Bakan Soylu’nun açıklamalarından satır başları:
Vatandaşlarımız büyük oranda kurallara uydu. Israr edenlere gerekli işlemler gerçekleştirildi. Televizyonlara, gazetelere ufak bir sitemimiz var. Türkiye’nin yüzde 95’i evine kapanmıştır. Doğal olarak bizim sürdürülebilir kılmak zorunda olduğumuz, bir takım sektörler, ana unsurlar var. Üretim-tedarik zinciri devam edecek dedik. Vergi-SGK ile ilgili özel bir gündü. Doğal olarak hayat devam ediyor. Tarım ürünleri bir taraftan bir tarafa taşınıyor. Türkiye’yi tam kapatırken Türkiye’nin ana işleyen mekanizmasını kapatmış değişiz. Herkesin buna yardımcı olması gerekirken, sanki buna tahrike yönelik, o da nereden… Bizim yöntemimiz, denetleme yapıyoruz. Denetleme sürecinde birikmeyi, yollar bu kadar kalabalık derseniz… Kolluk kuvvetleri denetlemesi yapıyor. MEsele herkes sokakta gibi… 81 vilayetin meydanları gösterildi. Sokaklarda az insanlar var. Ana yollarda, şehirlerarası yollarında, giriş çıkışlarda elbette ki araçları durduruyoruz. Tabi maalesef teşvik eden kadar tahrik eden de var. Buna gücenmiyor muyuz? Güceniyoruz ama herkes de işini yapıyor. Kimi hayra kişi şerre çalışıyor.
Bir gün önce öğleden sonra saat 15.00 gibi açtık. Bir anda başvurular oldu. Tüm tanımlamaları yaptık.
Şu ana kadar e-başvuru ile izin izni alan 691 bin 890 kişi. Buradan belgeyi aldıktan sonra, kolluk kuvvetlerimizin cep telefonlarına, tabletlerine düşüyor bunlar. Denetimler de çok rahat şekilde yapılıyor. Bunu da başardık. Seyahat izin belgeleriyle ile de işi 178 bin kişi seyahat izin belgesi aldı.
Halkımız büyük fedakarlık yapıyor, hakka girmememiz lazım, kendi otokontrolümüzü sağlamalıyız. Muhalefet yapmak isteyen yapıyor, yapmaya da devam etsin. 60 bin civarındaydı vaka sayısı, 30 binlere düştü.
“BİR ARKADAŞIMI KORONADAN KAYBETTİM”
Dün bir arkadaşımı koronadan kaybettim. En yakınlarımızı kaybettik, memleketimizin en birikimli insanlarını kaybettik. Camilerde saf düzenimiz değişti. Hala bunun muzurluğunu yapanlar var, yapmayın Allah rıza için ya, hep beraber bu işten çıkalım.
Bir takım suni tartışmaların içine Türkiye’yi getirmenin bir anlamı yok. Bunu anlamakta zorlanıyorum. Vatandaşımıza şükranlarımızı sunuyoruz, bu mücadeleden başarıyla çıkacağımıza inanıyoruz. Bugün ayrıca 1 Mayıs. Bir dönem Çalışma Bakanlığı yapan bir arkadaşınız olarak da emek bizim için kutsaldır. Biz öyle bir inancın mensuplarıyız ki alın terinin kurumasına izin vermeden emeğin karşılığının ödenmesini tembih eden bir inancın mensubuyuz. Bugün 1 Mayıs Bayramı’nı salgın münasebetiyle kutlayamayan, bu sevinci yaşayamayan gerek emekçilerimize gerek sendikalarımıza her birine ayrı ayrı bu anlamlı günün kutlu olmasını diliyorum. Nice 1 Mayıslarda huzur içinde çalışanlarımız tarafından kutlanmasını temenni ediyorum.