Domuzlar, keçiler, sığırlar ve fareler, donör hayvanların genetik yapısını taşıyan spermler oluşturdu.
Araştırmacılar, yüksek teknolojili bir genetik kurgulama aracıyla, hayvanların embriyosundaki üreme genini geçersiz kıldı.
Böylece hayvanlar kısır doğdu, ancak donör hayvanlardan alınan sperm üreten hücrelerin terk edilmesinden sonra, sperm üretmeye başladılar.
Amerikalı ve İngiliz ortak araştırma ekibi, bu teknikle taşıyıcı babaların, ödüllü boğalar gibi değerli genetik materyale sahip hayvanların özelliklerini yavrulara taşıyabileceğini söyledi.
Ekip, böylece besi hayvanlarının genetik özelliklerinin iyileştirilebileceğini ve gıda üretiminin artılabileceğini kaydetti.
Washington State Üniversitesi Veterinerlik Fakültesi’nden Prof. Jon Oatley “Bunun, dünyadaki gıda güvensizliğinin çözümünde önemli bir etkisi olabilir. Bu soruna genetik açıdan yaklaşabilirsek, bu hayvanları daha az su, daha az yem, daha az antibiyotikle yetiştirebileceğimiz anlamına geliyor” dedi.
Deneyler ne gösterdi?
Önce taşıyıcı babaların, aktif donör spermi taşıdıkları teyit edildi. Fareler, donörün genlerini taşıyan sağlıklı yavrular doğurdu.
Henüz daha büyük hayvanlarda deney yapılmadı. Ancak Edinburgh Üniversitesi Roslin Enstitüsü’nden Prof. Bruce Whitelaw, çalışmanın bu yöntemin işe yarayacağına dair güçlü kanıtlar sunduğunu belirtti.
Whitelaw, “Deney, teknolojinin gerçek olduğunu gösteriyor. Şimdi bunu, büyüyen nüfusumuzu doğurmak adına en iyi nasıl kullanılabileceğimizi bulmalıyız” dedi.
Araştırmacılara göre bu teknoloji aynı zamanda, soyu tükenme tehlikesi taşıyan türler için de kullanılabilir.
Örneğin, soyu tükenme tehlikesi taşıyan bir gergedanın dondurulmuş sperminin, türü canlandırmak için kullanılması mümkün. Ancak, bilimin ne kadar hızla uygulamaya geçirileceğinde, karar vericilerin etkili olacağını söylüyorlar.
Güvenlik, etik ve hayvanın hakları kaygılarıyla genetiğiyle oynanmış besi hayvanlarının insanlar tarafından tüketilmesine henüz onay verilmedi.
Genetik kurgulama nedir?
Genetik kurgulamada, embriyolardaki genetik kodlar siliniyor ya da değiştiriliyor. Mevcut teknolojinin bir örneği CRISPR. DNA değiştirmek için biyolojik bir sistem olan CRISPR 2012’de bulundu.
CRISPR taramaları, belirli bir genin yerini arıyor ve daha sonra DNA’dan kopartmak için “moleküler makasları” kullanıyor.
Laboratuar ortamında etkili olan yöntem, henüz mükemmel değil ve DNA’nın istenilenden büyük bir kısımını kesebiliyor.
Bu istenmeyen kurgulamalar da, diğer önemli genleri değiştirebiliyor.
Etik sorunlar neler?
Nuffield Biyoetik Konseyi, besi hayvanlarında genetik kurgulama tekniklerindeki etik sorunları inceliyor.
Genetik kurgulama teknolojisinin potansiyel uygulamaları arasında, boynuzsuz sığırlar ve hastalıklara karşı dirençli domuzlar ve tavuklar da var.
Konseyin direktörü Hugh Whittall, genetikk kurgulamanın, dünyanın farklı bölgelerindeki toplulukların yaşadığı, sağlıklı ve besleyici gıdaya erişim sorununa çözümün bir parçası olabileceğini söylüyor.
Whittall “Genetik kurgulamanın, araştırma ortamının dışında ne ölçüde uygulanıp uygulanamaycağı, araştırmaların toplumsal değerlerle ne kadar örtüşeceğine bağlı ve bu birçok durumda henüz net olarak tanımlanmış değil.” dedi.