Karbon yakalama ve depolama, belli sektörlerde karbon emisyonlarının azaltılmasına ve emisyonların dengelenmesi için atmosferden kaldırılmasına katkı sağlayan tek teknoloji grubu olarak öne çıkıyor.
Uluslararası Enerji Ajansı’nın (IEA) Temiz Enerji Dönüşümünde Karbon Yakalama, Utilizasyon ve Depolama (CCUS) raporuna göre, karbon yakalama ve depolama teknolojileri yavaş ilerleme sürecinin ardından, son dönemde küresel enerji sektörü için daha kritik bir rol oynamaya başlıyor.
Dünyada son 3 yılda 30 CCUS projesine açıklanırken, nihai aşamaya gelen projelerin toplam yatırım miktarı 27 milyar doları buluyor. Bu projelerin, dünyada yakalanan karbon emisyonunu bugünkü 40 milyon ton seviyesininin iki katına çıkarma potansiyeli bulunuyor.
İklim değişikliğiyle mücadelenin başarıya ulaşması ve Paris İklim Anlaşması’ndaki küresel sıcaklık artışını 1,5 dereceyle sınırlandırma hedefinin yakalanabilmesi için, söz konusu teknolojilerindeki yatırımların küresel çapta hız kazanması gerekiyor.
Karbon yakalama teknolojileri olmadan dünyanın sıfır emisyon hedefine ulaşmasının imkansız olduğunu öngören IEA senaryosuna göre, CCUS teknolojilerine 2030’a kadar 160 milyar dolar yatırım gerekiyor.
Dünyada CCUS teknolojilerinin temiz enerji dönüşümüne katkı sağlayabilmesi için 4 temel yol belirleyen rapora göre, mevcut enerji altyapısındaki emisyonlarla mücadele edilmesi, ağır sanayiden kaynaklanan emisyonlar için çözüm bulunması, birçok bölgede maliyet etkin ve düşük karbonlu hidrojen üretimi için fırsat oluşturulması ve karbon emisyonlarının atmosferden kaldırılmasına ihtiyaç duyuluyor.
Temiz enerji dönüşümünden etkilenmemiş sektör kalmayacak
IEA Başkanı Dr. Fatih Birol, iklim değişikliğinin önemine dikkati çekerek, “İklim değişikliğinin büyüklüğü, enerji teknolojilerinde çok geniş bir yelpazenin oluşturulması gerektiğini söylüyor. Karbon yakalama dünyanın temiz enerji dönüşümünün güvenli ve sürdürülebilir bir şekilde gerçekleştirilebilmesi için kritik bir önem taşıyor.” diye konuştu.
CCUS teknolojilerinde sürdürülebilir bir pazar oluşması için hükümetlerin aksiyon almasının gerekli olduğunu kaydeden Birol, “Ama sektörün bu fırsatı kucaklaması da gerekiyor. Temiz enerji dönüşümünden etkilenmeyen hiçbir sektör kalmayacak ve ağır sanayideki bazı sektörler için CCUS teknolojilerinin değeri kaçınılmaz.” değerlendirmesinde bulundu.