deki gerçek niyetinin yeni bir göstergesidir. Adanın statüsüne yapılmaya çalışılan gayri meşru değişiklikleri reddediyoruz. Kıyılarımızın hemen karşısında böyle bir provokasyonun amacına ulaşmasına müsaade etmeyeceğimizi vurguluyoruz” açıklamasını yaptı.
Dışişleri ayrıca Fransa Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un “Doğu Akdeniz’de kırmızı çizgi politikası uyguladıkları” yönündeki açıklamasına da şu yanıtı verdi: “Bölgede bir kırmızı çizgi var ise, bu ancak Türkiye’nin ve Kıbrıs Türkleri’nin uluslararası hukuktan doğan haklarıdır. Kendini dev aynasında görenlerin hakikatlerle yüzleşme zamanı gelmiştir. Emperyalist anlayışlarını haritalara çizgi çekerek belirleme dönemi geride kalmıştır. Türkiye, meşru hak ve çıkarlarını ‘armada’ göndermek suretiyle cebren gasp etmeye teşebbüs eden herkesi caydırmaya muktedirdir.”